Kilimli'de İYİ Parti Belediye Başkan Adayı Erdinç Kargidan, mevcut Belediye Başkanı ve CHP Belediye Başkan Adayı Ali Aslankılıç'ın sinirlerini zıplattı.

Ali Aslankılıç, başına geleceğin farkında olduğu için sürekli Erdinç Kargidan'a saldırıyor.

Sanırım, anketlerde Erdinç Kargidan'ın yükselişe geçtiğinin farkında.

Yoksa niye muhatap alsın, değil mi?

Ali Aslankılıç'ın Kilimli'de fazlasıyla yıprandığı kesin...

Hala eski usul siyaset yaparak, insanları korkutarak belediye başkanlığı yapabileceğini sanıyor.

Ne Kilimli, o eski Kilimli...

Ne siyaset, o eski siyaset dönemi gibi...

Öyle eline sopa alıp, toplumu yönetme-dizayn etme dönemi geçti.

Çocuğuna söz geçiremeyen birinin topluma söz geçirmesi beklenebilir mi?

Yasal olan her şey 'helal' değil ki!

CHP'li Kilimli Belediye Başkanı Ali Aslankılıç, Bartın merkeze bağlı Küçükkızılkum Köyü Bozacıoğlu Mahallesi'nde bir fındık bahçesi satın aldı.

Burayı çiftliğe çevirmek için aylardır Kilimli'den malzeme taşınıyor.

Çiftlik inşaatında Kilimli Belediyesi işçisi kaza geçirdi.

Kazanın izin gününde olduğu açıklandı.

Sonra bu çiftliğe malzeme getiren kamyon kaza yaptı.

Şoför yaralandı.

Çiftliğin yapıldığı köye parke döşendi.

Ali Aslankılıç, bağırıp-çağırıyor...

Çiftliğe giden kamyonların parasını belediyeye tıkır tıkır ödediğini söylüyor.

Peki, kamyonlardaki malzemelerin parası ödendi mi?

Bu malzemeler nereden alındı?

Şimdi malzeme faturası da kestirirsiniz, işi çözersiniz.

Asıl mesele şu...

Bir insan, başkanı olduğu belediyenin aracını-çalışanını kendi işinde neden kullanır?

Tamam, yasal olarak kullandığın aracın parasını yatırır, suçtan kurtulursun.

Peki, kamu vicdanından nasıl kurtulacaksın?

Kilimli ile Bartın merkeze bağlı Küçükkızılkum Köyü Bozacıoğlu Mahallesi'nin ne ilgisi var? Kilimli Belediyesi, o köye neden parke döşedi?

Biz bu haberi yaparken, sadece işin yasal olup-olmadığına bakmıyoruz.

Bir de helal mi, değil mi?

Ona bakıyoruz.

Yasal olan her şey helal değil ki?

Sizce de öyle değil mi?

Günün Fıkrası: Dönme olacağım...

Temel ölür...

Öte tarafta "hesap-kitap" derken, bir bakarlar, "Biz bunu buraya erken almışız" derler.

Temel'i çağırırlar ve derler ki:

"Biz seni 5 yıl erken aldık, kusura bakma, yanlışlık oldu. Hatamızı telafi etmek için sana bir 5 yıl daha uzun ömür verip dünyaya göndereceğiz. Ama bir şartımız var. Oraya gittiğinde ya fizik profesörü olacaksın ya da dönme olarak yaşayacaksın. Düşün, karar ver."

Temel, düşünür ve karar verir.

"Dönme olacağım" der.

"Neden?" diye sorarlar.

Temel, "Bilmediğim onca şeyi kafama sokacağıma bildiğim şeyi kıçıma sokarım daha iyi" der...