Zonguldak'ta "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" çeşitli etkinliklerle kutlandı.

Siyasi partiler ve kadın örgütleri, kent merkezinde çeşitli etkinlikler düzenlediler.

Dikkatimi çeken bir şey vardı...

Siyasi partilerin belediye başkan adayları, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü"nde Gazipaşa Caddesi ile sınırlı kaldı.

Caddede kadınlara gül, karanfil, çikolata, fular dağıttılar.

Kimi sergi ve konser gibi etkinliklere katıldılar.

Ben belediye başkan adayı olsaydım...

Köylere, kırsal kesimlere giderdim.

Oradaki eli nasırlı kadınlara çiçek ve çikolata verirdim.

Gün boyu bahçede çalışan, ahırdan çıkamayan annelerimizin-teyzelerimizin yanına giderdim.

İnternet ne, sosyal paylaşım ne, Kadınlar Günü ne bilmeyen kadınlarımız var.

Onların yanına giderdim, ellerini öper, birer gül verirdim.

Ah bilseniz ne kadar mutlu olurlar, bunu ömür boyunca unutmazlardı.

Aynı zamanda sizi de unutmazlardı.

Her kimseniz; Şenol Şanal, Ömer Selim Alan, Hamdi Ayan, Nurhan Başoğlu, Mehmet Yaman ve diğerleri...

Zaten her gün Gazipaşa'dasınız...

Madalyonun görünmeyen tarafı var ya...

İşte siz onu gösterecektiniz.

Kim bilir ne hikayeler, ne yaşanmışlıklar, ne hazin öyküler vardı...

Onları görecektiniz.

Haksızlık...

Ne günü olursa olsun biz hep çalışıyoruz!

Dün düşündüm de "8 Mart Dünya Kadınlar Günü"nde yine çalışacaktım.

Sonra düşündüm...

Anneler Günü'nde çalış, Kadınlar Günü'nde çalış, Gazeteciler Günü'nde çalış...

Bütün özel günlerde kadın gazeteciler çalışıyor.

Bir gün de şöyle özel günlerde keyif yapıp, o günü doyasıya kutlayamadım.

Hiç sağa-sola koşuşturmadan, telaş etmeden, stilettolarımı giyip, kuaföre gidip

keyifle günün tadını çıkartamadım.

Hep içimde bir ukde kaldı.

Yine "8 Mart Dünya Kadınlar Günü"nde programlara koşturduk, haberlerini sıcak sıcak internet sitemize attık

Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun...

[*] [*] [*] [*]

Benim canım anneciğim, maden şehitleri anısına bir şiir yazmıştı.

O kadar güzel duygularla yüreğini katarak yazmış ki...

Anneciğimin bu şiirini köşemde yayınlayacağıma söz vermiştim.

Onun da "8 Mart Dünya Kadınlar Günü"nü kutluyorum, ellerinden öpüyorum.

Emeğine sağlık anacığım...

Madencinin Anasıyım

Madende yanan sendin de,

Ciğeri yanan bendim be oğlum...

Seni ateşlerin içinden alamayan ellerimdi,

Şimdi orada yanan sen misin be oğlum?

Seni yakan maden miydi?

Yoksa ihmalin grizusu mu?

Kimden hesap sorayım?

Ey benim canımın parçası...

Sen orada yanarken anan dışarıda,

Senden bir ses bir nefes umuduyla,

Karın-tipinin altında tir tir titriyordu be oğlum...

Ah canımın içi yavrum,

Taa yıllar önce orada, seni kaybettiğim yerde,

Babanı da kaybetmiştim.

İşte ben yaşıyorum...

Halbuki bir daha yandım,

Yandıkça yandım be oğlum...

Taa ciğerlerime kadar,

Babanı madene işçi, seni de mühendis verdim.

Şimdi kendimi ana değil, sobada yanan kömür sanıyorum.

Ruhun şad olsun şehidim...

Meryem Güneş