Zonguldak merkezinin kirinden-pasından rahatsız olmayan var mı?

Zonguldak'ta imar kirliliğinden rahatsız olmayan var mı?

Zonguldak Belediyesi'nden çıkan yolsuzluk iddialarından rahatsız olmayan var mı?

Lavuar alanının hala boş kalmasından, halkın kullanımına açılamamasından rahatsız olmayan var mı?

Uğur Mumcu Kavşağı yüzünden aylarca çekilen işkenceden rahatsız olmayan var mı?

Kanalizasyon arıtma tesisi olduğu halde, hala Acılık Deresi'nin "yüz karası" gibi akmasından rahatsız olmayan var mı?

Bu çağda hala saatlerce su kesintisi yaşanmasından rahatsız olmayan var mı?

Şu kaldırım kenarlarındaki babalardan rahatsız olmayan var mı?

Manavların-marketlerin kaldırımları işgal etmesinden rahatsız olmayan var mı?

Türkiye'deki bütün şehirler, değişip-gelişirken, CHP'li Zonguldak Belediyesi'nin kentin çehresini değiştirecek tek bir proje bile yapmamasından rahatsız olmayan var mı?

Zonguldak Belediyesi'nin hep aynı müteahhitlere doğrudan teminle ya da davetiye usulüyle ihale vermesinden rahatsız olmayan var mı?

Kenti yaşanmaz hale getiren anlayışa tepki olarak, "Zonguldaklıyım demeye utanıyorum" diyen AK Parti Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar'ı eleştirenlere bakar mısınız?

Gazetecileri bir nebze anlayabiliyorum.

Her birinin farklı bir hesabı var.

Kimi benim yüzümden, kimi kendi yüzünden, kimi yüzsüzlüğünden yazıyor.

Anlayamadığım tek kişi, CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş!

Ünal Demirtaş, sosyal medya hesabında şöyle demiş:

"AK Parti Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar, 'Zonguldaklıyım demeye utanıyorum' demiş... Ben, Zonguldaklı olmaktan büyük gurur, onur ve şeref duyuyorum... Ama ben, Zonguldaklı olmaktan utanan, Zonguldak milletvekilinden utanıyorum..."

Ünal Demirtaş, sen 365 günün kaç gününü Zonguldak'ta geçiriyorsun?

Zonguldaklının yaşadığı sorunları kaç gün yaşıyorsun?

Zonguldak'ta evin yok...

Zonguldak'ta yaşamıyorsun.

Ankara'dan konuşuyorsun.

Biz de senin Zonguldak Milletvekili olmandan utanıyoruz.

Ne yapacağız şimdi?

Yiğit düştüğü yerden kalkar!

AK Parti Devrek Belediye Başkan Adayı Sezai Bükrü, CHP Adayı Çetin Bozkurt'un gerisinde kalınca, seçim bürosu açılışında önceki dönem AK Parti Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır'ı kürsüye çıkarttı.

Aslında bu fotoğraf, Bükrü Ailesinin iki dönem Devrek Belediye Başkanlığı ve iki dönem de Zonguldak Milletvekilliği yapan Özcan Ulupınar'a gösterdiği bir refleksti.

Bu hareketin, çok yanlış bir hareket olduğunu buradan yazıyorum.

Bu fotoğrafın, aslında Ulupınar Ailesine çekilen operasyonun vücut bulmuş hali olduğunu da hatırlatıyorum.

Şimdi bu fotoğrafı gören Özcan Ulupınar ve onu sevenler neler düşünmez?

Sandığa gidince neler yapmaz?

Hiç düşündünüz mü?

Bu hareket, sadece Özcan Ulupınar'ı sinir etmek için kurgulanmış bir hareket.

Buraya not düşüyorum...

Kötü niyetle iyi murada erilmez.

Hüseyin Özbakır'ı, Devrek'te kürsüye çıkartanlar, "Yiğit düştüğü yerden kalkar" demeye getiriyorlar!

Ama o "yiğit" Devrek'te kalkmaz!

Kendini yönetemeyen, kentini yönetebilir mi?

Şimdi biri aday olmuş, sahaya çıkmış, "Belediye başkan adayıyım" diyor.

Ama nüfus kağıdı cebinde değil!

Kimde olduğu da belli değil!

Arkasını birilerine dayamış, halkın önüne çıkmış!

O zaman oyu da "arkanı dayadığın" yerden alacaksın!

Kendini yönetemeyen biri, belediye başkanı olsa, kentini yönetebilir mi?