Siyasi partilerin belediye başkan adayları, belediye meclisi ve il genel meclisi adaylarının listelerini Seçim Kurullarına verme süresi dün akşam saat 17.00'da bitiyordu.

Her zaman olduğu gibi bu listeleri önce biz vermeliydik.

Zonguldak Merkez'de AK Parti, CHP ve MHP listesi çok önemliydi.

AK Parti'yi de, MHP'yi de, CHP'yi de önce biz verdik.

Ama nasıl nefes kesen bir yarış...

Bazı siteler bizim yazdıklarımızı kopyalayıp okuyucularına duyurmaya çalışırken, bizim yaptığımız harf hatalarını bile göremiyorlardı.

Yarış, o kadar amansızdı.

Bu arada, Yeni Adım Gazetesi'nin şahsımı itibarsızlaştırma çabası amansızca sürüyordu.

Ama editörlerinin sitemizden liste tırtıklamaları da...

Erdoğan Demir, Zonguldak'ın sicil amiri gibi davranıyor.

Benim gazetecilik notumu belirleyecek en son kişi, Erdoğan Demir'dir.

Bakın, ben size sicilimi yazayım...

Zonguldak'ın tartışmasız köşe yazıları en çok okunan gazetecisiyim...

Zonguldak'ın tartışmasız en çok takip edilen internet sitesinin sahibiyim...

Zonguldak'ın en çok okunan gazetelerinden birinin sahibiyim...

Zonguldak'ın Ankara'da akredite olan iki gazetesinden biriyim.

Diğeri Yeni Adım değil!

Medya Takip Merkezlerinin takip ettiği bir gazetenin ve internet sitesinin sahibiyim.

Tertemiz bir adli sicile sahibim. Hırsızlığım yok, arsızlığım yok, devlet malı çalmışlığım yok.

Efendim, ben Ankara Cumhuriyet Başsavcısı hakkında yazı yazmışım. Bunun hesabı sorulacakmış.

Ankara Cumhuriyet Başsavcısını korumak Erdoğan Demir'e mi kaldı?

Ben Sayın Yüksel Kocaman hakkında olumsuz tek yazı yazmadım.

Yazmış olsam, açar telefonu, beni uyarır.

Olmadı, "Can" dediği İbrahim Tığ'a söyler, o uyarır.

Erdoğan Demir'in oluşturmaya çalıştığı algı şu...

"Ey Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı...

Ey Zonguldak İl Emniyet Müdürü...

Ey Zonguldak Valisi...

Ali Rıza Tığ'ın arkasında kimse yok.

Siz bana yol verin, ben onu Akay Turhan gibi beyzbol sopasıyla döveyim."

Gazeteci-Şair-Yazar İbrahim Tığ, dün Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Yüksel Kocaman'ın yanındaydı.

Oradan aradı, bir sıkıntım olup-olmadığını sordu.

Sıkıntı yok yani...

Ben Külliye'ye gidiyorum, Erdoğan Demir rahatsız oluyor.

Valiliğe gidiyorum, Erdoğan Demir rahatsız oluyor.

Ben oralara nasıl gidermişim?

Benimle nasıl görüşürlermiş?

Kiminle görüşüp, kiminle görüşmeyeceğimize Erdoğan Demir mi karar verecek?

Vibratörle eşine cinsel tacizde bulunan sendikacıları, viagra kullanıp cenazeye katılan politikacıları, ginseng satan milletvekillerini, makamında mastürbasyon çeken belediye başkanlarını yazmaya devam edeceğim.

Hazine arazisi işgal edenleri, devletin malına göz dikenleri, çevreye hafriyat dökenleri yazmaya devam edeceğim.

"Devlet yalan haberle yönetilmez" diyerek, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticilerine gözdağı vermek kimin haddine?

Al o zaman beyzbol sopasını, git Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne!

Hadi bakalım!

Akay Turhan'ın beyzbol sopasıyla dövülmesi sıradan bir olay değildir.

Bu olay, bir gözdağıdır.

Basına, bürokrasiye, siyasete, belediyeye, herkese...

Ben mesajı aldım.

Sanırım herkes almıştır.

Şunu söyleyebilirim...

Artık güvende değiliz.

Zonguldak Valisi, Zonguldak Cumhuriyet Başsavcısı, Zonguldak İl Emniyet Müdürü, Erdoğan Demir'e "dur" demelidir.

Elinde beyzbol sopası, yanında koruması sokakta gazeteci avına çıkan Erdoğan Demir için bir önlem alınmalıdır.

Bütün Zonguldak gördü.

Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğü karşısında yapılan inşaattan sahile hafriyat itildiğini yazdık.

Vatandaştan gelen görüntüyü yayınladık.

Bir tek başımıza beyzbol sopasıyla vurulmadı!

Günlerdir hakkımızda tonlarca yazı yazıldı.

Bir Filyos yazdık, hakkımızda yazılmayan şey kalmadı.

Basının kişisel çıkar için kullanıldığının en güzel örneği, Erdoğan Demir'in gösterdiği tavırdır.

Tekrar söylüyorum...

Artık güvende değiliz.