Günün en sıcak gelişmesi buydu...

"Demir Madencilik'in ortaklarından Erdoğan Demir, gazeteci Akay Turhan'a beyzbol sopasıyla saldırdı.

Erdoğan Demir, akşam saatlerinde yanında bir adamıyla sahil birlikte kordonboyundaki Düş Molası adlı mekana giderek, Gazeteci Akay Turhan'a beyzbol sopasıyla saldırıp başında tabak kırdı.

Saldırıda yaralanan Akay Turhan, Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, Erdoğan Demir'in de gözaltına alındığı iddia edildi."

Bu çağda böyle bir zihniyet olabilir mi?

Karşılıklı yazışırken, karşılıklı kalem kullanırken beyzbol sopası nedir?

Ama bu ilk değil...

Son da olmayacak.

Demir Ailesi, piyasaya çıktığı günden bu yana bu tür olayların içinde hep oldu.

Bir türlü çekemediler kendilerini sokaktan...

Ne kadar büyüseler ya da büyüdüklerini sansalar da, hep kavga-dövüş içinde oldular.

Benim Akay Turhan'la meselem var.

Ben yazarım, o bana yazar.

Ama bu beyzbol sopası nedir?

Bu beyzbol sopası sadece Akay Turhan'a vurulmadı.

Demir Ailesine yazı yazması, ceza yazması muhtemel herkese vuruldu.

Bunu böyle algılamak lazım...

Zonguldak neden gelişmiyor?

Her gün bu soruyu sorup, yanıtlar arıyoruz.

Çünkü Zonguldak'ta kentini düşünen değil, kendini düşünenlerin sözü geçiyor.

Bileği güçlü olan bir yeri işgal ediyor.

Bu işgal; kimi zaman siyasi parti, kimi zaman bir devlet dairesi, kimi zaman bir hazine arazisi şeklinde oluyor.

Yani şehirde para kazanan adamlar değil, paranın kazandığı adamlar söz sahibi...

Öyle olunca, yönetimde de onların adamları oluyor.

Allah'tan az sayıda da olsa devlet görevlisi, siyasetçi, işadamı var da kent ayakta duruyor.

Fıkra: Tava!

Temel'e sormuşlar:

"Dünyada ne olmak en güzel şeydir?"

Temel, "Tava!" demiş.

Nedenini sormuşlar?

Bilgece cevaplamış Temel:

"İçinde sürekli yiyecek bir şeyler var, yani karnın hep tok. Altın sürekli sıcak... Sapın da sürekli bir kadının elinde!"