Bir grup felsefeci...

Mevlana Hazretlerini ziyaret ederler.

- Soru sormak istiyoruz.

Hazret...

Onları Şems-i Tebrizi'ye gönderir.

Huzurdan ayrılırlar.

Mescide varırlar.

Şems, elinde kerpiç...

Öğrencilere teyemmümü anlatıyor.

Felsefeciler, üç soru sormak için izin ister.

- Sorun!

İçlerinden birini başkan seçtiler.

Soruları o sormaya başladı.

- "Allah var" dersiniz...

Ama görünmez.

Göster, biz de inanalım.

Şems, felsefeciye baktı.

- Öbür sorunu da sor.

Felsefeci, ikinci soruyu da sordu.

- "Şeytan ateşten yaratıldı" diyorsunuz.

Sonra da ona ateşle azap edilecek.

Hiç ateş, ateşe azap eder mi?

Şems...

- Son sorunu da sor.

Felsefeci sordu.

- "Ahirette herkes hakkını alacak"

"Yaptıklarının cezasını çekecek" diyorsunuz.

Bırakın!

İnsanlar ne istiyorsa yapsın.

Karışmayın.

Şems, hiç konuşmadı.

Elindeki kerpiç ile soruları soran felsefecinin kafasına vurdu.

Kafası yarıldı...

Kanadı.

Diğer felsefeciler araya girdi.

Yarayı pansuman ettiler.

Soluğu kadının huzurunda aldılar.

Kadı, Şems'i huzura getirtti.

Davalıya sordu.

- Anlat bakalım.

Nedir şikayetin?

- Soru sormak için izin istedim.

Verdi.

Üç soru sordum.

O, kafama kerpiçle vurdu.

Sıra Şems'e geldi.

- Anlatılanlar doğru mu?

Neden vurdun?

- Efendim!

O soru sordu.

Ben cevap verdim.

- Bu nasıl cevap?

Açıklar mısın?

- Efendim!

"Allah'ı göster de inanayım" dedi.

Şimdi felsefeci başının ağrısını göstersin.

Biz de inanalım.

Felsefeci şaşırdı, söze girdi.

- Ağrıyor...

Ama gösteremem.

- İşte Allah vardır.

Fakat görünmez.

- Yine şeytana nasıl azap edileceğini sordu.

İnsan topraktan yaratıldı.

Ona toprakla vurdum.

Başı acıdı.

- "Herkes canının istediğini yapsın" dedi.

Canım istedi.

Ona kerpiçle vurdum.

Niçin hak arıyor?

Aramasın.

Küçük bir mesele için hak arayan...

Sonsuz ahirette hakkını mutlaka arar.

[*] [*] [*] [*]

Hikaye bu...

Bazen çok soru vardır.

Cevap tek...

Nedir o?

"Hak"...

Zalimin yolu...

Mazlumun yolu...

Kısacası...

Tüm mahlukatın yolu Hakka çıkar.

Tek farkla...

Kimi, iki büklüm...

Perişan...

Bin pişman...

Kimi, başı dik...

Onurlu...

Cenneti-cemali hak eder.

Bize düşen...

Her daim "Hak" yolda yürümek...

Allah, kimseyi doğru yoldan ayırmasın...