Güzel dilimiz Türkçe'de 78 bin ana kelime var.

Ancak günlük yaşamda ortalama 400 civarında kelime kullanılıyor.

Eli kalem tutan ya da tuttuğunu sanan insanların kaç kelimeyle yazdıklarını hiç düşündünüz mü?

Elbette Zonguldak'takileri soruyorum.

Kelime haznesi dar olduğu için hiçbir yaratıcılığı olmayan yazılar kaleme alıyorlar.

Yazılarımda kullandığım kelimeleri, cümleleri birebir başka köşelerde okumaktan sıkılıyorum!

Yaşı kadar meslek yaşamı olduğunu iddia edenlerin, gazetede fırladığını söyleyenlerin azıcık okuyup, kelime haznelerini geliştirmeleri gerekmez mi?

Yazdıklarının okunmama nedenleri de bu aslında!

Havlama sesi artınca, taşı doğru yere attığımızı anlıyoruz.

Ve havlama sesi her geçen gün artıyor!

Yakında bunlarla bir koro kuracağım!

En öne de seni koyacağım!

Eline bir baton vereceğim!

Bu yazıyı burada bitireceğim!

Önce hanginiz havlayacak, bekleyeceğim!

Ne kadar acizsiniz?

Danışman ve şürekası, Merkez İlçe yenilgisinin acısını çıkartmak için saldırıyor!

Sadece danışman da değil!

Merkez İlçe Başkanlığını garanti gördüğü halde olamayanlar da saldırıyor!

Yahu siz ki, yeri-göğü inleten kudrete sahiptiniz!

MKYK sizindi!

Bakanlar sizindi!

Genel Merkez sizindi!

Yatırıyor, kaldırıyordunuz!

Bir Çaycı Abdullah'ı yenemediniz!

Şimdi Minyeli Abdullah rolü verip saldırıyorsunuz!

Ama ben size söyleyeyim!

O top uzatma dakikalarının son saniyesinde girdi!

Siz o topu çıkartamazsınız!

Ragıp Bayraktar neden İl Başkanı oldu?

İYİ Parti Zonguldak Kurucu İl Başkanlığı'na Ragıp Bayraktar getirildi.

Geçen gün bir dost sohbetinde şöyle bir konu geçti:

"Ragıp'ın ekonomik durumu iyi değil. Onun pozisyonundaki biri neden bir siyasi partinin il başkanı olma gereğini hisseder?"

Hani iktidar partisinin il başkanı olursun!

Doğrudan teminle fahiş fiyatla mal verirsin!

Kısa sürede durumunu düzeltirsin!

O da yok!

Yani İYİ Parti'nin yakın bir tarihte iktidar olma şansı da yok!

Ragıp Bayraktar, biri adına mı görev yapacak?

Bunu ilk seçimde milletvekili aday listesi yapılırken anlayacağız...

Hay sizin yolunuza!

Geçen akşam Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne gittim.

Çocuklar büyüdüğü için uzun süredir o tarafa geçmemiştim.

Aman Allah'ım!

Benim köyüm olan Devrek'in Bakırcılar Köyü'nün yolu, Rüzgarlımeşe yolundan çok daha iyi!

Ey Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir!

"Belediye Başkanıyım" diye çıkıp gezmeye utanmıyor musun?

O nasıl yol öyle?

Delik-deşik, tümsek!

Birkaç ambulans şoförü ile konuştum...

"Abi doğum sancısıyla evinden aldığımız bazı kadınlar, bu yolda doğurdu" dediler.

Yahu, bu yolu binlerce insan kullanıyor.

Sonra hastalarımız kullanıyor.

Ayaklarının altında cennet olan anneler kullanıyor!

Bu yol nasıl böyle olur?

Doğalgazcı kazmış, rastgele yamamış!

Başkent EDAŞ ayrı kazmış!

Telekom ayrı kazmış!

Belediye ayrı kazmış!

Hay sizin yapacağınız işe!