Pazar sabahı...

Saat dört civarı...

Telefon çalıyor.

Arayan, Rıza Bozkurt

Dayıoğlu...

Benimle hiç "boş" konuşmaz.

Önemli bir konu olmazsa aramaz.

Bu saatte arıyorsa...

"Kıyamet kopmuş" demektir.

- Hayırdır.

Sesi hıçkırıklı...

- Annem!

Gerçekten kıyamet kopmuş...

Ayşe yengem için...

O sonsuzluğa göçmüş...

Biz yıkıldık.

Göliçi'nin tüm yetimleri ile evlatları öksüz kaldı.

- Neredesiniz?

Özel hastanenin ismini söyledi.

Kapattık.

Hastaneye vardık.

O bizi doğduğumuz andan itibaren hep ağırladı.

Bize onu uğurlamak kaldı.

Son görev...

Hastanede tüm hazırlıklar tamam.

Aracımız, tabutumuz, seyyar morgumuz...

Hepsi var.

Diğer yanda yasa var.

- Cenazeleri hastaneden cenaze nakil aracıyla alabilirsiniz.

Böyle dediler.

"Kolay" diye düşündük.

Ereğli Belediyesi'ni aradık.

Cenaze Hizmetleri cevap yok.

Herkes tanıdığı çalışanı...

Yetkiliyi aradı.

Gelen cevap aynı...

- Şoför yok.

Gece saat on ikide gitti.

Sabah sekizde gelir.

Bekleyin.

Bize de başkanı aramak düştü.

İlk tanıştığımızda telefon numarasını vermişti.

- Lazım olduğunda ararsın...

Aradık...

Bakmadı.

Etraf buz kesiyor.

Hastane önü ana-baba günü.

Bize yakın olan Ormanlı Belediyesi'ni aradılar.

Allah razı olsun.

Ona zaten ulaşılmadı.

Gümeli Belediyesi'nin şoförünü aradık.

Açtı telefonu...

Evi, belediyeye uzak...

Önce belediyeye geldi.

Sonra aracı hazırlayıp...

Ereğli'ye geldi.

Hizmeti gördük.

Sabah, 07.38...

Arayan Hüseyin Uysal...

Durumu anlattık.

Başsağlığı diledi.

- Keşke sabahı bekleseydiniz...

- Sizin yapamadığınız hizmeti, Alaplı'nın Gümeli Belediyesi'ndeki bir şoför kendisine verilen yetkiyi kullanarak yaptı.

Telefonu kapattık.

Sayın Ahmet Saydam ve Gümeli Belediyesi'ne teşekkür ediyoruz.

[*] [*] [*] [*]

Bir... Biz sana ulaşamıyorsak...

Vatandaş adını anamaz.

İki... 24.00-08.00 arası cenaze hizmeti neden verilmez?

Yüzlerce personelin bulunduğu Ereğli Belediyesi, acil durumlar için neden nöbetçi şoför görevlendirmez?

Bunu başka yazılarda irdeleyeceğiz.

Üç... Hüseyin Uysal'a gelince...

Keşke bizim ikinci anamız Ayşe Bozkurt bizimle kalsaydı.

Ebediyete göçmeseydi.

Keşke, sen Ereğli Belediyesi'nin kurumsal yapısını bozmasaydın.

Keşke, sen Ereğli halkına hizmet verebilseydin.

Keşke, bana telefon numaranı verip, "Acil durumlarda ararsın" demeseydin.

Keşke, sen belediye başkanı olmasaydın. Ya da sen, insanları düşünebilen iyi başkan olabilseydin.

Dört... Keşkelerin sonu gelmez. "Keşke" demek ateş yutmaktır.

Ders alır, inşallah bu işi çözersin.

Ölümün saati olmaz.

Beş... İnsan, insana ömründe bir kez ihtiyaç duyar.

O gün varsan, gönüllerde yaşarsın.

O gün yoksan...