Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş'ı, Karaelmas Gazeteciler Derneği olarak dün ziyaret ettik.

Vali Bektaş, bizi sıcak karşıladı, sohbet havasında geçen ziyaret, gazeteci olduğumuz için soru-cevap şeklini aldı.

Sayın Vali Bektaş, Zonguldak'ı çözmek için bizden 3 ay süre istemiş, o zamana kadar soru sormamamızı istemişti.

Vali Bey, Zonguldak'ı çoktaaan çözmüş bile...

Nasıl mı?

Birinci konu...

Almanya Zonguldaklılar Derneği ziyaret ederek, Vali Bektaş'a "havaalanı dosyası" bırakmış.

Vali Bey'in masasının üstünde kalın bir havaalanı dosyası var ve ilk sırada.

ILS cihazı alındığında havaalanı sağlıklı kullanılabilecek mi?

Bunları inceleyeceğini söyledi.

İkinci konu...

TÜBİTAK'ın hazırladığı "Bölgesel Isınma Projesi"nin Zonguldak'ta kullanılabileceğini anlattı.

Vali Bektaş, bu projenin kentte nasıl hayata geçirilmediğine hayret etti.

Çok önemli bir proje olduğunu belirterek, ilgileneceğini söyledi.

Madem bu kentte termik santrallerin bütün cefasını çekiyoruz.

Biraz da sefasını sürelim.

Bari insanlara bir faydası dokunsun, insanlar ekonomik bir şekilde ısınsın, değil mi?

Üçüncü konu...

Vali Bey, Zonguldak'ın varoluş sebebinin kömür olduğunu söyledi.

Biz bunu ilk defa duymadık, ancak kente yeni gelen birinden duymak hoşumuza gidiyor.

Çünkü kentin siyasetçileri ve bürokratları kömürü yok sayabiliyor.

Kömür ve ardından gelen ağır sanayi iş koluna dikkat çekti.

Bektaş, Zonguldak'ta turizmden çok sanayi üzerinde çalışılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

"Zonguldak'ın varlık sebebi kömürdür. Kömür nedeni ile buraya girmiş olan sanayidir. Erdemir ve Kardemir 'kömür var' diye kuruldu. Şimdi bir de 'Filyos Projesi' diyoruz. Filyos'un arkasında ciddi sanayi üreten bir sistem inşa etmezseniz, Filyos ne işimize yarayacak? Bir defa Zonguldaklı olarak birinci kavramımız sanayidir. Sonra tabi tarım, turizm, eğitim, sağlık, lojistik gibi konuların gündeme gelmesi lazım."

Dördüncü konu...

Kaçak ocaklarda yaşanan kazalar ve geride kalanların acıları...

Vali Bey, ilk kaçak ocak ve ölümlü kazasını, 21 Kasım 2018 tarihinde gördü.

Allah bir daha göstermesin, bu acıyı kimseye yaşatmasın.

Kaçak ocaklarda yaşananın kesinlikle kaza olmadığını belirten Bektaş, "Ne demek kaçak? Ruhsat yok. Niye? 'Takdir-i ilahi' diyoruz, 'kader' diyoruz. Hayır. Öyle bir şey yok! Neyin kaçağı? Tedbirin kaçağı. Yani tedbirin sağladığı gerektirdiği işleri yapmamanın maliyetinin kaçağı... Devlet ruhsatlı ocağa müsaade ediyor. Biz bu işin üzerine düşeceğiz. Düşmemek vebaldir. Kaza her yerde olabilir, ama bu bahsettiğimiz kaza değil ki. Buna 'kaza' demiyoruz biz. Kimsenin hayatını göz göre göre feda etmesine göz yumamayız" dedi.

Vali, siyasetçi, bilim adamı, sanatçı... olabilirsiniz.

Ancak her şeyden önce insan olmak gerekir ya, o içinizdeki merhamet önemli.

Vali Bey'de ben o merhameti gördüm.

Kaçak ocaklar, yıllardır kentin kanayan yarası, artık kaçak ocaklar canımızı yakmasın istiyoruz.

Vali Erdoğan Bektaş, Zonguldak'ı çözmüş, hem de çok iyi çözmüş, öyle değil mi?

TMMOB, TTK ve GMİS'e hiç yakıştıramadım!

Zonguldak'ta "4 Aralık Dünya Madenciler Günü" her yıl etkinliklerle kutlanıyor.

Bu sene de TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi Başkanlığı'nın düzenlediği programla kutlanacak.

Program bana geldi ve çok şaşırdım.

İki briç, satranç, koşu ve yarışmadan başka bir etkinlik yok.

Şimdi bunun neresi Madenciler Günü kutlaması?

Sektörde o kadar sorun varken, maden mühendisleri işsiz kalırken, madenciler kaçak ocaklarda hayatını kaybederken hiç işleyecek bir konu yok mu? Bir sempozyum, bir panel yapmak nasıl aklınıza gelmez?

Daha çok yakın zamanda kaçak ocakta 3 insanın ve geride bıraktıklarının hayatı söndü.

Maden kentinde "Madenciler Günü" böyle mi kutlanır?

TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK), Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) ve birçok sivil toplum örgütleri...

Hiç yakıştıramadım...

Ne oldu, pes mi ettiniz?

Ben kentim adına utandım doğrusu!