Havalar soğudu.
Öyle soğudu ki...
Kar yağacak sanki...
Öyle...
Bizde bir de "kar soğuğu" deyimi var.
Eğer soğuk insanı ince ince ısırıyorsa...
Bir yerlere...
Yakın yerlere...
"Kar yağmış" demektir.
Bize de gelmesi yakındır.
[*] [*] [*] [*]
Böyle zamanlarda günler kısalır...
İş azalır...
Muhabbet artar.
Komşuya gidersin...
Onlar sana gelir.
Eşe-dosta gidersin...
Kardeşe...
Anne-babaya gidersin.
Sen gittikçe...
Onlar gelir.
Gidiş-geliş arttıkça...
Dertler azalır...
Mutluluklar artar.
[*] [*] [*] [*]
Bizim çocukluğumuzda ocakbaşı...
Gençliğimizde soba-güzine oldu.
Sonrası...
Buraya geldik.
Kat kaloriferi...
Kombi...
[*] [*] [*] [*]
Ocağın kenarına kor (köz) çekip...
Üzerine sacayak koyup...
Tepside fındık kavurmuyoruz.
Hatta...
Ne sobanın üzeri var...
Ne de güzinenin fırını kaldı.
Fırınlı aygazlar...
Elektrikli fırınlar var.
[*] [*] [*] [*]
Öyle ya da böyle...
Zaman değişir...
Mekan değişir...
Hayat standardı değişir...
Muhabbet değişmez.
Dostun muhabbetinden her zaman aynı tat alınır.
Tiryakisi olursun...
Bırakamazsın...
Yanında çerez...
Daha doğrusu "çerezlik" fındık...
Çay demlenir...
Yanına kek-poğaça...
Ceviz...
Kavrulmuş fındık...
Konu konuyu açar.
Oradan-buradan...
Bir ara gözün saate ilişir.
- Ooo çok geç olmuş.
Dersin...
Bunun üzerine en az bir saat kalk havası çalınır.
Konular bitmez...
Sohbet koyulur...
Zaman daralır...
Dost darılır...
Ayrılmak istemezsin.
Fındık biter...
Çayda üçüncü demliği devirirsin.
Yine de ayrılmak istemezsin.
[*] [*] [*] [*]
Her şey güzel...
Ama...
Biz yıllardır yanlış yapıyormuşuz...
Doğru bildiğimiz yanlış...
Prof. Dr. Turan Karadeniz söyledi.
Onun da hocası...
Prof. Dr. Seyit Mehmet Şen de onayladı.
Fındığı kavurmayın.
Kavurursanız...
Besin değerini yitirir.
Yağlarını büyük oranda kaybeder.
Fındık yiyin.
Kavurmadan yiyin.
Hatta...
Çok yiyin...
Akşamdan kabuklarını ayırın...
Yiyeceğiniz kadarını suya koyun.
Sabah kahvaltıda yiyin.
Suyunu da için.
Ceviz tüketin.
Meyve tüketin.
Ne tüketirseniz tüketin...
Bilinçli tüketin.
