Türkiye'nin tüm şehirleri gelişirken, Zonguldak'ın geri kalmasını sadece devletin taşkömürü politikasına bağlayamayız.

Bana sorarsanız "Zonguldak Sazı"nın akordu bozuk.

Düzeltmeye çalışanın da akordu bozuluyor.

Tellerin sırası karışık...

Her tel, en yüksek sesi çıkartacağını sanıyor.

Durum böyle olunca, kulağa melodi yerine, baş ağrıtan, çevreye rahatsızlık veren bir gürültü çıkıyor.

"Sen buraya olmazsın" dediğin tel, başlıyor gürültüye!

Ve bu sazı hep aynı kişiler çalıyor.

Çalanları kollayanlar da aynı telden çalıyor.

Bize de "Siz sadece dinleyin" diyorlar!

Oysa bu "saz" bizim!

Bizim "saz"ımızı bize çaldırmıyorlar!

Biz sadece söyleyecekmişiz!

Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya...

Üstat Necip Fazıl Kısakürek, "Sakarya Türküsü" şiirinde, "Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya/Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya..." demişti.

Peki, nedir bu parya?

"En koyu biçimiyle Hindistan'da görülen kast düzenine göre, kast dışı kalan, hiçbir toplumsal sınıftan olmayan, her türlü haklardan yoksun olanlara verilen ad."

Zonguldak'ta ben ve benim gibilere yapılmak istenen de işte tam bu.

Bu davranışları bir dönem rahmetli Valimiz İsmet Metin aracılığıyla yaptırmışlardı.

Yıllar sonra aynı davranışı, AK Parti Zonguldak eski Milletvekili Hüseyin Özbakır'a yaptırdılar.

Az sayıdaki işadamı, siyasetçi, bürokrat ve sivil toplum örgütü yöneticisi; bizleri hakir gören siyasetçi, Zonguldaklılara "parya" muamelesi yapan işadamı, medya ve mafyavari güçlere direndi.

Ama bu saldırılar bugüne kadar bitmedi.

Bundan sonra da bitmeyecek.

Bize "parya" muamelesi yapanlar ve yapmaya kalkanlarla mücadelemiz sonsuza kadar sürecek.

Siyasette acayip senaryolar yazılıyor

Türkiye, 31 Mart 2019 Pazar günü yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş durumda.

Zonguldak merkez, ilçe ve beldelerinde de durum aynı.

Başkanlık koltuğunu kazanmak, başkanı devirmek ya da meclise girebilmek için yapılan senaryoları görseniz, küçük dilinizi yutarsınız.

Partisinde 3 dönemi tamamlayan bir belediye başkanı, "ne olur, ne olmaz" diye, en güvendiği belediye meclis üyesini başkan adayı olarak çıkartacakmış.

Belediye başkanı da meclis üyesi olacakmış.

Seçimden altı ay-bir sene sonra başkan istifa edecekmiş.

Meclis üyesi olan asıl başkan koltuğa oturacakmış!

Senaryoya bakar mısınız siz?

Bir başka ilçede mevcut belediye başkanı yeniden aday olursa, seçimi kaybetmesi için karşısına başka bir partiden aday çıkartacaklarmış!

Bu kişi, aday olacağını sosyal medya hesabından duyurdu!

Adamın ekonomik durumu da iyi değil!

Ama arkasındaki finansör, "Başkanı seçtirmezsen, sana 1 milyon lira vereceğim" demiş!

Ama düşenden mi verecek, kalandan mı, o belli değil!

Bir Kızılderili öğretisi diyor ki...

Bir atın susuzluğunu giderdiği yerden su iç, at hiçbir zaman kötü su içmez.

Kedinin yattığı yerde uyu, kurdun değdiği elmayı ye.

Sivrisineklerin yerleştiği mantarları korkusuzca topla.

Köstebeklerin kazdığı yere ağaç dik.

Yılanın ısınmaya durduğu yere ev yap.

Sıcak günlerde kuşların yuva yaptığı yere kuyu kaz.

Horozlarla beraber uyu ve uyan ki, tüm gün için en sarı mısırlara ulaşabilesin.

Daha çok yeşillik ye ki, bir hayvandaki gibi güçlü bacaklara ve dayanıklı bir kalbe sahip olabilesin.

Daha çok yüzmeye git ki, dünyada kendini bir balığın kendini denizde hissettiği gibi hissedebilesin.

Daha sık gökyüzüne bak, daha az toprağa, böylece düşüncelerin daha net ve hafif olacaktır. Konuşmak yerine, daha çok sessiz kal; böylelikle ruhun sakinliğe ve huzura erebilecek.

Günün Sözü:

"Her yüzyılda birkaç kişi düşünür, diğerleri ise onların düşündüğünü düşünür."

Cemil Meriç