Zonguldak'ta küçük-büyük demeden, eline kalem alan bize sallıyor.

Bunların bir kısmını ciddiye alıp dava açmıyorum.

Haddini aştığını düşündüğüm kişilerle hukuk karşısında mücadele ediyorum.

Dün Akay Turhan, şahsıma hakaret ettiği için 4 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Bu cezanın bir kısmını cezaevinde yatarak ödeyecek.

Umut Şekerci adlı şahıs da, bana hakaret ettiği için Beycuma Yarı Açık Cezaevi'nde bir hafta misafir edilmişti.

Dün bir güzel gelişme daha oldu. İnağzı TOKİ Konutları önünde aracımın önünü kesen ve saldırı girişiminde bulunan zanlılar da, 2 ay 15'şer gün hapis cezasıyla cezalandırıldılar. Şimdi, aracımın önünü keserek saldıran Yasin Hamzaçebi ve Ersin K. ile olan davanın sonucunu bekliyoruz.

Ersin K., hakim huzurunda şahsıma yönelik saldırıyı Yasin Hamzaçebi'nin azmettirdiğini itiraf etti. Yargının vereceği kararı merakla bekliyoruz.

Zonguldak'a yük olan dernekler...

Yurt içi ve yurt dışında kurulmuş Zonguldak dernekleri, birlikteliğin korunması açısından önemli.

Ama bu dernekleri kuranlar, başkanı ya da yöneticisi olanlar, kuruldukları yerde değil de daha çok Zonguldak'ta etkin olmaya çalışıyorlar.

Almanya'daki dernek, Almanya'dan çok Zonguldak tribünlerine oynuyor.

Ankara ya da İstanbul'da kurulan dernekler de öyle...

Oysa eğer Ankara'da kurulu bir derneksen, orada etkin olacaksın.

Siyaset ya da ticaret yapacaksan, yine orada olacaksın.

İstanbul'daki derneklerimiz için de öyle. Ama herkesin gözü Zonguldak'ta!

Bir de bu derneklerin etkinlik yapmak için Zonguldak'a asılmaları da hoş değil!

Sen kendi reklamın için Ankara ya da İstanbul'da yemek yapacaksın, parasını Zonguldak'tan almaya çalışacaksın! Bu işte bir terslik var!

"Zonguldak" adını kullanıp, Zonguldak'a yük olan derneklerden nefret ediyorum.

Ve bu tavrımı, bu dernekleri yönetenlere de çok net bir şekilde gösteriyorum.

Bu tavrımı kamuoyuyla da buradan paylaşmayı bir görev biliyorum.

Akdemir, görelim yüreğini...

Geçtiğimiz günlerde Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ile Başkan Yardımcısı Erhan Darende arasındaki krizi yazmıştım.

Zonguldak Valisi Sayın Erdoğan Bektaş, dün Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir'i makamında ziyaret etti.

Akdemir, Sayın Bektaş'ı belediye önünde çiçeklerle karşıladı.

Herkes oradaydı. Bir kişi hariç!

Belediye Başkan Yardımcısı Erhan Darende, aranmasına rağmen Sayın Vali Erdoğan Bektaş'ı karşılama törenine katılmadı.

Gönderdiği çikolatayı "geri iade etti" diye Şenol Şanal'ı, Başkan Yardımcılığı görevinden alan Muharrem Akdemir, Erhan Darende'ye neden katlanıyor?

Bilmediğimiz şeyler mi var?

Sayın Akdemir... Seni yok sayan Erhan Darende'ye neden katlanıyorsun?

Seni buna mecbur kılan nedenler mi var?

Yoksa, görelim yüreğini...

Günün Fıkrası: Temel'in cinsel hayatı!

Temel, orta yaşın biraz üzerine çıkınca, "Doktora gidip kendimi bir kontrol ettireyim" demiş. Bazı tahliller yapılmış, filmler çekilmiş.

Değerlendirme yapacak doktor, bunları inceledikten sonra, "Her şey normal Temel amca, ama bir şey soracağım, cinsel hayatın nasıl gidiyor" demiş.

"Doktor bey, birincisi iyi de, ikincisinde çok terleyirum" diye cevaplamış Temel.

Bir süre sonra, Temel'in hanımı Fadime, rahatsızlanıp aynı doktora gitmiş.

Tahlil ve tetkiklerin değerlendirmesinden sonra, doktor ona da sormuş: "Teyze cinsel hayatınız nasıl gidiyor?"

"Uşağum, bizde cinsel hayat mi kaldi" deyince, doktor, "Ama Temel amca, 'birincisi iyi de ikincisinde çok terliyorum' dedi bana, yalan mı konuştu?" demiş.

Fadime: "Doğrudur uşağum, birincisini kışın yapayı terlemeyi, ikincisini de yazın ortasında yaptuğu için çok terleyi."

Günün Sözü:

"Bir şehirde en önemli üç şey; kanalizasyon, hamam ve kütüphanelerdir. Kanalizasyon şehrin kirini, hamam bedenin kirini, kütüphaneler de ruhun kirini temizler."

Fatih Sultan Mehmet