Kozlu Belediyesi'nin AK Partili Başkanı Kerim Yılmaz, özel halk otobüslerine zam yaptı.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, enflasyonu dizginlemek, fiyatları düşürmek için her gün açıklama yapıyor. Kozlu Belediye Başkanı Kerim Yılmaz ise, bölgenin en çok kazanan özel halk otobüsü işletmecisine görülmemiş zam yapıyor.
Ve bu Bekard firması, daha zam yürürlüğe girmeden, bilet ve kart yüklemeye sınır getiriyor. Zamdan etkilenmek istemeyen vatandaşa engel oluyor. Yani jeton stokçuluğu yapıyor.
Şimdi hem Kozlu Belediye Başkanı Kerim Yılmaz'ın, hem de Bekard firmasının yaptığı bu etik dışı davranışın bir karşılığı olmalı, değil mi?
Zonguldak Valisi Sayın Ahmet Çınar'ın bu duruma müdahale etmesini bekliyoruz.
Hadi zammı yaptılar... Neden jeton ve kontör satışına sınırlama getiriyorlar?
Özbakır-Özbulut-MST...
AK Parti'nin önceki dönem milletvekili Hüseyin Özbakır'ın yokluğu hissediliyor Zonguldak'ta...
Özbakır gitti, Zonguldak ekonomisi bitti!
Bakın Hüseyin Özbakır'a yakın isimlerin şirketleri zora girdi.
MST İnşaat, iş yapamıyor, zorda...
Özbulut İnşaat'ın çekleri yazılmış, sıkıntıda...
Allah yardımcıları olsun.
Hüseyin Özbakır'ın varlığı bile yetiyordu.
Yetenekli danışmanı Levent Çebi sayesinde Zonguldak'ımızın tüm sorunları çözüm buluyordu!
Özledik kendilerini...
Bir günde bu kadar yanlış anlama çok fazla
Atatürk Devlet Hastanesi Kulak-Burun-Boğaz Uzmanı Doktor Kemal Yurtbay Ağabey, dün bu köşede yayınlanan yazımla ilgili sosyal medya hesabından şöyle bir eleştiri yapmış:
"Pusula Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ali Rıza Tığ'ın 'Bakalım hangisi önce patlayacak?' isimli köşe yazısına:
1- 'Yani insanlarda Allah korkusu olmasa, herkes tuttuğunu öpmez mi?' demiş.
Bence çok yanlış... Doğrusu, insanda önce vicdan korkusu olmalı.
2- 'Sadece odununu sağlamak için ağaç kesen, insan canına kıymış gibi büyük bir suç işlemiş olur' demiş. Peki, inşaat yapmak için on binlerce ağaç kesenler bu suçtan muaf mı tutulmalı?
3- Tüm kısa boylu insanları kötü adam olmakla suçlamış. Bu durumda, boy uzadıkça insanların iyilik katsayısı artıyor mu?
4- 'Acıma yetime, döner değer etine...' diye bir atasözünü örnek olarak göstermiş. Bir defa acımak, insani bir duygudur. Hele yetime acımak, bizim geleneklerimizde vardır. Yetime acımayacaksın da, ne yapacaksın? Onu da söyleseydi, aydınlanmış olurduk.
Zonguldak'ımızın değerli gazetecisini, hatalarını düzeltmeye davet ediyorum."
Sevgili Kemal Ağabey...
Eli kalem tutan ve kitap yazan biri olarak beni nasıl bu kadar yanlış anladınız?
"Yani insanlarda Allah korkusu olmasa, herkes tuttuğunu öpmez mi?" derken, Allah inancı olan ve dini ritüelleri kullanıp, iktidar nimetlerini hovardaca kullananları eleştirdim. Siz "Doğrusu, insanda önce vicdan korkusu olmalı" diyorsunuz. Haklısınız. Aynı şeye farklı pencerelerden bakıyoruz. Fark sadece bu...
Ben ağacı sadece odun sağlamak için kesenin bile büyük günah işlediğini söylüyorum.
Doğayı katledenleri ayırmam mümkün mü? Ormanı yok edip inşaat yapanları ayrı tutmam mümkün mü?
Tüm kısa boyluları kötü adam olmakla suçladığımı iddia etmeniz, okuduğunuzu anlamadığınızı gösteriyor. Ben boyu kısa olanlardan değil, baseni yere yakın olanlardan söz ettim Kemal Ağabey!
Sizin boyunuz kısa, ama baseniniz yere yakın değil! İçiniz rahat olsun!
"Acıma yetime, döner değer etine..." sözünü yazdım, ama aynı yazı içinde "yetim"i babası ölmüşler için kullanmadığımı da özellikle belirttim.
Kemal Ağabey, bir günde bu kadar yanlış anlama çok fazla...
Yaşlanıyorsun galiba!
