Pusula ve bu köşe, her gün yeni bir bomba ile çıkmak istiyor.

Zonguldak'ta işler iyi gitmiyor.

İl Müdürlüklerinde yaşanan rezillikler sokağa taşmış durumda.

Hangi birini yazacağız!

Dün bu müdürlüklerden birinde şöyle bir dolaştım.

Benim duyduğum bombayı herkes biliyor.

Ama ne hikmetse, alt kattan kimse duymamış.

Bakalım önce binanın dibindeki bomba mı patlayacak, tepesindeki mi?

Bekleyip görelim...

Yaş kesen, baş kesen, taş kesen...

Allah inancı olanlar, mahşer gününe inanırlar. Elbette ben de inanıyorum.

Ama ben her şeyin mahşere bırakılmadığına da inanıyorum.

Mahşer günü ve sonrasında yaşayacaklarımızın bir fragmanı, bize bu dünyada izletiliyor.

Zaten öyle olmasa, yani insanlarda Allah korkusu olmasa, herkes tuttuğunu öpmez mi?

"Yaş kesen, baş kesen, taş kesen iflah olmaz" diye boşuna mı söylenmiş?

Mesela, ağacın çeşit çeşit yararları vardır. Bunları düşünmeyip sadece odununu sağlamak için ağaç kesen, insan canına kıymış gibi büyük bir suç işlemiş olur.

Bu nedenle ormana zarar verenlerin başına mutlaka bir iş gelir.

Taş kesen, yani madenciler için de geçerlidir bu söz.

Doğaya zarar vermeyeceksin... İnsana zarar vermeyeceksin...

Hakkından fazlasını almayacaksın, çalmayacaksın...

Sonra başına iş gelince, ağlamayacaksın!

Baseni yere yakınlar!

Anlaşamadığım adamlara bakıyorum!

Hepsi kompleksi insanlar...

"Neden böyle davranıyorlar?" diye düşünüyorum.

Sonra bir dostumun sözü geliyor aklıma:

"Baseni yere yakınlara dikkat edeceksin."

Sahiden de benim anlaşamadığım, anlaşmakta zorluk çektiğim kişilerin büyük bölümünün baseni yere yakın!

Allah yarattığı için bu insanları hakir görecek değilim.

Ama ben kendimce bu insanlara dikkat ediyorum!

Başıma ne geliyorsa, bu baseni yere yakınlardan geliyor!

İşadamı, nitelikli dolandırıcısı, müteahhidi, belediye başkanı, danışmanı, gazetecisi...

Ağzından çıkana dikkat et!

Köşe yazılarım, internet sitesinde saat 22.00'da yayına giriyor.

Bir süre sonra mesajlar başlıyor.

Kimi arıyor, kimi soruyor, kimi sövüyor.

Bu ara moda oldu.

Herkes işindeki-gücündeki başarısızlığın ya da sıkıntının faturasını bize çıkartıyor.

Kim ne söylerse, misliyle iade ediyorum.

O nedenle herkes ağzından çıkana dikkat etsin!

Son pişmanlık fayda etmez!

Acıma yetime...

Atasözleri, tarihin derinliklerinden, insanoğlunun belleklerinden süzülerek gelmiştir.

Denenmiş, sınanmış, kanıtlanmış sözlerdir.

Bunlardan biri de, "Acıma yetime..." ile başlayan sözdür.

Buradaki "yetim"i babası ölmüşler için kullanmıyorum.

Babalık yaptığınız insanlara da aynı sözü söyleyebilirsiniz.

Bu tür insanlar, bitleri azıcık kanlanınca, hemen başka formata geçerler.

Bu da insanoğlu için kaçınılmaz bir gerçektir.

Zaten öyle olmasa atalarımız, "Acıma yetime, döner değer etine" benzeri bir söz kullanırlar mıydı?