Zonguldak İl Özel İdaresi tarafından yapılan ihalelerin hep aynı müteahhitlerde kalmasının sırrı çözülüyor.

Pusula, kendisine ulaşan bilgileri kamuoyuyla paylaşarak, devletin zararını önlemeye çalışıyor.

Vali Konağı'nda çalışan işçilere gönderilen lahmacunu bile, "parası devlet tarafından ödenmişse çocuğuna yetirtmeyen" bir zihniyete sahip olan Zonguldak Valisi Sayın Ahmet Çınar, bu usulsüzlüklere de asla izin vermeyecektir.

Zonguldak İl Özel İdaresi İnşaat Yatırım Müdürü Serdar Bayram, MST İnşaat tarafından şartnameye aykırı yapılan ve yapılmayan işler olduğu halde Alaplı'daki ortaokulu nasıl teslim aldı?

Şimdi MST İnşaat'ın yapmadığı işler nasıl yapılıyor?

MST'nin eksiklerini kapatmak için bazı firmalara doğrudan teminle düşük kırımla iş veriliyor mu?

Neden iki yıldır hep aynı firmalar davetiye usulü işler alıyor?

Kilimli İmam Hatip Lisesi'nin çevre düzenlemesi işi 600 bin liraya çok düşük bir kırımla kime, nasıl verildi?

İl Özel İdaresi'nin birçok işini alan ünlü müteahhidin, teknik şartnamedeki değişikliklerini kim yapıyor?

Para kazanmayan işler, para kazanan işlerle nasıl değiştiriliyor?

Devlet nasıl zarara uğratılıyor?

Kanıt istiyorsanız, Alaplı Ortaokulu'nun fotoğraflarını yayınladık!

Tanık istiyorsanız, o da hazır!

Söyleyin Metin'e, otursun yerine!

Galiba Zonguldak MHP'nin başına gelen en kötü şey, Metin Soydaş'ın İl Başkanı olması!

Hoş, Hamdi Ayan, milletvekili adaylığı için istifa etmeseydi, bu da mümkün olmayacaktı ama!

Neyse, Zonguldak Milli Eğitim'in yemek dağıtım işini eleştiren bir yazı yazdık.

Zonguldak Vali Yardımcısı Nevzat Taşdan'ı eleştirdik!

Nevzat Bey yerine eleştirilere yanıt, MHP'nin atama İl Başkanı Metin Soydaş'tan geldi!

Efendim, geçmişte yemek şirketlerinde sıkıntı olmuş, "12 bin 500 öğrenci aç kaldı" diye haberler yapılmış!

Biri şu Metin'e, o haberleri de Pusula'nın yaptığını söyler mi acaba?

Ben kendisiyle muhatap olmak istemiyorum!

Okuduğunu anlamayan biriyle yüz-göz olmak ne kötü şey!

Ben diyorum ki, yemek dağıtım işinde aksamalar var.

Hatta yemekler, ticari taksilerle, devletin araç-gereciyle dağıtılıyor.

Sağlık, hijyen gibi çok hassas konular var!

Okulda yemek dağıtımını, görevi olmadığı halde müstahdemler yapıyor!

Bir de 2 bin yoksul çocuğa yemek işi var!

İhale yok, kırım yok, devletin araç-gereci kullanıyor, yemek dağıtımını müstahdem yapıyor! Aynı şartlarda özel sektöre ver bakalım, 4 bin kişiye ücretsiz yemek veriyor mu, vermiyor mu?

Yarın bir gün çocuklar zehirlenirse, bu işin sorumlusu kim olacak?

Yemek şirketi olunca, ihalesini feshediyorsun!

Devlet yapınca; kimi, neyi feshedeceksin?

Milli Eğitim'den Sorumlu Vali Yardımcımız Nevzat Taşdan, arabasının anahtarını bile unutan biri!

Olur ya, olası bir krizde istifa etmeyi unutur!

O yüzden "şimdiden istifa dilekçesini versin" diyorum!

Gayet şık bir eleştiri...

Burada tarafların biri benim, ikincisi Vali Yardımcısı Nevzat Taşdan!

Peki, bu Metin, üçüncü kişi olarak olaya neden müdahil oluyor?

Bir de neden Milli Eğitim Müdür Vekili Murat Kapıcı'yı yazmadığımı merak ediyor Metin!

Murat Kapıcı, bugün var, yarın yok! Üstelik vekaleten görev yapıyor.

Yemeğin bu şekilde yapılması ve dağıtılmasıyla ilgili en ufak bir fikri yok ki!

Valilik kararıyla yapılan, Vali Yardımcısı Nevzat Taşdan tarafından yürütülen bir organizasyon!

İşin sahibi dururken, Kapıcı'yı mı muhatap alalım?

Söyleyin şu Metin'e!

Üçüncü kişi olarak üzerine düşeni yaptı!

Şimdi otursun yerine!