Aydın'a atanmıştı.

Göreve başlar-başlamaz...

Şikayet gelir.

Nazilli SSK Hastanesi...

Sorun var.

Tebdil-i kıyafet...

Girer acilden içeri...

Hemşireye sorar.

- Başhekimin odası nerede?

Baştan aşağı süzer.

Hor ve küçümseyici bir bakış...

Yine de söyler...

- Üst kata çık.

Koridorun sonundan sağa dön.

Sondaki oda.

Üst kata çıkar.

Başhekim odada yok.

İçeri girer.

Tam o sırada başhekim gelir.

- Buyurun, ne istiyorsunuz?

- Rahatsızım.

Tedavi olmak istiyorum.

Param yok.

- Burası hayır kurumu değil.

Paran yoksa tedavi olamazsın.

- Devletin görevi vatandaşına bakmak değil mi doktor bey?

Başhekim sinirlenir.

Adamı odasından kovar.

Sessizce odadan çıkar.

Hastaneye yakın bir yerde bekleyen makam aracına biner.

Araçta onu bekleyen yardımcısına talimatı verir.

- Gerekli yazışmalar hemen yapılsın.

Yarın görevden alınma yazısını bizzat vereceğim.

Ertesi gün...

Takım elbiseli-kravatlı...

Makam aracına biner...

Gider hastaneye...

Kapıda karşılanır.

Herkes telaş içerisinde...

Elinde bir kağıt...

Rulo yapılmış vaziyette...

Hızlıca merdivenleri çıkar.

Başhekimin odasına girer.

Başhekim...

Hatta onu bir gün önce görenler...

Hepsi tanır.

O, başhekime elindeki kağıdı uzatır.

- Bugün itibariyle başhekimlik görevinden azledildiniz.

[*] [*] [*] [*]

Merhum Recep Yazıcıoğlu...

Böyle yapmış.

Nasıl olur?

Yetki...

İnanç...

Cesaret...

Daha başka kelimeler de var.

[*] [*] [*] [*]

Şimdi gelelim Zonguldak'a...

Olan-bitenler malum.

Belediyelerden...

Sendikalardan...

Hastanelerden...

Okullardan...

Her yerde yüzlerce yanlı-yanlış iş...

Çarşaf çarşaf haber oluyor.

Makale konusu oluyor.

Sayın Valimiz, tebdili kıyafet incelemeye çıksa...

Bırakın makamdaki görevleri...

Aylarca evine gidemez.

Her işe görevlendirme yapsa...

Kim, kimi, nasıl...

Neyse...

İktidar milletvekillerinin dahi yetkisiz...

Etkisiz kaldığı bir Zonguldak'ta...

Vali ne yapsın?

Çözüm nedir?

Siyasete bulaşanlar, kamuda yetkilendirildiği sürece bu sorunlar artarak devam eder.

Aday adayı ol...

Kıdem al...

Makam al...

Oh ne ala memleket.

Parti rozetini yakasına takan memur...

Kraldan çok kralcı...

Kim, kiminle, nasıl mücadele etsin?

Çare...

Kendine güvenen istifa etsin.

Aday adayı, aday olsun.

Ne olursa olsun.

Bir daha geri dönmesin.

Bakın işler nasıl çözülüyor?