Yer; Ereğli...

Orta Cami istikameti...

Çarşı içinden geçişte tam üç yol ağzı...

Yaya çıkışlarını eklersek...

Çatal çoğalıyor.

Bankanın önüne doğru...

Yolun sağ tarafı...

Yeni yapılan kaldırım...

Kenarlarına "büyükbaba" yerleştirilmiş.

Dersiniz...

Minyatür piramit...

Birkaç kaldırım taşı...

Sağ tarafa...

İç kısma...

Yine "büyükbaba" yerleştirilmiş.

Hemen merdiven korkuluğunun altına...

Gördük.

Beğenmedik.

Kim beğendi?

Hangi aklı evvel yaptı?

Bilmiyoruz.

Bildiğimiz tek şey var.

Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal görse...

Ne der?

Allah bilir.

Gördük.

Yazdık.

Görüntü hiç hoş değil.

Kaldırımların ilerleyen bölümündeki işçilik de öyle...

[*] [*] [*] [*]

İnsanlar, artık kaldırımlarda yürüyemez hale geldi.

Düştüler bir "baba" peşine...

Buldukları her kaldırıma...

"Baba" yerleştiriyorlar.

Oysaki...

Şehirlerin gelişmişliği...

Kültürü...

Medeniyeti...

Kaldırımların yüksekliğiyle doğru orantılıdır.

Bu güzelim memlekete...

Bunu nasıl reva görüyorsunuz?

Anlamak mümkün değil.

Araçlara yeterli park yapma...

Kaldırımlara "baba" yerleştir.

Oh ne ala memleket...

Üretim yoksa kriz vardır

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı...

Tarım ve Orman Bakanlığı...

İki Bakan bir araya gelmiş.

Açıklama yapıyorlar.

- Tarım arazileri çiftçiye kiralanacak.

[*] [*] [*] [*]

Üç-dört yıldır...

Akköy'den yola çıktık.

Ormanlı...

Subaşı...

Delihakkı...

Ereğli...

Keşkek...

Bölücek...

Ereğli'nin dört bir yanına baktık.

Tarım arazisi...

Yok.

Milli Emlak...

Tarım...

Orman...

Tüm kapılar kapalı.

Hızımızı alamadık.

Devrek...

Gökçebey...

Çaycuma...

Yine aynı kurumlar...

Hatta belediyeler...

Şahıslar...

Tüm yollar tarıma kapalı.

Araziler boş...

Kiralayan...

Satan...

Yok.

Şimdi iki Bakan...

Çıkmış...

Kiralayacaklar.

İnanamadım.

Mevcut müdürleri değiştirmeden bu işler mümkün değil.

Zihniyet şu:

- Aman başımız ağrımasın.

Evrakla uğraşmayalım.

Üretim yoksa...

Kriz vardır.

Bugün olduğu gibi...

Allah bize kolaylık versin.

Açıklama yapmak kolay.

Önemli olan icraat...