ZONGULDAK'TA ESER BIRAKMIŞ BİR MİMAR CEBE KAMİL ALİİMAMOĞLU...

Yerel tarihçi, yazar Ekrem Murat Zaman araştırıp kaleme aldığı bir çalışmasını bana yolladı. Zonguldak'ta eser bırakmış bir mimarımızı tekrar hatırlatan bu makaleyi düzenleyip sunuyorum. Kent tarihinde önemli çalışmalara imza atmış insanlarımızı tekrar yaşatan bu ve bunun gibi diğer çalışmalarından dolayı Ekrem Murat Zaman'a teşekkür ediyorum...



Yaşamda karşılığını almak için değil; yaptıklarını insanlık için yapanlar, karşılığını ölümden sonra da alırlar.
Mimarın, öğretmenin ve başarılı insanların yaptıkları işi insanlık için yaptıklarına, Sami Gökmen abimin gönderdikleriyle tanık oldum. Yaşamda, her biri farklı bir alanda başarılı olmuş, 1937 - 1944 doğumlu Zonguldak çocuklarının öğrencilik yıllarına kadar uzanma şansım oldu.
Sami Gökmen, "Ekrem Bey Merhaba" diye söze başlıyor ve WhatsApp tan gönderdiği fotoğrafı; "Zonguldak Ticaret Lisesi Müdür Muavini Kasım Akıncı'nın Samsun Ticaret Lisesine tayin edilmesi dolayısıyla düzenlenen veda çayında çekilen fotoğraftır" şeklinde tanımlıyordu.



Fotoğrafta bulunan (yaşamda her biri farklı alanlarda başarılı olmuş) kişilerden hatırlayabildiklerini ise şöyle anlatıyordu. ; "Masada oturan (ortada) Coğrafya hocamız, Samsun Coğrafyası 1965 kitabının yazarı Kasım Akıncı; Solunda Ağabeyim Saim Gökmen, Sağında, Cemil (soyadı Üstün olabilir), En soldan; Bekret, Kozlulu Cavit Teber, (adını hatırlamıyorum), Hemen arka sıra; küçük çocuk Kasım Beyin Oğlu, yanındaki ben Sami Gökmen (Orta ikideyim), Arka sıra; İsmet Kılıç, Kozlu Hilmi Toraman, Kilimli Bölümün oradan Sami ağabey Ticaret Lisesi Futbol Takımının sağaçığı, (?), (?), arkada aradan bakmaya çalışan Erdal Şeker, Orhan Ekşi, (? ), Cebe Ağabey (Başarılı bir mimardı. Ülkeye ve Zonguldak'a eserler bıraktı), (?), Ali Vahit Özbayer, ( Eskişehirspor'un Koca Usta Lakaplı Vahap'ın ağabeyi, Zonguldak E.K.İ. Personel Müdürlüğünden Daire Başkanı olabilir Senai Aras'in ağabeyi İhsan Aras, (Bir ara Kilimli de Kömür işi yaptığını biliyorum)"
Fotoğrafın arkasındaki Tarihin de; 05.01.1957, cumartesi " olduğunu belirtmeyi ihmal etmiyordu.
CEBE adıyla ikinci kez karşılaşıyordum. İlk karşılaşmam Yayla konağında oldu. İçimekanı, mekan içindeki eserleri ve dış görünüşüyle tam bir sanat eseriydi Yayla Konağı...



Gönüllü olarak, tarihçesini yazmak için bilgi topladığım günlerde, Yayla Konağı adıyla bilinen TTK Misafirhanesi müdürü Mevlut Kurtman'a; "bu rölyef de Fransızlardan mı kaldı?" diye sorduğumda şu cevabı aldım.
"Hayır. Rölyef, havuzu ve avizesi ile takım olarak 1967 yılında Mimar CEBE tarafından yapılmış. Bana bu bilgiyi, Yayla Konağı emektarlarından rahmetli kısım şefi Mehmet Teke bu şekilde aktarmıştı. Havuz ve Rölyef yapıldığı şekliyle duruyor, fakat salonun tavanı yeniden yapılırken avize kaldırıldı."



İşte bu eserin bulunduğu "Yayla Konağı" da başlı başına bir tarihi eser.



Rölyef dışında, Zonguldak'ta yaptığı diğer çalışmalarda ortaya çıkınca, Cebe ALİİMAMOĞLU'nun kızı İnci ALİİMAMOĞLU ile facebook'dan arkadaş olarak bilgi almak kaçınılmaz oldu. İnci Hanım aracılığı ile annesi Seval Hanım ve (Sabutay Aliimamoğlu'nun eşi) Hilal Yenge ile de görüşme olanağım oldu.



Kızı İNCİ Hanım, eşi SEVAL Hanım ve yengeleri Hilal Hanım ile yaptığım görüşmelerden, Cebe Aliimamoğlu hakkında edindiğim bilgi şöyle;


Cebe Kamil Aliimamoğlu
Baba Adı: Şeref
Anne Adı: İnci
Doğum Tarihi; 19.3.1937
Doğum Yeri: Ereğli


Ailenin ulaşılabilen en büyüğü Ereğli‟ye bağlı Ortacı Köyü‟nden Kadılardan Hüseyin Kamil Efendi'dir.Kadı Hüseyin Kamil Efendi ile Zehra Hanım'ın oğullarından biri Rıfat Kamil (1886 - 1964) (MADENCİ) Efendi, diğeri de Tevfik (EFES) Efendi 'dir.
Cebe Kamil Aliimamoğlu'nun dedesi Tevfik EFES'in (Sabahattin, Şeref, Şefik Kamil, Zehra, Gülümser) beş çocuğundan biri de (1934'ten sonra Aliimamoğlu soyadı alan) Şeref Aliimamoğlu'dur. (1910 doğumlu olmalı)
İncivez ceza evini de yapan, Müteahhit Şeref Bey'in kardeşi, Cumhuriyetin ilk yıllarının önemli işadamlarından, EFES Bank'ın kurucusu (1933) Şefik Kamil EFES'dir.



Cebe Kamil Aliimamoğlu, Şeref Aliimamoğlu ile İNCİ hanımın (Sabutay, Cebe Kamil ve Zümrüt ) üç çocuğundan biridir.
Düzceli Çerkez bir ailenin kızı olan Anneleri İNCİ HANIM, 26 Aralık 1970 tarihinde Zonguldak'ta toprağa verildi. İnci hanım, (13 Mayıs 2013'de kaybettiğimiz, 1954 yılı Zonguldak Maden Teknik Okulu Mezunu Maden Mühendislerin Cemal Başıhoş'un ablasıdır. Cemal Başıhoş (1923 doğumlu), kilimli Bölüm Mühendisliği ve Karadon Müessesi müdür yardımcılığı görevlerinde bulundu.
Çelikel'de okuyan abisi Sabutay, ordudan ayrılma pilottu. Kız kardeşleri Zümrüt (Yayla İlkokulunda öğretmen, Ankara da yaşıyor) Sabutay, Ahmet Güner'in eşi Fatma Hanımın kızı Hilal ile evliydi.
Cebe Kamil Aliimamoğlu, Zonguldak Ticaret Lisesini bitirdikten sonra, 1958 - 1962 arasında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi İç Mimar Bölümünden (sonradan Mimar Sinan Güzel Sanatlar) mezun oldu. 63 - 68 yılları arasında TKİ'ye bağlı bir müessese olan EKİ 'de mimar olarak işe girdi ve. EKİ'deki görevi askerliğine kadar sürdü. 1969-1970 yılları arasında Askerliğini (Bursa Personel Okulunda) yaptı. Askerlik sonrasında Askerlik dönüşünde TKİ'ye EKİ'den nakil gitti. 1972 yılında Seval Hanımla Ankara'da evlenmiş ve oğulları Akgün ve kızları İnci adında iki çocukları oldu.



1974 yılında İller Bankası, Samsun 16. Bölge Müdürlüğüne baş mimar olarak atandı. İller Bankasına ait bazı tesislerde şantiye müdürlüğü yaptı.



1987 yılında Ankara'da İbn-i Sina Hastanesinde (beyin tümörü nedeniyle) genç denecek yaşta hayatını kaybetti. Samsun - Kıranköy aile mezarlığına defnedildi.


65 - 68 YILLARI ARASINDA ZONGULDAK'TA BIRAKTIĞI ESERLER...
İlk olarak Karadon Memur Sitesi giriş kapısını yaptı. (Karadon gençliğinin hafızalarında kalmış bir yapı)



Deniz Kulübünde sahne arkasında sergilenen "Kılçık"



Maden Mühendisleri Odası Lokali (Cemiyet) giriş kapısı düzenlemesi...



Askerliğini yaptığı dönemde Eskişehir Ordu Evi önündeki şadırvan,,,
Arkadaşlarına verilmiş tabloları var.
Bu paylaşım, belki bir başlangıç olacak. Bundan sonra yapılacak araştırmaların paylaşımıyla bilgi çoğalacak ve onun insanlık yaptığı diğer eserleri de umarım ortaya çıkacak. Mimar Cebe'yi yapıtlarıyla dünya tanıyacak.
O bir sanatçıydı. Yaptıklarının karşılığını yaşarken almadı ve almayı da düşünmedi. Yaptıklarını insanlık için yaptı. Mimar Sinan'ın dediği gibi; "Yaptığın işi gönlünde hissedersen, ırmaklar çağlar içinde." O nedenle çalışmaları dilden dile dolaşacak, yaptıklarıyla hep yaşayacak.


Ekrem Murat Zaman


Yardımcı kaynaklar...
Zonguldak Nostalji
zonguldaknostalji.com

Düzeltme: Konu başlığında isim "Ece" olarak yanlış girilmiş olup, doğrusu yazıda da belirtildiği gibi "Cebe"dir, bu durum sistem olarak değiştirilememektedir, teknik aksaklıktan kaynaklanan yanlışlıktan dolayı özür dileriz...