Dünyanın en güzel coğrafyalarından biridir Türkiye...

Büyük Şair Nazım Hikmet ne güzel anlatmış, değil mi?

"Dörtnala gelip Uzak Asya'dan

Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan

bu memleket, bizim.

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak

ve ipek bir halıya benzeyen toprak,

bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,

yok edin insanın insana kulluğunu,

bu davet bizim...

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür

ve bir orman gibi kardeşçesine,

bu hasret bizim..."

"Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleketin" en güzel yerindeyiz aslında.

Önünde deniz...

Ardında orman...

Verimli toprakları...

Endemik bitkileri...

Dünyanın en güzel kuşları...

Ayıları, ceylanları, karacaları...

Altında kömürü...

Bir cennettir Zonguldak.

Ama bu cenneti, cehenneme çeviren az sayıda insan -öyle diyoruz- var bu şehirde.

Güç, bu kişilerin eline geçince, şehrin tüm dengesini bozuyorlar.

Şehrin ekonomisini ele geçirince; siyasetini, ticaretini, ahlakını, huzurunu, bürokrasisini de bozuyorlar.

Doğayı tahrip ediyorlar, denizi kirletiyorlar, havayı kirletiyorlar, insanı kirletiyorlar.

Hiç mi güzel insan yok bu şehirde?

Elbette var...

Hepsi kötü mü bu kömür üreticilerinin?

Elbette hayır...

Mesela, bir Alaattin Kurnaz var.

İşletme sahiplerinin hepsi mi kötü?

Elbette hayır...

Mesela, bir Murat Uzun var.

Bu memlekete yatırım yapması için kendisine tahsis edilen arsayı bir süre sonra satın alan Çanakcı Ailesi var.

Ereğli'de Erdemir'in yolunda ilerleyen Akın Tatoğlu var.

Bugün Türkiye'nin en önemli markalarından biri olan Zeki Yurtbay var.

Bu örnekleri çoğalttığımız sürece; kenti büyütebilir, huzuru artırabiliriz.

Devletten çalıp, hazine arazisi işgal edip, iş yapan, para kazanan, siyaseti ve bürokrasiyi yöneten kişilerin bir süre sonra tökezlediklerini görüyoruz.

Devlet, bu tip art niyetli kişilere "istihdam yaratıyor" düşüncesiyle yol verse de, gün geliyor, "dur" diyor.

İşini düzgün yapanlara ise; hem Allah, "yürü ya kulum" diyor, hem de devlet...

Zonguldak, Zonguldak'ı sevenlerle büyür.

Sevenlerle değil!

Zonguldak'ı; ahlaksızlığa, hırsızlığa, yolsuzluğa kurban etmeyelim.

Yer altı kaynaklarıyla, yer üstü zenginlikleriyle, vatanına-milletine bağlı insanıyla Zonguldak'ı yoksulluğa kurban etmeyelim.

Bu güzelim coğrafyayı yeteneksiz yöneticilerin elinde kurban etmeyelim.

Herkesin Kurban Bayramı'nı en içten dileklerimle kutluyorum.

OrganizMALar...

Pusula, yayın hayatına başladığı günden bu yana Zonguldak siyaseti yapmıştır.

Başarılı da olmuştur.

Bugün Pusula'nın bir haberine, beş gazetede birden yanıt veriliyorsa, bir yorumuna manşetten açıklama geliyorsa, hedefe ulaşılmıştır.

Ancak son dönemde yer altından hareket çekmeye çalışan bazı organizMALar türedi.

"Bazen insan, bazen yaratık olan organizMALara hangi ismi koysak?" diye düşünüyoruz.

Önerisi olan yazsın.

Ama "veled-i zina", "Şahinaz'ın çocuğu", "genelev artığı" gibi öneriler getirmeyin!

Daha yaratıcı olun.