Ben köşemde ne zaman SİT yazsam; Yeni Adım Gazetesi, bu SİT'in üzerine hemen atlıyor! Halbuki bunlar patronlarının SİT'iyle ilgilenseler daha iyi olacak!

Öncelikle kamuoyunu bir aydınlatalım.

Bizim yazdığımız SİT'in anlamı şu: "İnsanlık için tarihsel ve çevresel değer olarak görülen doğal varlıklarla birlikte insan eliyle ortaya konulmuş ve bunlarla bütünleşmiş yapıların oluşturduğu, korunmasında kamu yararı bulunan kentsel ve kırsal çevre."

Filyos'ta devlete satılmaya çalışılan bir SİT alanından söz ediliyor.

Değeri 80 milyon lira olduğu ifade edilen bir SİT alanının değeri birden düşüyor!

Bu değeri yükseltmek için gösterilen bir takım çabalar var!

Ama en büyük engel, Filyos Belediye Başkanı Ömer Ünal!

Şimdi "Geldiniz mi Ömer Ünal'ın SİT'ine?" desem, bunlar yine yanlış anlayacaklar!

O yüzden "Geldiniz mi Ömer Ünal'ın SİT'ine?" demiyorum.

Yeni Adım'da çıkan bir yazıda Filyos Belediye Başkanı Ömer Ünal'a hayran olduğum iddia ediliyor.

Külliyen yalan!

Ben Ömer Ünal'ı bu SİT olayıyla ilgili dik duruşundan dolayı destekliyorum.

Beldede o kadar SİT alanı varken, bir kişinin SİT'inin değerli kılınmasına karşı çıktığı için destekliyorum.

Ömer Ünal, önceki dönem görev yapan SİT meraklısı milletvekili ve danışmanı gibi davranır, yeni milletvekilleriyle bir olup o SİT'i kaldırmaya çalışırsa; Filyos halkı, onu Filyos Kalesi'nde İsmail Recai Şanlı'nın diktiği bayrak direğine asar!

Biz de rüzgar olur, Ömer Ünal'ı orada sallarız!

Yeni Adım Gazetesi'nde, AK Parti Zonguldak Milletvekili seçileceği anlaşıldığından itibaren Hamdi Uçar sevgisi başladı.

Birdenbire sevgi pıtırcığı oldular!

Düne kadar Hamdi Uçar için 'Paçacı', sahibi olduğu Kozlu'daki Özsüt için "FETÖcülerin buluşma adresi" gibi haberler/yorumlar yapıyorlardı.

Hatta bize Kozlu'daki Özsüt'ün yasal olmadığı yönünde mesajlar atıyorlardı.

24 Haziran 2018 gecesinden sonra Hamdi Uçar'ın paçacılığı sona erdi, FETÖcüler uçtu gitti, Özsüt bir anda yasal oluverdi.

Erdoğan Demir, "Benim SİT alanıyla ilgim yok" diyor. Sonra bana WhatsApp'tan mesaj atıp, "Benim SİT'im denize sıfır, değerli. Beğenen alır, beğenmeyen almaz. Kimseye zorla mal satmıyoruz. Benim talebim yok, Bakanlığın talebi var" diyor.

Bir de telefon açıp diyor ki, "Öyle Mustafa Özdemir'in yazdığı gibi 40 milyon filan da değil. Bilirkişi getirdim. 80 milyon lira değer tespiti yaptılar. Parayı veren alır" diyor.

Meğer SİT'in değeri düşmüş! Para etmiyor! Devlet para vermiyor.

Filyos Belediyesi'ne bir yazı gelmiş.

Galiba para yerine başka bir yerde hazine arazisi verilecek!

Bana ne canım! SİT'i olan düşünsün.

Ben Site'de oturuyorum.

Site'den aşağı, iniyorum Gazipaşa'ya!

Unutmadan söyleyeyim. Benim SİT'ime göre bir milletvekili arayışım hiç olmadı.

SİT'ine göre milletvekili olanları da gördük!

Hem SİT'leri düştü, hem milletvekilleri!

Bize 'çukur' diyenlere üstat Necip Fazıl Kısakürek'in sözüyle yanıt veriyorum: "Çukurun bile bir derinliği var, sen çukur dahi değilsin."

Ankara'da neler öğrendim?

Önceki gün Ankara'ya gittim. AK Parti eski Milletvekili Hüseyin Özbakır, TBMM'ye giriş yasağı koydurmuştu.

Özbakır seçilemeyince yasak otomatik olarak kalkmış!

Gerçi o yasak varken de ben Meclis'e istediğim zaman girdim.

Milletvekili dostlarım araçlarıyla meclis kapısından almışlardı.

Ankara'da Oran, Yenimahalle ve Söğütözü'nde görüşmeler yaptım.

Mesela AK Parti'nin Zonguldak Milletvekili listesinin nasıl yapıldığını öğrendim.

Mesela Hüseyin Özbakır'ın neden listeye alınmadığını öğrendim.

Mesela listeye Ereğli ve Alaplı'dan neden birinin alınmadığını öğrendim.

Mesela Hamdi Uçar'ın listeye nasıl alındığını öğrendim.

Bu bilgileri fırsat buldukça sizlerle paylaşacağım.