Şehirler de, ülkeler de insanlar gibi yorulur.

Hatta şirketler bile...

Zaman zaman bu yorgunluğu fırsat bilenler, kendilerini güçlü, karşısındakileri güçsüz gördükleri anda saldırıya geçiyorlar.

Mesela Türkiye, 1960 yılında bir darbe yaşadı, ülkeyi yöneten siyasiler darağacına gönderildi.

Mesela Türkiye, 12 Eylül 1980'de böyle bir darbeyle daha karşı karşıya kaldı.

Ülkeyi yöneten siyasetçiler, Zincirbozan'a tatile gönderildi!

15 Temmuz 2016'da aynı karanlık güç, bu kez FETÖ'yü kullanarak, ülke yönetimini tatile göndermek istedi.

Ama Türk halkının büyük bölümü "hayır" dediği için yönetimi ele geçirmeye çalışanlar kodese gönderildi.

Türkiye'de darbeler bitmez.

Çünkü, iktidara gelemeyen ve gelemeyeceğini bilenler, açık-örtülü darbe girişimlerine destek verirler.

Dış güçler, darbeleri kendi insanına yaptırırlar.

Bu kimi zaman ordu içindeki subaylar olur.

Kimi zaman ordu içindeki subayları yöneten FETÖ ile olur.

Ülkemizin toprakları çok verimlidir.

Kahraman da yetişir.

Ama bolca hain yetiştirir.

"Bir Türk, dünyaya bedeldir" sözü, bu vakitlerde anlam bulur.

Sen binlerce hain asker yetiştirirsin, ama bir tane Ömer Halisdemir yetiştiremezsin.

Zonguldak da böyledir.

Toprakları çok verimlidir.

Her türlü sebze-meyve yetişir.

Yer altında kalorisi yüksek taşkömürü bulunur.

Şimdi konunun nereye gideceğini tahmin etmeye çalışıyorsunuz.

Zonguldak'a da hainlik eden çoktur.

Ama her dönem olmasa da, ara sıra bir Ömer Halisdemir bulunur.

"Zonguldak Sevdası"ndan dem vuranların hainliklerini biliriz biz.

FETÖ, "Türkiye" diye yanıp tutuşuyordu.

Türkçe olimpiyatları yapıyordu.

Dünyanın her yerinde Türk Bayrağı dalgalanıyordu.

Ama ne oldu?

Bir gün; kendi halkına kurşun sıkan, bomba atan birer haine dönüştüler.

Yani karşınızdakinin söylemine değil, eylemine bakın.

Ben Zonguldak'ta çok hain tanıyorum.

Bunlar, Zonguldak'ı bir kadın gibi severler!

Zonguldak bunlara verdiği sürece severler!

Ormanı, denizi, havayı bunlar kirletirler.

Ama Zonguldak'ı da en çok bunlar sever.

Hazine arazilerini gaspederler.

Devletin malını devlete daha yüksek fiyattan geri verirler.

Kentin imarını kirletirler, imanını kirletirler, limanını kirletirler, sahilini kirletirler, toplumu kirletirler, basını kirletirler...

Zonguldak yorulur, bunlar yorulmaz.

Öyle sanırlar.

Her defasında çaldıkları ne varsa ellerinden gider.

Bunlar yeniden çalmaya başlarlar.

Ben bunları izlemekten, yazmaktan yoruldum.

Bunlar, bu kenti çalmaktan yorulmadı.

Her dönem bir siyasetçiye yapıştılar.

Kendileriyle birlikte o siyasetçiyi de batırdılar.

Ama yine vazgeçmediler.

Devleti soyamayınca, özeli soymaya başladılar.

Hayırlara vesile olur inşallah...

Son iki yıldır gerçekten yoruldum.

Biraz dinlenmeye ihtiyacım var.

Bana müsaade...