Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı ve TBMM eski Başkanı Sayın Köksal Toptan'ı sever, sayarım. Onun da beni sevdiğini biliyorum. Birçok seçimde beraber çalıştık. Her seçim döneminde yaptığım anketleri özellikle ister.

Recep Demirtaş'ın İl Özel İdare Genel Sekreterliğine atanmasını sağlamıştır.

Hatta görevde bu kadar uzun kalmasına da katkı yapmıştır.

Bunu yazmanın neresi Köksal Toptan'a hakaret ki?

Köksal Toptan'ın milletvekilliği görevi bitince, Recep Demirtaş sahipsiz kalmıştır.

O sırada Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman'la tanışan Recep Demirtaş, bürokratik serüvenine oradan yürümüştür.

Bunlar, kamuoyunun bildiği gerçekler.

Ve hatta en son AK Parti İl Başkanı Zeki Tosun, iki milletvekili ve tüm ilçe başkanları ve il genel meclisi üyelerinin çoğunluğunun imzasıyla Recep Demirtaş'ın görevden alınması için İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya gitti.

Bu görevden almanın durması için Yüksel Kocaman ricacı oldu.

Bunları yazmanın neresi devlet kurumuna saldırmak, ben anlamadım ki?

Tarih, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammet (S.A.V) Hazretlerinin Uhud savaşında yaptığı hatayı bile not ederken, biz Recep Demirtaş'la ilgili haber yapmayacak mıyız?

Bizi eleştirenlerin Recep Demirtaş aşkının nedeni belli.

Filyos Ateş Tuğla Fabrikası, ruhsatsız bir şekilde çalışıyordu.

Filyos Belediye Başkanı Ömer Ünal, olayın üzerine gitti.

Belediyeden ruhsat alamayacağını anlayınca, kapasite artış raporu düzenleyip, İl Özel İdaresi'nden ruhsat alındı.

Olayın özü budur.

Gerisi hikayedir.

Bizi devlet makamlarına saldırmakla suçlayanların, geçmişte; devletin savcısına, devletin polisine saldırı, TTK yöneticisine saldırı eylemleri ne çabuk unutuldu?

Hatta bu nedenle hapis yatan aile fertleri yok mu?

Kendinize güveniyorsanız, adli sicil kayıtlarınızı yayınlayın, tüm Zonguldak kimin ne olduğunu görsün!

Bizi böyle ucuz mahalle raconlarıyla korkutacağınızı mı sanıyorsunuz siz?

Hani kendisi dayak yiyince abisini çağıran çocuklar olur ya!

İşte öyle!

Köksal Abi, Yüksel Abi!

Bakın size bir şey söylüyor Erdoğan Abi!

Ortalığı balığa bulamış yağcı!

Bir gün Ankara'da önemli bir makama ziyarete gittim.

Ortam vıcık vıcık yağ kokuyordu!

"Kimler geldi, kimler gitti..." diye azıcık araştırınca!

Zonguldak'tan yağcı birinin, bir milletvekiliyle o makama geldiğini söylediler.

Millet şaşkındı. Yıllarca görev yaptıkları halde böyle bir yağcı görmemişler!

Sonra başka bir gün yine ziyaretteyiz!

Bu kez ortalık balık kokusundan geçilmiyordu!

Daha önce ziyarete gelen yağcı, bu kez ortalığı balığa bulamış!

Görmemişin oğlu olmuş, tutmuş koparmış!

Bu kadar yalakalığı yapıp da sokakta "delikanlıyım" diye nasıl geziyorlar?

"O kısa boyuna rağmen o dar koridorda bu taklayı nasıl atıyor?" diye sordular.

Vaktimiz vardı, ben de uzun uzun anlattım.

Ömer Barutçuları, Veysel Atasoyları, Köksal Toptanları, Zeki Çakanları anlattım!

Valileri, milletvekillerini, emniyet müdürlerini anlattım! Son milletvekilini anlattım.

Yoruldum, biraz dinlenmem lazım!

Mal işte...

Sosyal medyada kadın adıyla sahte bir hesap açmışlar!

Şimdi oradan saldırıyorlar!

Ama bunu yapabilecek iki kişi var!

İkisi de birbiriyle ilintili.

Aynı kabı yalıyorlar!

Ya Şahinaz'ın çocuğu!

Ya Şahinaz'ın sokağında büyüyen yeni yetme!

Bir insan kendini bu kadar ele verir mi?

Bir insan bu kadar mal olur mu?

Gazete haberlerini paylaştığı grupta feyk hesapla paylaşım yapıyor!

Mal işte!