HIZIRBEG (HIZIR BEY) VE HIZIRBEGELİ (HIZIR BEY İLİ) HAKKINDA - I

Raif TOKEL - ÇEKÜL Vakfı Temsilcisi ([*])

Hızırbeg (Hızır Bey)

Osmanlı Devleti'nin kuruluş yılları hakkında bilgi veren önemli kaynaklar arasında olan Kemal Paşazade Şemseddin Ahmet Bin Süleyman'nın "Tevarih-i Al-i Osman(1)" adlı yapıtındaki bilgilerden çıkardığımız sonuca göre Hızır Bey; XV. ve XVI. Yüzyılda yörede toprağa yerleşmeyi kabul etmeyen konargöçerlerin yarattığı otorite boşluğunu (başsızlık, anarşi) ortadan kaldırmak için Konuralp(2) Bey tarafından görevlendirilen, Konuralp Bey'e bağlı yerel komutan düzeyinde bir askerdir.

Yararlılık gösterdiği yöreye adı verilen Hızır Bey, geçmişte Devrek-Gerze(3) günümüzde Devrek-Özbağı adıyla anılan yerleşim yerinde yaşamını yitirdiğinden; yöredeki yaygın inanışa ve söylentiye göre mezarı da bu köyde olup; adı geçen mezar, geçmişte ziyaret edilen yerler (türbe, ziyaretgah) arasında olmasına karşın; ilgisizlik, bakımsızlık ve tanıtılamama gibi nedenlerle günümüzde ritüel/ritüel olma özelliğini yitirmiştir.

Resmi, Yarı Resmi Kaynaklarda Hızırbegeli (Hızırbey İli)

Osmanlı Devleti'nin XVI. ve XVII. Yüzyıla ait kayıtlarında "Hızırbegeli" adıyla geçen "Hızırbey Eli (Hızır Bey İli)" Devrek, Çaycuma ilçeleri sınırlarının tamamı ile Merkez İlçe topraklarıyla sınırdaş konumundaki alanları içeren, doğal ve yönetsel coğrafyanın (Ek: 1) adıdır.

Bu ad, Osmanlı Devleti'nin yönetim ile ilgili olarak tuttuğu kamu kaynaklı belgelerin (Tahrir Defteri, Mufassal Defter, İcmal Defteri, Şer'iye Sicili) kiminde "Devrek" adıyla, "Nahiye-i Hızırbegeli ma'a Devrek" olarak; kiminde de Devrek ve Çarşamba (Çaycuma) yerleşimlerine ait adlarla birlikte "Der Nahiyeyi Hızırbegeli'an Kazayı Devrekan Kazayı Çarşamba" sözleriyle belirtildiğinden, söz konusu kaynakları temel alan lisans ve yüksek lisans tezlerinde(5) de "Hızırbegeli" adıyla yer almıştır.

Prof. Dr. Kenan Ziya Taş, "Fatih Devri'ne Ait Bir Tahrir Defteri" adlı makalesinde; "Ayrıca belgede(4) zikredilen kayıtlar Borlu, Viranşehir, Ulus ve Hızırbegeli kazalarına aittir. Buralar ise Candaroğulları ve Ceneviz kolonisi olan Amasra'ya ait bölgelerdir. Buraların Osmanlı hakimiyetine geçişi ise 1461-1462 yıllarına tesadüf eder. Dolayısıyla XVI. Yüzyılda Bolu Sancağı'na bağlı nahiyeler olarak karşımıza çıkan bu yerlerin Osmanlı hakimiyetine daha geç giren yerler olması dolayısıyla mevkuf (vakfedilmiş) ve hariç ezdefterlere (daha önceki kayıtlarda geçmeyen) tabii olarak daha fazla belirtilecektir" açıklamasıyla Bolu Sancağı'na bağlı Hızırbegeli Kazası'ndan" söz ederken; "XVI. Yüzyılda Safranbolu İdari Yapısı ve Vakıfları" adlı makalesinde de, Bolu Sancağı sınırları içinde bulunan dört adet vakıftan(5) birinin Hızırbeg Kazası'nın Mülk Köyü'nde olduğunu belirtmiştir.

Prof. Dr. Güngör Karauğuz "Hızırbey İli-Devrek-Hamidiye(6)" adlı araştırmasında: "Osmanlı Sultanı III. Ahmed dönemine ait 5 Mayıs 1706 tarihli Osmanlıca belgede(7) Hızırbey İli namıyla Devrek kastediliyor. Ancak belge bu tarihe ait, fakat vesika Hızırbey İli'nin bahsi ile Beyazıt Hüdavendigar (1389-1402) döneminde, şimdiki Devrek ve Çarşamba (Çaycuma nahiyesi) ima edilerek burada, bu sultan döneminde Şeyh Hüseyin'e vakıf olarak tesis edilen "Başsız Yoğurt" karyesindeki bir mezradan söz ediliyor. Dolayısıyla şu andaki bilgilerimiz ışığında Hızırbey İli adıyla Devrek'in, Osmanlı Dönemi'nde Yıldırım Beyazıt devrinde var olduğunu söylemekte hiçbir beis yoktur. XVI. Yüzyılın başlarında da, Hızır Bey İli olarak adlandırılmaya devam eden Devrek ve çevresi, Çarşamba ile birlikte zikredilmekte; seksen dört hane, dört yüz yirmi kişiden oluşmakta idi. XVI. Yüzyıldan XVII. Yüzyılın ortalarına kadar Devrek için Hızırbey İli tabirinin kullanıldığı arşiv belgelerinden anlaşılmaktadır" demektedir.

Yerel tarihçi Hulusi Yazıcıoğlu, "Küçük Osmanlı'nın Öyküsü Safranbolu Tarihi" adlı yapıtında yer alan "XV. Yüzyılda Borlu kazası ve çevresinde konar göçerliğin hala yoğun olduğunu gösteren pek çok iz vardır. Hatta, bir sonraki yüzyıla ait belgelerde gerek Safranbolu, gerekse Bolu Sancağı'na bağlı çevre kazalar olan Ulus, Oniki Divan (Bartın yöresi), Yedidivan (Çaycuma yöresi), Hızırbegeli (Devrek yöresi), Yenice ve Viranşehir (Eskipazar-Ovacık yöresi) kazalarındaki yer adları incelendiğinde, bunların içinde konargöçer topluluklara ait pek çok isme rastlanmaktadır. Bu durum, Osmanlı topraklarının tümünde olduğu gibi, bölgede de yoğun bir göç ve iskan olgusunun varlığını gösterir. Nitekim, XVI. Yüzyılın başlarında, Devrek, Başbakanlık Osmanlı Arşivi ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivi'ndeki tapu tahrir defterlerine göre Çarşamba ile birlikte zikredilerek; Hızır Beg Eli olarak adlandırılmaktadır. Ayrıca Çağa, Mengen, Gerede, Viranşehir, Taruklu Borlu, Ulus, Amasra, Oniki Divan, Yedi Divan, Yenice, Bendereğli, Konropa, Dodurga, Mudurnu ve Kıbrus ile birlikte Bolu'ya bağlı bir nahiye olarak görülmektedir.(8)" içerikli açıklaması Hızırbeg Eli'nin XVI. Yüzyılda Bolu Sancağı'na bağlı bir yerleşim birimi olduğunu kanıtlayan verilerdir. Bu saptama, yaklaşık beş yüz yıllık bir geçmişi olan Hızırbegeli'nin önemini ortaya koyan tarihsel bir bilgi olup, belgelere dayalı bir sonuçtur.

Lisans ve Yüksek Lisans Tezlerinde Hızırbegeli (Hızırbey İli)

Anadolu Beylerbeyi sınırları içerisinde olan Bolu Sancağı'na bağlı on altı nahiyeden biri "Hızırbegeli" yöresi, aşağıda kısa açıklamalarla belirttiğim tezlerde de yer almıştır.

- Erdinç Şahin, "835 Numaralı Bolu Şer'iye Siciline Göre 1684-1686 Yılları Arasında Bolu'da Ekonomik ve Sosyal Hayat" adlı yüksek lisans tezinde Hızırbegeli'ni "Bu yıllarda (1684-1686) Hızır Beğ Eli, seksen dört hane ve yaklaşık dört yüz yirmi kişi; Çarşamba ise, yetmiş dokuz hane ve yaklaşık üç yüz doksan beş kişiden oluşan bir nüfusa sahipti" sözleriyle betimler.

→ Bknz: Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Yakın Çağ Tarihi Bilim Dalı, Konya, 2008, S: 38

- Binnaz Çöpoğlu'nun "836 No'lu Bolu Şer'iye Sicili'nin Transkripsiyon ve Değerlendirilmesi" adlı yüksek lisans tezinde "1684-1686 yılı Şeri'ye Sicili'ndeki tımar ve zeametlerin gelir miktarları incelendiğinde Hızırbegeli'nde, '6 zeamet' ve '19 tımar' kaydı bulunmuş; bu zeametlerden en büyük olanı '59160 akçe' ile Bolu ve Karahisar Sancaklarındaki Uzungün/Uzungünü ve Hızırbegeli karyeleri baş sırayı almıştır" sözleriyle belirtilmiştir.

→ Bknz: Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Bolu.2008, S: 31-32

- Ömer Faruk Evirgen, "Devrek Vefayata Mahsus Vukuat Defterlerine Göre Balkan Savaşları'ndan Milli Mücadeleye Vatan Savunmasında Şehit Olan Devrekliler" başlıklı tezinde Hızırbeg ve Hızırbegeli'ni "Osmanlıların Devrek'i ele geçirişleri yani Devrek topraklarının Osmanlı Beyliği'nin hakimiyet sahasına katılış şekli konusunda farklı rivayetler söz konusudur. Bunlardan birisine göre Hızırbey, Candaroğullarına bağlı, onların atadığı yerel bir yöneticidir. Fuat Köprülü'nün belirttiği gibi bölgede oluşan otorite boşluğundan dolayı, karışıklık döneminde Osman Gazi'ye katılmış olabilir. Bir diğer görüşte şu biçimdedir. Tarihçi İbni Kemal'in bu yaklaşımı Prof. Enver Konukçu tarafından aktarılmıştır. Hızırbey ve savaş arkadaşı Bolu'nun doğusunu ve kuzey doğusunu, Safranbolu'ya kadar ele geçirmişlerdir. Dirgene, Gerze ve Devrek'i fetheden Hızırbey'in ismi, ele geçirdiği topraklara yer adı olmuştur" sözleriyle açıklar.

→ Bknz: Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Ana Bilim Dalı Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı, Konya 2008.

Hızırbegeli (Hızırbey İli)

1530 tarihli "438 No"lu Tahrir Defteri'ndeki kayıtlarına göre "47" köy, "42" mezradan oluşan "12.080" kişinin yaşadığı Hızırbegeli'nde "2.197 hane (konut)", "on çiftlik", "bir cami", "bir medrese", "bir hamam" bulunması, Hızırbegeli'nin sosyoekonomik ve sosyokültürel yapısıyla ilgili çok önemli bir veri olup;

Bu yerel coğrafyanın Özbağı Köyü Hüseyinbeyler Mahallesi'ndeki alan "Mezar Odası, Yerleşim Yeri ve Nekropol Alanı(9)" adları altında Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 24.05.2002/7948 Tarih/Sayılı kararıyla "Birinci Derece Arkeolojik Sit Alanı" olarak tescil edildikten sonra; adı geçen Kurul'un "20.06.2002/8021", "04.04.2003/8496", "21.07.2005/723 Tarih/Sayılı" kararları yanında, Karabük Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun "23.11.2006/301" ve "21.06.2007/570" Tarih/Sayılı kararlarıyla(10) toplam beş kez revize edilerek/revizyon kararı alınarak güncellenmesi, bölgenin tarihsel coğrafyasındaki derinliğin bir başka nitel boyutudur.

Bu resmi saptamadan hareketle "Hızırbeg" ve "Hızırbegeli" hakkında yaptığım araştırmayı(11) temel alarak Özbağı mezarlığındaki Hızırbey Türbesi'nin, taşınmaz kültür varlığı olarak tescili için Devrek Belediye Başkanlığı'na yaptığım başvuru, Devrek Belediye Başkanlığı'nın 24.11.2016/4439 Tarih/Sayılı yazıyla Karabük Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü'ne sunması sonucu, söz konusu olan türbe, adı geçen Kurul'un 16.08.2017/3829 Tarih/Sayılı kararıyla "I. Grup Korunması Gerekli Yapı (12)" statüsünde "Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı" olarak tescil edilmiştir.

Osmanlı arşivindeki kaynaklar ile kültür ve tabiat varlıklarını/kültür varlıklarını koruma bölge kurulu kararları gibi resmi nitelikteki belgelerin ışığında yapılacak çalışmalar özelinde yörenin genelinde bölgenin ve ülkenin tarihine, arkeolojisine, kültürüne vereceği katkıları düşünmek bile heyecan verici ve bu heyecan, yaşanılan coğrafyaya duyulan sorumlulukla özdeştir!...

DİPNOTLAR:

(1) Tevarih-i Al-i Osman: Osmanlı Devleti'nin kuruluş yılları hakkında bilgi veren önemli kaynaklardan biri olan bu yapıt, padişah II. Beyazıt'ın (1447-1512) Türkçe olarak Osmanlı tarihini yazmakla görevlendirdiği Kemal Paşazade Şemsettin Ahmed İbn-i Kemal (1468/1469-1536) tarafından kaleme alınmıştır. Osman Gazi'den Kanuni Sultan Süleyman'a kadar her padişah devri için bir defter olarak düzenlenen bu yapıt, on adet defterden oluşmuş olup; bu defterler içinde konumuzla ilgili bölümce aşağıdadır.

- "Konuralp (Konur Alp) hizmetkarlarından iki namdar (ünlü) beyden birine Hızır Bey birine İfelgan (Eflegan) dirlerdi, akına gönderdi. Hızır Bey, bağilerini (baş kaldıranları), bağını perdah idüb (yaşadığı yeri ortadan kaldırıp) dağilerin (azgınların) cemiyetini (birlikteliğini) dağıttı. Ol diyarı il dilinde Hızır Bey İli unvanıyla iştiharı (adıyla ünlü) var. Feth itdi ki, şimdi (ele geçirdikten sonra) kenduye ittiba (kendine boyun eğen) iden etba (kendine bağlı, kendinden ayrılmayan) ve eşya (yardımcılar, bölükler) ile ol yerde yerleşti kaldı. Ölünce anda durdu. Ol sebebden (bu nedenle) mamure-ı mezbure (adı geçen yerleşim yeri) serdar-ı mezküre (anılan komutan) serdar-ı nisbetle (komutana bağlı) elsine-i nasda (halk dilinde) meşhurdur." Kemal Paşa Oğlu Şemsüddin Ahmed, Tevarih-i Al-i Osman - I, Ankara.1991, S: 26

- Kemal Paşazade Şemsettin Ahmed İbn-i Kemal: XVI. Yüzyılda yaşamış Osmanlı tarihçisi. Türkçe, Farsça, Arapça dillerinde yazılmış din, hukuk, mantık, tarih konularında 209 adet yapıtı olan tarihçi, genellikle dedesi Kemal Paşa adıyla birlikte anılır.

(2) Konuralp/Konur Alp (?-1328): Osman Gazi ve Orhan Gazi'nin yakın silah arkadaşlarından biri olup; Zonguldak, Düzce, Bolu, Sakarya yörelerindeki kimi yerleşim birimlerini kendisine bağlı Hızırbeg (Hızır Bey) İfelgan Beg (Eflegan Bey) adlı yerel komutanlarla Osmanlı topraklarına katan bir komutan.

- "Keza, Konur Alp'in Gerede kuzeyindeki fetihlerini gerçekleştiren Hızır'ın da adı, 'İli' olarak yaşatılmıştır. Hızır Bey 'İli' bu nedenle resmi belgelerde her zaman yeri korunmuştur." Konur Ap İli, Prof.Dr.Enver KONUKÇU, Türkiyat Mecmuası Ankara, Cilt: 24 / Bahar Sayısı, Ankara. 2014, s:17

(3) Kaynak kişinin anlatımına göre geçmişte Devrek pazarı hatta Zonguldak pazarında yöre kırsalında yetiştirilen "Gerze Tavuğu", "Gerze Horozu" adlı kümes hayvanları satılırmış. Kaynak Kişi (Annem): Sahibe Tokel (Nisan.1920 Devrek - Eylül. 2016 Zonguldak)

Gerze: Bir çeşit büyük tavuk ya da horoz.

→ Bknz: Söz Derleme Sözlüğü: I. Türk Dil Kurumu, İstanbul.1947, S: 574 ve Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü, Türk Dil Kurumu

(4) Başbakanlık Osmanlı Arşivi Fatih Mehmed-II, Grubu (Katalog: Ali Emiri 1/1 'Fatih Sultan Mehmet' Esas No: 3), Ali Emiri Tasnifi

(5) Hızırbegeli Mülk Köyü'nde 293 akça geliri olan Hoca Ali oğlu Bayezid Fakih'in yeri vakıftır. Bayezid Beg'de Hüdiivendigar ve Emir Süleyman Çelebi nişanları vardır.

(6) Hızırbey İli - Devrek - Hamidiye, Prof.Dr. Güngör Karauğuz, İz Edebiyat.2011, http://www. izedebiyat.com

(7) C.EV. Dosya No:469, Gömlek No: 23712

(8) Küçük Osmanlı'nın Öyküsü Safranbolu Tarihi, Hulusi Yazıcıoğlu, İstanbul.2001, s:64

- Hulusi Yazıcıoğlu (1935-2004): Safranbolu ve yöresiyle ilgili araştırmalarıyla bilinen yerel tarihçi, araştırmacı yazar.

(9) Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun (KKTVKK) 24.05.2002/7948 Tarih/Sayılı kararıyla ilgili tescil fişindeki alt başlıkta "Genel Tanım: Özbağı Köyü, Hüseyinbeyler Mahallesi Türkmenoğlu yolu üzerinde arsanın yola yakın bölümünde yer alan hipoje anıt mezarıdır. Birinci Derece Arkeolojik Sit Alanı, mezar odası, yerleşim yeri ve nekropol alanı" içerikli bir açıklama vardır.

- Hipoje (Hypogée): Yerin altına kazılmış odalar veya kayaların içine oyulmuş ya da yer üstünde üzeri toprak örtülü mezar.

- Nekropol (Nekropolis:Ölüler ülkesi): Mezarlıkların ve toplu mezar yerlerinin (mezarlık alanı) bulunduğu bölgeye verilen ad.

(10) 2006 yılında yapılan kurtarma kazısı sonucu 1/1.000 ölçekli haritada alanın nihai sınırları KKTVKKurulu'nun 21.06.2007/570 Tarih/Sayılı kararlarıyla kabul edilmiş; daha sonra ayni Kurulu'n 24.12.2014/ 1977 Tarih/Sayılı Kararı ile bu sınırlar, hazırlanan 1/2.000 ölçekli haritada yeniden belirlenerek, kayıt altına alınmıştır.

(11) Bu metin, Devrek Belediyesi'nin Tarihi Kentler Birliği'ne üye olması için hazırladığım ve "Devrek Belediyesi", "ÇEKÜL Vakfı", "Tarihi Kentler Birliği"ne sunduğum "Doğal, Tarihsel ve Kültürel Değerleriyle Devrek - Raif Tokel, ÇEKÜL Vakfı Temsilcisi, Şubat.2016, S: 130 sayfa (260 yaprak)" adlı dosyadan (S: 20-23) alınmıştır.

(12) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun 05.11.199/660 Tarih/Sayılı Kararına göre, "I. Grup Yapılar" toplumun maddi tarihini oluşturan kültür verileri içinde tarihsel, simgesel, anı ve estetik nitelikleriyle korunması zorunlu yapılardır.

EKLER:

Ek: I- XVI. Yüzyılda Bolu Sancağı Haritası (1530/438 Tarih/Sayılı Tahrir Defteri), Aktaran: Prof. Dr. Kenan Ziya Taş, Erişim: Raif Tokel

Ek: II- Fotoğraf: Hızırbey Türbesi, Özbağı (Gerze) Devrek / Zonguldak, 21 Ağustos 2017

([*]) Raif Tokel, ÇEKÜL Vakfı Temsilcisi Telefon: 0 533 749 81 49, e-ileti: [email protected]