Değerli okurlarım; üniversitedeki öğrencilik yıllarımdan bugünlere kadar geçen 50-60 yıllık zaman sürecinde, kendime daha yakın gördüğüm arkadaşlarım, dostlarım ve öğrencilerim arasında Güney ve Doğu Anadolulu (Kürt kökenli) olanların sayısı oldukça fazla olmuştur.

İki gelinimden birisinin, o coğrafyadan olması da, bu yakınlıkların daha da artmasını; insanların birbirini sevmesi ya da sevmemesi, birbirine yakın olması ya da olmaması için (diğer farklılıklar gibi) etnik köken farklılıklarının hiçbir değerinin olmadığını daha iyi anlamamıza da katkı sağladı.

Bu karşılıklı isteğe bağlı gönül yakınlıklarımızın, sahip olduğumuz ortak değer yargılarından, geçmişimizden gelen ezilmişlik ortaklıklarından olabileceğini düşünüyorum.

[*] [*] [*] [*]

Son aylarda bu Güneydoğulu dostlar zincirine, Kozlu Esenköy 15 Temmuz İlk ve Ortaokulu 5'inci sınıf öğrencisi, Mardin-Savurlu Muhammet ve ailesi de eklendi.

Muhammed'in birlikte olduğu büyük babası ve babaannesi, Mardin'in Savur ilçesinin bir köyünden çıkıp, Kozlu'ya gelmişler. Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Sağlık Kampüsü'ndeki bir işi yürütüyorlar. Evleri, evimize 200-300 metre mesafedeki "Yaşamkent" adlı (kentlikten hiç nasibini alamamış!), şantiye halindeki semtte bulunan, 23 katlı 192 daireli azman bir apartmanın bir dairesi. Geldikleri yerler ile şimdilerde ekmeklerini aradıkları yerin hiçbir benzerliğinin olmadığı da biliniyor.

[*] [*] [*] [*]

Muhammed ile tanışmamız, evimizin yakınındaki ağaçlık alanda, babaannesi ile okul ödevi için mantar ararken ki karşılaşmamız ile oldu. Eşimin de, çevremizde benzerlerini pek göremediğimiz, Doğu insanının bütün içtenliğini, güzel niteliklerini taşıyan babaannesi ile tanışıp arkadaş olması ile de tanışıklığımız, dostluğumuz aile boyutuna ulaştı.

Her fırsat bulduğunda, yalnız ya da babaannesi ile ziyaretimize gelen Muhammed ile pek çok yetişkin insanla olandan daha güzel konuşup, sohbet edebilen iki arkadaş olduk.

Ancak onun , "Şenol Amca, sen büyük hocasın, her şeyi bilirsin..." girişi ile başlayan,
"Bizim oralarda karşılaşan herkes birbirine selam verir; çalışırken gördüğüne 'kolay gelsin' der. Burada, sen onların geçtikleri yolu düzeltmeye çalışırken bile, geçenlerin çoğu, selam vermeden, 'kolay gelsin' demeden geçiyor. Niçin öyle oluyor?
Burada yollar neden bu kadar kötü?
Okulda, öğretmenimiz, devamlı 'çevreye zarar vermeyelim, doğayı koruyalım' diyor, amma, evimizin hemen yakınındaki taşocağında kocaman kocaman ağaçları kesiyorlar, etrafı toz-toprak içinde bırakıyorlar. Gürültülerinden evimizde ders çalışmak, uyumak bile mümkün olmuyor. Bu durumlara neden mani olmuyorlar?"
gibi sorularına ise cevap veremiyorum, "Büyüyünce öğrenirsin!" diyebiliyorum.

[*] [*] [*] [*]

Muhammed, birkaç gün önce, babaannesi ile birlikte yine ziyaretimize gelmişti. Bahçede kazma-kürek çalıştığımı görünce, "Kolay gelsin, yardıma ihtiyacın var mı?" gibi her geldiğinde tekrarladığı sözlerinden sonra, " Şenol Amca, yarın saat 11.00'de, okulumuzda Bilim ve Bahar Şenliğimiz var. Gelebilir misin?" diye sordu. "Biliyorsun, ben emekliyim. Vaktim var. Gelirim" dediğimde çok sevindi.

4 Mayıs 2018 Cuma günü, güzel bir ilkbahar havasında, söylediği saatte, Muhammed'in okuluna gittim. Muhammed'in okulu, ilk ve ortaokulun aynı binada olduğu Kozlu Esenköy 15 Temmuz İlk ve Ortaokulu'ydu. Muhammed, geldiğimi görünce, sevinçten havalara uçtu!

150 kadar öğrencinin öğrenim gördüğü, 7-8 öğretmenin görev yaptığı okul, Değirmenağzı dere vadisine bakan bir tepede, bir orman denizinin ortasında, biblo gibi çok güzel bir yeni binaya, düzenli bir bahçeye sahip. İçinde de, iyi bir eğitim, her türlü sosyal, bilimsel ve kültürel etkinlik için gerekli her türlü donanım mevcut. Çevresi de, Esenköy Mahallesi'nin diğer semtlerinde olduğu gibi, henüz imar katliamına uğramamış. (İnşallah hep öyle de kalır!)

Bu kadar güzel bir binaya, (bir bölümü, yöneticilerin kişisel çabaları ile sağlanan!) iç donanıma ve çevreye sahip olan bir okulda görev yapmanın ve öğrenci olmanın çok iyi değerlendirilmesi gereken bir şans ve imkan olduğuna inanıyorum. (Böyle bir okulda, karşılıksız görev yapabileceklerin olabileceğini bile düşünüyorum!). Okul öğrencilerinin çoğunun BEÜ Sağlık Kampüsü çalışanlarının çocukları olması nedeniyle, onların ve okul kadrosunun gayretleri ile hızla daha da gelişeceğinden ve Kozlu'nun en çok tercih edilen okullarından birisi olacağından eminim.

[*] [*] [*] [*]

Okul yönetimi tarafından, söz konusu etkinliğin, okulun fen bilgisi, teknoloji ve tasarım dersleri öğretmenleri gibi birkaç çalışkan öğretmenin gayretleri ile gerçekleştirilen, öğrencilerin; bilime, teknolojiye, üretmeye, ilgilerini artırma amaçlı sosyal ve kültürel bir etkinlik olduğu ifade edildi.

Etkinlikte, okulun ortaokul öğrencileri, okul bahçesinde, sıra halinde yerleştirilmiş tezgahların üzerlerine yıl içinde ürettikleri maket, resim, model, motif gibi ürünlerini, gösterecekleri fen bilgisi deneylerine ait deney düzeneklerini sergilediler. Gelen ziyaretçilere, öğretmenleri ile birlikte, çalışmaları ile ilgili bilgiler verdiler, yarışmalar yaptılar.

Ben de, öğrencim olduğunu orada öğrendiğim bir değerli öğretmenimiz ile sergileri dolaştım. Öğrencilerle ve ürünleri ile ilgilenme, onlarla ve öğretmenleri ile sohbet etme imkanları buldum. Özellikle; yol, köprü maketleri, fen bilgisi deney setleri gibi mühendislik uygulamaları ile ilgili ürünler sergileyen 7 ve 8'inci sınıf öğrencileri ile daha fazla ilgilendim. Kendilerini bilgilendirmeye çalıştım. Bu sevgili öğrencilerimizin; mühendis ve üniversite hocası olduğumu öğrendiklerinde, heyecan ve mutluluklarının daha da arttığını, söylediklerimi daha çok ilgi ile dinlediklerini de gözlemledim.

[*] [*] [*] [*]

Etkinliğe; Kozlu Kaymakamı Sayın Ahmet Karakaya, Belediye Başkanı Sayın Kerim Yılmaz ve ilçe protokolünden ilgililer de katıldılar. Alandaki sergi tezgahlarını tek tek dolaştılar. Öğrencilerle ve sergiledikleri ürünlerle yakından ilgilendiler. Onların bu ilgisinin, öğrencileri ve öğretmenlerini memnun ve mutlu ettiğini ifadeye gerek yoktu. Etkinliğe, öğrenci yakınlarının katılım ve ilgisi de memnuniyet verici düzeydeydi.

Böyle güzel amaçlı ve içerikli bir etkinlikte, öğrencilerle birlikte olmaktan, sergiledikleri ürünleri görmekten ve heyecanlarını paylaşmaktan, ben de onlar kadar mutlu oldum. Bir mühendis, üniversite öğretim üyesi ve de yönetici olarak, bugüne kadar, bu düzeydeki öğrencilerin bu tür bir etkinliğine katılmamış olmama üzüldüm. (Kim bilir, üniversitenin Mühendislik Fakültesindeki ve bölümlerindeki görevlerim esnasında, bu tür etkinlikler için davetler almış olsaydım, herhalde, o zaman da katılırdım.)

Bu etkinliğin düzenlenmesine emeği geçenlere, destek verenlere teşekkür ederim. Ürünlerini sergileyen çalışkan öğrencilerimizi ve öğretmenlerimizi tebrik ederim. Başarılarının devamını ve beyinlerinin berrak, kalplerinin sevgi dolu olması dileklerimi arz ederim.

[*] [*] [*] [*]

Bu arada, Esenköy 15 Temmuz İlk ve Ortaokulu'nda ve de tüm okullarımızda, öncelikle, karşılaştıklarına selam vermesini, çalışırken gördüklerine "kolay gelsin" demesini, seçmesini ve de seçilmesini bilen; küçüklerini seven, büyüklerini sayan, kısacası iyi vatandaş, iyi insan olan çağdaş nesillerin yetişmesi için dua ederim, bu yolda başarılar dilerim.