Askerlik görevinin uzun olduğu yıllar...

Yokluk...

Çile...

Arkadaşlık bağını başka güçlendiriyor.

Birlikte gün saymak...

Ekmeği bölüşmek...

Önce arkadaşını düşünmek...

Kelimenin tam anlamıyla "arkadaş" olmak...

O yıllara has bir özellik...

Fi tarihinde...

Askerlik arkadaşları...

Şafak sayalar...

- Şafak doğan güneş...

Dedikleri an sözleşirler.

Sivil hayatta da görüşecekler.

Adreslerini alırlar.

Ahmet...

Vefalıdır.

Sivile gelir.

Hayat telaşesi...

İlk fırsatta arkadaşına gitmek ister.

Zaman su gibi akar.

Aradan on yıllar geçer.

Fırsatı bulur.

Arkadaşının köyüne gider.

Arar...

Bulur...

Kapısını çalar...

Kendisini tanıtır.

Arkadaşı pek memnun olmaz.

Tanımazdan gelir.

Israr eder.

Zoraki tanır.

O gece misafir olur.

Birkaç anı tazelerler.

Sabahı zor eder.

Sevilmediği yerde...

İstenmediği evde...

Durmak zordur.

Yün döşek diken olur.

Gözüne uyku girmez.

Sabah gün ışır.

O izin ister.

Arkadaşını da davet eder.

Yola revan olur.

[*] [*] [*] [*]

Aradan zaman geçer.

Arkadaşı gelir.

Bir güzel ağırlar.

Ertesi gün arkadaşı ayrılmak ister.

Bırakmaz.

- Eski günlerin anısına...

Ava gideceğiz.

Sen askerde hedefi on ikiden vururdun.

Bakım iyi.

Arkadaş rahat.

Kendi yaptığını unutur.

Utanma, arlanma...

Hak getire...

Kalır.

Ertesi gün...

Yine askerlikten konuşulur.

Söz ava gelir.

- Bizim buralarda yaban domuzu çoktur.

Gece mısır tarlalarını bekliyoruz.

Akşam birlikte bekleyelim.

Avlanırız.

Hem sohbet eder...

Eski günleri yad ederiz.

Kabul görür.

Akşam olur.

Ahmet kendine yapılanı unutmaz.

Hava kararır.

Misafirin atını alır.

Mısır tarlasına bırakır.

Belli zaman sonra...

Ava çıkarlar.

İki arkadaş...

Dolaşırken...

Mısırların arasında bir hareket...

Bir hışırtı duyarlar.

- İşte bulduk.

Heyecanlanır.

- Ahmet ben atayım mı?

- Tabii ki...

Sen misafirsin.

Av senin hakkın...

Hışırtının geldiği yöne doğru bir el ateş eder.

Ses kesilir.

- Hadi bakalım.

- Sabah bakarız.

Gece ne olur, ne olmaz?

Giderler eve...

Sabah olur.

Misafir heyecanla gelir.

Bakar ki...

Ne görsün?

Yerde yatan hayvan...

Kendi atı...

Homurdanır.

Kızar.

Ahmet cevabı yapıştırır.

- Köyüne gelirim...

Asker arkadaşını tanımazsın.

Köyüme gelirsin...

Atını tanımazsın.

Senden arkadaş olmaz.

Haydi yoluna...

[*] [*] [*] [*]

Niye yazdık?

Tam seçim havası...

Ankara'ya giderler...

Zonguldak'ı unuturlar.

Zonguldak'a gelirler...

Yalandan peşrev çekerler.

Tam zamanı...

Sizden vekil olmaz...

Haydi yolunuz açık olsun.