Bir bürokrat düşünün... Emekliliğine hak kazanmış.

Lafa geldiğinde, "Benim paraya-pula ihtiyacım yok. Oğlumun maaşı şu kadar, kızımın bu kadar, evim var, arabam var, bankada param var" diyor.

Ama o koltuktan alınacağını anlayınca, 40 takla atıyor.

Biraz daha görevde kalabilmek için medet umduğu insanların neredeyse kıçını diliyle temizleyecek.

Adamın -lafın gelişi- gözlerinin içine bakıyorum, kaçıyor.

Eskiden utanmazdı! Şimdi iyice arlanmaz olmuş.

Sadece rant için o koltukta oturan ve yarattığı ranttan yararlanmak için o koltukta tutulan, şahsiyet yoksunu kişinin yüzüne de söyledim, buraya yazdıklarımı...

"Banamısın" demiyor!

Bu kişiye, o koltukta biraz daha oturması için etek giymesi gerektiği istense, giyer, Gazipaşa Caddesi'nde salına salına gezer!

Hazır eteği giymişken, köçek olur, düğün-dernek gezer!

Çünkü köçeğe para takılır ya!

"Hazır eteği giydik, bari paramızı alalım, yolumuzu bulalım" der!

Bu kişinin görevde kalabilme adına yaptıklarını eşi ve çocukları görse; utanır, insan içine çıkamazlar.

Yani adam, kendisini görevde tutanlara yaptığı şaklabanlığı, eşi ve çocuklarına yapmıyordur.

O kadar yani!

Kurumla iş yapanlardan parayı milletvekili ile danışmanın adını kullanıp alıyor.

Ama aldığı para ile verdiği para arasında fark oluyor!

Sahi, bu parayı ne yapıyor?

Milletvekili ile danışmanının da çok umurunda!

Onlar aldığına bakıyor!

Bu şahsiyet yoksunu adamın kafası koptu gittiydi!

Hiç tahmin etmediğimiz biri tutmuş!

Şimdilik söylemiyorum!

Yeri ve zamanını bekliyorum!

Ne yapmış anlatsın...

AK Parti Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır, "İftiralara maruz kaldım. Millet beni biliyor. Zonguldak için bir dönem daha devam etmek istiyorum" demiş.

Hüseyin Özbakır; kim, hangi iftirayı kendisine atmış açıklasın.

Zonguldak'a hangi hizmeti getirecekti de iftira atıldığı için yapamadı?

Zonguldak için ne yapmış da yeniden aday olacakmış?

Mesela, "Ben şunu yaptım. Halkımız, benim gündeme getirip hayata geçirdiğim şu projeden istifade ediyor" diyebileceği tek bir iş var mı?

Özbakır, "Gemi Kütüphane Projesi"ni önceki Valimiz Sayın Ali Kaban'ın istemediğini söylüyor.

Ben "Gemi Kütüphane Projesi"ni yapan kişiyi dinledim. O, öyle demiyor.

Merak edenlere, o projenin niye hayata geçmediğini anlatabilirim!

Özbakır, Filyos Limanı ihalesinden ve gelecek yıl biteceğinden söz ediyor.

Sahi, Hüseyin Özbakır, Filyos Limanı ihalesinin neresinde yer aldı?

Yapım aşamasında katkısı nedir?

Bu proje yıllardır vardı. Ödeneği hazırdı.

Devlet ihalesini yaptı, müteahhit işi yürütüyor.

Hüseyin Özbakır ne yapmış?

Ben ne yaptıklarını biliyorum.

Dilimin döndüğünce anlatıyorum.

Anlatmaya da devam edeceğim.

Hüseyin Özbakır, Erdoğan Demir ve Yasin Hamzaçebi için yaptıklarını anlatsa, daha iyi olur.

Danışmanı Levent Çebi'nin yaptıkları bu köşeye sığmaz!

Durmak yok, yola devam...