Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 24 Haziran 2018 Pazar günü Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçiminin yapılacağını açıkladı.

Sevgili Zonguldaklılar...

Ne demiş büyüklerimiz?

"Senedin, kiranın, seçimin günü çabuk gelir."

Harlayan, gürleyen, hiç gitmeyeceklerini sanan politikacıların son kullanma tarihi de belli oldu.

Şimdi kartlar yeniden karılacak.

Listeler yeniden yapılacak.

Kozlar halkın eline geçti.

Bu seçimde veda edeceğimiz milletvekilleri olacak inşallah...

Ankara'da kabarık dosyası olan milletvekillerimiz var.

Üstat Necip Fazıl'ın "Sakarya" şiiri ne güzel değil mi?

"İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya...

Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya..."

Daha karpuz kesecektim, Sayın Milletvekilim...

Nereye gidiyorsunuz ya!

Yazsan olmuyor, yazmasan olmuyor

Erdoğan Demir, tutturmuş bir 45 bin lira borç hikayesi, kendi çalıp kendi söylüyor.

Olay şu:

Erdoğan Demir, Halkın Sesi Gazetesi'ne bir sürü dava açmış.

Şu anda bizde Yayın Koordinatörü olarak görev yapan Aydın Arslanyılmaz arkadaşımız, o tarihlerde Halkın Sesi Gazetesi Yazı İşleri Müdürüydü.

Demir Ailesi, 45 bin TL tazminat kazanmış.

Erdoğan Demir, Mustafa Özdemir'den tahsil edemediği tazminatları Aydın Arslanyılmaz'ın maaşına koyduğu hacizle tahsil ediyordu.

Aydın rica etti. Gittim Erdoğan Demir'e söyledim.

"Yemin ettim, vazgeçmem. Sen Salih'le konuş" dedi.

Salih Demir'e rica ettim. "Harun Demir'e söyle" dedi.

En son Salih Demir, Aydın Arslanyılmaz'ın Pusula'dan aldığı maaştaki haczi kaldırttı.

Şimdi Erdoğan Demir diyor ki:

"45 bin lirayı senin ricanla sildim. Geri istiyorum. Borç senin. Rica etmeseydin."

Ben de diyorum ki:

"Borç Mustafa'nın borcu. Alabiliyorsan, Mustafa Özdemir'den al."

45 bin lira meselesi bu şekilde.

Sanırım yeterince açıkladım.

Erdoğan Demir'in, Teoman Papila'ya olan 53 milyon lira tutarındaki borcunu ben söylemiyorum, Teoman Papila söylüyor.

Söylerken yanımızda başka insanlar da vardı.

Yani sadece bana değil, başkalarına da söyledi. Ve hala söylüyor.

Teoman Papila, arsa değil, fabrika değil, nakit parasını istediğini söylüyor.

Ama Erdoğan Demir, bana telefonda, "Benim Teoman'a borcum yok. Filyos'tan 50 dönüm arsa verdim. Borcu kapattım" dedi.

Sonra ben bunu Teoman Papila'ya sordurdum. Teoman Papila, "Daha arsanın ifrazı yapılmadı. Ben de tapu filan alamadım. İfrazı bekliyoruz. Belediye Başkanı Ömer Ünal yapmıyor. Gerekirse seçimleri bekleyeceğiz. Ömer Ünal'dan sonraki Belediye Başkanına ifraz yaptıracağız" dedi.

İfrazı yapılmamış, imara açılmamış 50 dönüm arsa, 53 milyon lira eder mi?

Erdoğan Demir, beni mahkemeye verecekmiş. Teoman Papila mahkemeye gelip, "Erdoğan Demir'in bana borcu yok" diyecekmiş.

Erdoğan Demir, mahkeme kararıyla Teoman Papila'ya borcu olmadığını ispatlayacak.

Benim Teoman Papila'ya olduğu söylenen borcum 10 bin lira.

Tam ödeyecektim, damadı saldırdı! Küstü, benimle konuşmuyor!

Geçen karşılaştık, biraz oturdu, kalktı gitti!

Nasıl ödeyeceğimi söyleyemedim ki!

Teoman Papila'ya borcum için şöyle bir ödeme planı öneriyorum.

Erdoğan Demir, nasıl ki Filyos'taki SİT'inden veriyorsa, ben de köydeki arsamdan vereceğim.

Bizim köyde SİT yok. Ömer Ünal da yok!

Arsanın kenarında kuyu, içinde elektriği-suyu var!

Hıyar ek, hıyar; kabak ek, kabak büyür!

O kadar bereketli yani!