Hoca...

Kürsüye çıkar.

Doğruluk...

Dürüstlük...

Hak...

Hukuk.

Beyanın doğruluğu...

Uzun uzun anlatır.

Cezasını anlatır.

Hak katındaki karşılığını ifade eder.

Cemaat pür dikkat dinler.

Cemaatte bulunan tüccar vaazdan etkilenir.

Vicdanı sızlar.

Erteler.

Kendini telkin eder.

Bu kez geceleri uykusu kaçar.

Uyuyamaz hale gelir.

Dayanamaz.

Hesabını yeniden gözden geçirir.

Maliyeye dilekçe yazar.

- Gelir vergisi beyanımda hata var.

Eksik yatırdım.

Geceleri gözüme uyku girmiyor.

Bu nedenle kayıtlarımı yeniden inceledim.

Eksik miktarını tespit ettim.

On iki bin lira daha ödeme yapmaya karar verdim.

Düzeltme beyannamem ektedir.

Eğer geceleri yine de uyuyamazsam...

Geri kalan kısmını da göndereceğim...

[*] [*] [*] [*]

Hazine arazisi gidiyor.

Vergi ödenmiyor.

SGK'da türlü oyunlar.

Teşvikler...

Hibeler...

Vesaire...

Ne varsa...

Hepsinde böyle bir taktik var.

İnsanlar rant elde ediyor.

Yol buluyor.

Sonra da kendilerini rahatlatıyorlar.

Neymiş

İstihdam.

Vergi ödemez.

İstihdam.

Elektrik...

Su...

Sigorta...

Kira ödemez.

İstihdam.

Sonrası...

Gün gelir.

Bakmışsınız.

Batmış.

Göz yummuşsak.

Hep beraber batmışız.

Hak...

Er ya da geç çıkar.

Çaldığın kadarı elinden alınır.

Nasıl kazandıysan...

Öyle harcarsın.

Hayat tıpkı deniz gibidir.

Yavaş yavaş doldurursun.

Santim santim alırsın.

Doldurursun denizi...

Gün gelir.

Bir yağmur...

Fırtına...

Dev dalgalar...

Ne varsa...

Geri alır.

Bu kadar basit...

[*] [*] [*] [*]

Zonguldak'ta da böyle oluyor.

Çalın...

Çırpılan...

Kaçırılan...

Belli.

Hesap belli.

Kitap belli.

Zaman verilen belli.

Görmezden gelinen belli...

Ancak bir yere kadar.

İhtiyaç hasıl olunca...

Dengeler bozulunca...

Bir hareket...

Vicdanlar rahatsız edilir.

Uykular kaçar.

Hesaplar yeniden yapılır.

Tahsilat yapılır.

Birazı sona bırakılır.

Yarına bırakılır.

Ancak yanına bırakılmaz.

Hak, er ya da geç tecelli eder.

Biz niye yazdık?

Kısa süreli

Dar zamanlar için saklamaya gerek yok.

Kanaatkar olmak yeterli...