
Dört büyük şaire ilham veren kadın…
03 Nisan 2018 22:00:00
Ne zaman bir şair ölse, hüzünle şiirlerine bakarım.
“Ülkü Tamer öldü” dediler mesela…
Kimdir Ülkü Tamer?
“Bir soğuk yel eser
Üşür ölüm bile
Anlatır akan kanı
Beyaz sesiyle” diyen şairdir…
“Uçakları nedeyim
Gökkuşağı gönder bana
Senin olsun süngülerin
Gül dikeni yeter bana” diyen şairdir…
“Seher yeli çık dağlara
Güneş topla benim için
Haber ilet dört diyara canım
Güneş topla benim için
Umutların arasından
Kirpiklerin karasından
Döşte bıçak yarasından canım
Güneş topla benim için
Seher yeli yar gözünden
Havadaki kuş izinden
Geceleri gökyüzünden canım
Güneş topla benim için” diyen şairdir…
Ülkü Tamer, Tomris Uyar’ın ilk eşidir.
Tomris Uyar; Cemal Süreya, Edip Cansever ve Turgut Uyar’a o muhteşem şiirlerini yazdıran kadındır.
Turgut Uyar, Tomris Uyar’a şu şiiri yazmıştır:
“Zamanı durdururum yüreğimde,
Sensiz geçtiği için,
Akrep yelkovana küskündür.
Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür.
Bil ki akrep yelkovanı geçerse,
Atan bu yüreğim durur.
Bırak bozuk kalsın, hiç değilse;
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.”
Cemal Süreya ise, Tomris Uyar için şu şiiri yazmıştır:
“Ay ışığında oturduk
Bileğinden öptüm seni
Sonra ayakta öptüm
Dudağından öptüm seni
Kapı aralığında öptüm
Soluğundan öptüm seni
Bahçede çocuklar vardı
Çocuğundan öptüm seni
Evime götürdüm yatağımda
Kasığından öptüm seni
Başka evlerde karşılaştık
İliğinden öptüm seni
En sonunda caddelere çıkardım
Kaynağından öptüm seni”
Ve Edip Cansever, Tomris Uyar’a ne diyor bakın.
“Mart ayında patlıcan, Ağustos’ta karnabahar
Mutfağın mutfak olalı böyle
Bir adın vardı senin, Tomris Uyar’dı
Adını yenile bu yıl, ama bak Tomris Uyar olsun gene
Ben bu kış öyle üşüdüm ki sorma
Oysa güneş pek batmadı senin evinde
Söyle
Ben seni uzun bir yolda yürürken gördüm müydü hiç.”
Dört büyüklerde oynayan futbolcuyu sorsam, hepiniz bilirsiniz.
Ama “dört büyük şaire ilham veren kadın kim” desem bilir misiniz?
İşte o kadının adı, Tomris Uyar… 81 yaşında kaybettiğimiz Ülkü Tamer’in ilk eşiydi.
İlk ilhamı ona vermişti.
Sonra; Cemal Süreya, Turgut Uyar, Edip Cansever…
Ülkü Tamer, bu aşklara tanıklık ederek veda etti yaşama…
Tavadan bir balık eksildi
Yazılarının sonunu “Aynı tavanın balıklarıyız” diye bitiren Yazar Ali Kaya, İstanbul’a göç etti.
Zonguldaklıların “Elektrikçi” olarak bildiği Ali Kaya, son dönemde yazın hayatına ağırlık vermişti.
Eskiden çocuklar, babalarının peşinden giderdi.
Şimdi babalar, çocuklarının peşine gidiyor.
Ve artık Zonguldak eskisi gibi “baba” bir şehir değil.
O nedenle Ali Kaya Ağabeyimiz de, çocuklarının peşinden İstanbul’a gidiyor.
Yani tavamızdan bir balık eksiliyor.
Zonguldak’ın bir rengi eksiliyor aslında.
Yeni yaşam alanında, yeni hayatında mutluluklar diliyoruz, ağabeyimiz Ali Kaya’ya…
Yazılarını da bekliyoruz, iyi haberlerinin yanında…
Bugün basın sitesinin yapıldığı alanda inşaat kamyonu yaşlı bir amcayı ezdi ve hiçbir gazeteci gelip bu olayı haber yapamadı. Acaba ucu birilerine mi dokundu (vatandaşın arsasını yer sahiplerinden habersiz aldınız ve 3 kuruş para bile vermediniz). Basın sitesi de olsa sizleri tarafsız habercilik yapmaya davet ediyorum, ayrıca at eti satan kebapçının da adını vermenizi bekliyorum.(Zonguldak için habercilik yapıyorum diyorsanız)
Ali Riza bey şehrimizin durumu böyle giderse ki bir degişiklik gözükmüyor, tavada balık kalmayacak!
- s.
- 1
