Türk insanı, kolay para kazanmayı ne kadar çok seviyor!

Hemen her yıl büyük bir soygun numarası bulup, tavuk gibi yoluyorlar, yurdum insanını...

Vallahi ben, eğer tanımıyorsam, numarası bende kayıtlı değilse, çalıştığım bankadan arayanlarla bile konuşmuyorum.

"Ben ararım, ben uğrarım" diyorum.

Adam Konya'da "Sütbank" diye bir oyuna girmiş. İnek parası vermiş, süt parasını alamamış iyi mi?

Bakın ciddiyim, Zonguldak'ta "Kömürbank" kurulsa, kaçak ocak açılsa, süper para kazanılır!

Öyle verimli kaçak ocaklar var ki!

Herkes biliyor, ama kaçak!

Rödevans yok, vergi yok, sigorta yok, göçerse sahibi yok!

İlçelerde gurbetçilerden toplanan paralarla kurulan, sonra da sermaye artışıyla hiç edilen birikimler vardı. Bugün olsa, bu sisteme "Kerizbank" derdik.

Parasını kaptıranlar yaşıyor.

Ama parayı batıranlar, sağlık sorunlarıyla uğraşıyor!

Ölemiyorlar bile!

Öyle garibanın hakkını yiyip, elini-kolunu sallaya sallaya gönderirler mi öbür tarafa?

Zonguldak'taki tüm hırsızların başına iş geliyor!

En büyük sorunu yaşayanlar, büyük hırsızlar... Kurtulmak için yine çalıyorlar. Demek ki, daha büyük batacaklar.

Tersine dünya...

Türkiye, Müslüman bir ülke...

Bu yazıyı Müslümanlığı eleştirmek için yazmıyorum.

Bizde köyün imamı, köpeği severken yakalanır!

Amerika'da kadın öğretmen, erkek öğrencisiyle basılır!

Mesela, siz ülkemizde kadın beden eğitimi öğretmeninin erkek öğrencisine tacizde bulunduğunu duydunuz mu?

Sadece Zonguldak Merkez'de 2 erkek olduğu söylenen beden eğitimi öğretmeni, öğrencilerine tacizden cezaevinde!

Bizim erkeklerimiz, Amerikalıların kadınları mı sekse düşkün, anlamadım!

Bu ülke niye böyle?

Bunun dinle bir ilgisi olduğunu sanmıyorum!

Tersine dünya işte!

16 yaşında bir kız çocuğu ve 2 iş insanının davası...

Geçenlerde Adliye'de, üzerinde gizlilik kararı olan bir dosyadan söz ettiler. 16 yaşında bir kız çocuğuyla ilgili... Dosyada, Zonguldak halkının çok yakından tanıdığı iki iş insanı var!

"İş insanı" diye özellikle belirtiyorum!

Çünkü biri gerçekten "adam" değil!

Bu dosya yüzünden taksici bir süre tutuklu kalmış!

Kızın ifadesi geri aldırılmış!

O iki iş insanı kurtarılmış!

Davanın seyriyle ilgili son bilgiye ulaşamadım!

Ona da bir ara bakacağım!

Bu kentte yaptıkları yatırımdan çok ahlaksızlık yapanları yazmak, gazetecilerin kamu görevidir!

Biz görevimizi yapıyoruz.

Günün Fıkrası: Ne Ali'ler biter, ne ölü eşekler...

Küçük Ali, yaşlı bir çiftçiden 500 liraya eşek satın alır. Ama çiftçi, eşeği sabah verecektir. Sabah yaşlı çiftçi, Ali'ye, "Oğlum, eşek dün gece öldü, paranı da yedim bitirdim" der.

Küçük Ali, çiftçiye, "Ben eşeği yine de istiyorum" der.

Yaşlı çiftçi, "Ölü eşeği ne yapacaksın?" diye sorar.

Ali de, "Ölü olduğunu söylemeyeceğim, tombala düzenleyip satacağım" der...

Aradan bir ay geçer... Yaşlı çiftçi, küçük Ali'ye rastlar, "Eşeği ne yaptın?" diye sorar.

Ali, "Eşeği tombalaya koydum, 10 liradan 500 kişiye bilet sattım. 5 bin lira kazandım" der.

Yaşlı çiftçi, "Peki, ölü olduğunu görünce kızmadılar mı?" deyince, Ali, "Yok yaa... Sadece kazanan şarladı, ona da 10 lirasını iade ettim, sevindi" cevabını verir.

Küçük Ali büyür, eşeklerin sırtından para kazanmaya devam eder...

Bu ülkede ne Ali'ler, Veli'ler biter, ne ölü eşekler, ne de kolay yoldan para kazanmaya çalışıp bunlara parasını kaptıranlar...