Gazetemiz her sayısıyla ayrı bir övgü alıyor.


Okurlarımız Bartın böyle eli yüzü düzgün gazete görmedi diyorlar.


Şeklimiz şemalimiz, içeriğimiz, baskımız çok beğeniliyor.


Hiç mütevazi olmaya gerek yok.


Bartın&[#]8217;da şimdiden yeni bir heyecan, yeni bir ses, yeni bir nefes olduk.


Bu kadar iyiyiz de hiç hatamız yok mu?


Elbette var.


Takdir edersiniz ki yeni bir gazeteyiz.


Üstelik yeni bir sistemle çalışıyoruz.


Haber yoğunluğumuz da cabası.


Gazetemizde ortalama 40 haber var.


50&[#]8217;yi bulduğumuz ve geçtiğimiz günler de oldu.


İstersek işin kolayına kaçarak 15-20 haberle de sayfalarımızı kapatabiliriz.


Okurlarımıza daha çok haberi nasıl veririz, biz onun derdinde olduğumuz için gazetemiz böyle dolu dolu çıkıyor.


Bir de punto olayı var.


Günlük gazetelerde haberleri yazarken 10 puntoyu aşamıyorsunuz.


Haberlerimizin puntolarına bakarsanız spotlar hariç genelde 9&[#]8217;dur.


9&[#]8217;la yazıyoruz ki sağlam olsun.


Küçük punto daha çok yazı yazmamızı, daha çok yazı daha çok fikir üretmemizi gerektiriyor.


Bu da işimizin bir başka zorluğu.


Asıl zorluğumuz zamanla yarışıyor olmamız.


Bazı haberler bu yüzden aceleye geliyor.


Böyle olunca da özellikle yazım yanlışları kaçınılmaz oluyor.


Kontrol etmemize rağmen gözden kaçıyor.


Bazen kaçırdığınız bir kelime cümlenin anlamını tamamen değiştiriyor, yanlış anlaşılmalara neden oluyor.


Amastris gemisi haberinde kaçırdığımız kelime gibi.


Hüseyin Çoban, gazetemizin 13 Ekim tarihli sayısında, 12. Uluslar arası Tekne ve Gemi Arkeolojisi Sempozyumu&[#]8217;nun bir parçası olarak planlanan antik geminin projeye sahip çıkılmadığı için yapılamadığını, sorunun maddi kaynak olmadığını belirtirken, &[#]8220;projenin gönüllüleri oluşmuş ve onların çabalarıyla proje uluslararası bir sempozyumun parçası haline getirilmiştir. Eksik olan kısım ise kentin resmi temsilcilerinin katılımı ve katkılarının yetersizliğidir&[#]8221; diyordu.


Son cümle haberde &[#]8220;kentin resmi temsilcilerinin katılımı ve yetersizliğidir&[#]8221; şeklinde çıktı.


Dizgi hatası sonucu oluşan bu yanlışlık değişik bir mana ortaya çıkardı.


Hüseyin Çoban&[#]8217;ın açıklaması bize yazılı geldi.


Açıklamada bazı cümleler ve kelimelerdeki gibi bu cümle de dikkat çekici olsun diye büyük harflerle yazılmıştı.


Gazeteler haberlerini büyük harflerle cümleler kurarak vermezler.


Biz de bu cümle küçük harfe çevrilirken &[#]8220;katkılarının&[#]8221; kelimesi sehven atlanmış.


Dünkü gazetemizde düzelttik, özür diledik.


Bu cümlenin doğrusu &[#]8220;kentin temsilcilerinin katılımı ve katkılarının yetersizliğidir&[#]8221; şeklindedir.


Bugün bir kez daha düzeltmiş ve özür dilemiş olduk.


Bu konular benim en hassas olduğum konular olmasına rağmen ne yapıp edip yine de karşıma çıkıyor.


Devrik cümle, imla hatası, anlatım bozukluğu, kelime yanlışlığı haberde en çok üzerinde durduğum konudur.


Haberlerin düzgün cümlelerle anlaşılır bir şekilde yazılmasına çok önem veririm.


Yerel basında Türkçe hatalarından geçilmiyor.


Bazı gazetelerde 10 tane haber var, 100 tane hata var.


Türkçe hatalarına yaygın basındaki büyük gazetelerde de rastlanıyor.


Hürriyet, Milliyet, Sabah gibi gazeteler de yeri geliyor, ne çamlar deviriyor.


Ne kadar çok hatasız çıkmaya çalışırsak çalışalım mutlaka bir yerden bir şey çıkıyor.


Mesela geçtiğimiz gün Çevre Meclisinin haberini arkadaşlar teypten çözerken cümleleri düzeltmemişler.


Aceleye de gelince ortaya Türkçesi zayıf bir haber çıkmış.


Çevre Meclisinden de özür diliyoruz.


Doç. Dr. Erdoğan Atmış&[#]8217;ın Orman ve Av Dergisine yazdığı makale ile ilgili haber yayına hazırlanırken, Küre Dağları Milli Parkı&[#]8217;ndan Dünya Doğayı Koruma Vakfı&[#]8217;nın ilan ettiği milli park diye söz edilmiş.


Bu ifade yanlış. Doğrusu Dünya Doğayı Koruma Vakfı&[#]8217;nın önerisi sonucu Bakanlar Kurulu kararı ile olacaktı.


Bunu yazının ertesi günü devam eden bölümünde düzelterek verdik.


Şimdi buradan da düzeltmiş ve özür dilemiş olalım.


Kutlama ile ilgili bir haberimizde de gazetemizin bulunduğu Sokaktan İpçiler Sokak diye söz etmişiz.


Bu da hatalarımızdan biri.


Doğrusu Çıkrıkçı Sokak olacaktı.


İkisi de Kırtepe Mahallesine bağlı olan bu sokakları karıştırmamız ilk günlerimizin telaşından.


Dikkat ederseniz yaygın basındaki gibi bir ölçümüz var.


Haberleri ve yorumları belli bir düzene göre hazırlıyoruz.


Bunun zorluğu da var.


Yazım hatalarını kendimize yakıştıramıyoruz.


Bunların hepsini zamanla aşacağız.


Giderek daha az hatayla çıkacağız.


Türkçe&[#]8217;siyle de örnek olan bir gazete olacağız.




Sabah&[#]8217;tan doğan Vatan gibiyiz



Vatan Gazetesinin kuruluşunu hatırlayanlar bilir.


Hürriyet ve Milliyet&[#]8217;le birlikte bir zamanlar yaygın basının üç büyüklerinden biri olan Sabah Gazetesi&[#]8217;nden ayrılan ekip Zafer Mutlu önderliğinde, Aydın Doğan&[#]8217;ın da desteğiyle Vatan Gazetesini kurmuştu.


Eski Sabah&[#]8217;çılar tarafından çıkarılan Vatan Gazetesi ekibinin de kalitesiyle kısa sürede kendisini göstermiş, belli bir okur kitlesi bulmuştu.


Bu okur kitlesinin bir kısmı Sabah&[#]8217;tan gelmeydi.


Vatan, Sabah&[#]8217;ın sadece ekibini almamış, okurunu da almıştı.


Aradan epey zaman geçti.


Köprünün altından çok sular aktı.


Vatan Gazetesi başarılı oldu.


Başarılı olunca kalıcı da oldu.


Vatan bugün, bir zamanların en çok okunan gazetelerinden biri olan Milliyet Gazetesinin bile tirajda önünde giden, yayınları ses getiren, dikkate alınan ve itibar edilen bir gazete.


Sabah Gazetesi ne kadar bereketli bir gazeteymiş ki içinden kendisini okutan bir gazete çıkardı.


Vatan Gazetesi, sektörde yaşanan son gelişmelerle birlikte koşar adım tek sesliliğe doğru giden Türk basını için çok önemli bir kazançtır.


Sabah-Vatan olayının benzeri yıllar sonra Bartın&[#]8217;da yaşandı.


Bu olayı biz yaşadık.


Sabah&[#]8217;tan nasıl Vatan doğduysa Ekspres&[#]8217;ten de Pusula öyle doğdu.


Anlayacağınız Vatan&[#]8217;cılarla aynı kaderi paylaşıyoruz.


Sonumuz da inşallah onlara benzeyecek.


Benzemekten kastımız yayıncılık yönüyledir.


Sabah&[#]8217;la Vatan&[#]8217;ın arasında bugün bile halen süren dargınlık ve çekişme gibi değildir.


Bunlar bizden uzak olsun.


Ekspres kapandıktan sonra kurulan gazetede kalanlar bizim arkadaşlarımızdır.


Onların da başarılı olmasını isteriz.


Biz Pusula&[#]8217;yı etkili bir gazete yapacağız.


Vatan gibi olacak, tutacak, oturacak, ses getirecek, tutarlı ve itibarlı bir olacak.


Başarılı ve kalıcı olacak.


Buna yürekten inanıyoruz.


Şu sıralar ilk günlerin zorluklarını yaşıyoruz.


Her iş başlangıçta zordur.


Bu zorluklarını aşacağız.


Gazetemiz giderek oturuyor.


Okur sayımız her geçen gün artıyor.


Her gün çok sayıda tebrik telefonu alıyoruz.


Kısa sürede beğenilen, okunan, aranan, sorulan, konuşulan bir gazete olduk.


Daha iyi olacağız.