Çalışma hayatından bakalım.

İşin asıl sahibi...
Bir bölümünü veya...

Tüm bölümleri ayrı ayrı...
Dağıtıyor.
İhale ile.
Tanıdık ile.
Pazarlık usulü.
Kuruma...
Kişiye...
Firmaya göre değişir.
Örnek...
Güvenlik işi.
Devlet yapsa...
Kolluk kuvveti koyacak.
Onun yerine ne yapıyor?
Çıkıyor ihaleye.
Veriyor özel şirkete.
Asgari ücretle işi çözüyor.
Üzerine biraz da yüklenici kar alıyor.
Hepsi o kadar.
Temizlik işi...
Yine aynı...
Devlet direkt işçi alsa...
Maliyet yüksek.
Ne yapıyor?
Yine ihale.
Yüklenici geliyor.
İhaleyi alıyor.
Biraz kar...
Örnekleri çoğaltabiliriz.
Devletin parası aracılara gidiyor.
[*] [*] [*] [*]
Şimdi ne olacak?
Taşeronlar kadro.
Aynı paraya işlerine devam edecekler.
En azından iş garantileri var.
İşin arkasında devlet var.
Aradaki yüklenicinin karı devletin kasasında kalacak.
[*] [*] [*] [*]
Çok geç kalınmış bir uygulama.
Yıllardır...
Neyse...
Zararın neresinden dönülse kardır.
Ancak bu uygulama her alanda yapılmalı.
Adam fabrika kuruyor.
Belli elamanları alıyor.
Gerisini çıkıyor ihaleye.
Aracıya veriyor.
Başı ağrımıyor.
Aracılar...
Komisyoncular...
Milletin sırtından para kazanıyor.
[*] [*] [*] [*]
Özetle...
Devlet her kişiye, işine göre ücret vermeli...
Milleti aracılara ezdirmemeli.

Diyanetin taşeronu...

Diyanet İşleri Başkanlığı...
Din Hizmetleri...
Çalışanı...
Din görevlisi...
Hizmet kolu da var.
Ancak asıl kadrolar İmam Hatip...
Diğerleri sonra geriyor.
Müezzin Kayyım...
Vaiz...
Müftü...
Burada hizmet nasıl yürüyor.
[*] [*] [*] [*]
Kadrolular...
Sözleşmeliler...
Vekiller...
Son zamanda bir de İş-Kur var.
[*] [*] [*] [*]
Düşünün...
Adam din hizmeti verecek.
Örnek...
İmam Hatip.
Askerlik.
Yurtdışı görevi.
Yeri boş kalmasın.
Hemen bir vekil atayın.
Sonra...
Maaşın üçte ikisini verin.
Asil gelince...
Vekili dışarı atın.
Yeni görev yok.
İşsizlik maaşı yok.
Neden?
Devlet çalıştırdığı din görevlisine işsizlik ödeneği yatırmıyor.
Çok büyük haksızlık.
Yetmedi...
Aynı işi yaptırdığı görevliye...
Eşit ücret ödemiyor.
Bir de bunu hak-hukuk...
Ahlak...
Vesaire...
Dünya ve ahiret dengesi üzerinde fetva verebilecek bir kurum eliyle yapıyor.
Sonra dönüp bakıyoruz.
Efendim...
Müslümanlar...
Zulüm...
Haksızlık...
Savaş...
Vesaire...
Ne diyelim?
Bu işe bir çözüm getirilmeli.

Orası ayrı...
Sonrası...
Allah diyaneti ıslah etsin...
Bunca müftü...
Bunca imam...
Yaptıklarına bakın...
'Hak yemek' bu olsa gerek...