Ankara'daki bir dostum aradı, "Acil Ankara'ya gel, seninle paylaşmam gereken çok önemli bilgiler var" dedi. İşlerimin yoğun olduğunu, siyasi hareketlilik yaşandığını söyleyince, "Zaten söyleyeceğim şeyler siyasetle ilgili" dedi.

Biraz daha sıkıştırınca, "Zonguldak siyaseti sallanıyor ya! Sana Söğütözü'nde bombayı masaya kimin koyduğunu, pimi kimin çektiğini söyleyeceğim" dedi.

"Anlatacaklarımı yazarsan ortalık yangın yerine döner. Bir belediye başkanı alev alev yanar. Uzatma gel istersen!" dedi.

Ankara bizi çağırıyorsa gitmemiz lazım!

Kim bu satılmış siyasetçi öğrenmemiz lazım!

O kadar kaçak Kerim Yılmaz'da da var!

İçişleri Bakanlığı, CHP'li Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin yolsuzluk ve usulsüzlük soruşturması kapsamında görevden uzaklaştırıldığını açıkladı. Yani, AK Partili Belediye Başkanlarının istifalarının istenmesinin ardından sıra CHP'ye geldi.

Hakkında soruşturma yürütülen başkanların görevden alınacağının işaretidir bu!

Zonguldak'ta Kozlu Belediyesi hakkında imar usulsüzlükleri nedeniyle bir soruşturma var. Ve yeni soruşturma izinleri geliyor.

Kozlu Belediye Başkanı Kerim Yılmaz için uykusuz geceler başlasın!

Bakın Gökçebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk hakkında da pavyonlarla ilgili soruşturma izni verilmişti!

Gerçi o 'ruhsat'tan değil 'kaçak'tan gitmişti ama!

O kadar kaçak Kerim Yılmaz'da da var!

İnanmıyorsanız biraz daha bekleyin!

Kiminkine bindiğiniz belli olsun!

Kozlu Belediye Başkanı Kerim Yılmaz, 530 bin TL olan Wolkswagen Touareg marka bir makam aracı aldı. Belediye olduğu için bir takım vergiler ödenmedi ve araç 211 bin liraya maloldu. Ve bir film daha yapıldı. Bu kadar pahalı araç alınamayacağı için "itfaiye öncü aracı" olarak gösterildi.

Böylece icra, haciz ve yakalanma derdinden de kurtulmak istendi.

Ama araca tam 12 haciz yapıldı, bir de yakalama kararı çıktı.

Şimdi diyorlar ki: "Bu araç kamu görevi yapıyor, bağlanamaz."

Bu araç gerçekten itfaiye öncü aracı olsa dediğiniz doğru!

Kardeşim; bu araç sürekli Ankara'ya gidiyor!

AK Parti Genel Merkezi'ne, İller Bankası'na, otellere, eğlence yerlerine gidiyor!

Oralarda yangın mı var?

Bu araç otobana giriyor, gişeden geçiyor!

Kameralar 24 saat aralıksız çekiyor!

Ne önünde itfaiye aracı var, ne arkasında!

Kimi kandırıyorsunuz siz?

Bir işiniz de düzgün olsun be kardeşim!

7 katını 16 kata çıkarttıklarınıza aldırsaydınız ya bir araba!

Hiç olmazsa kimin arabasına bindiğiniz, kimin kornasını çaldığınız belli olurdu!

Günün Fıkrası: Yedisine de, kırkına da...

Her gün aynı yoldan tarlalarına çalışmaya giden bir gelin ile kaynana varmış.

Aynı yol üzerinde evleri olan iki adam, gelinle kaynanayı gözlerine kestirmişler. 'Bunları nasıl hallederiz' diye düşünmeye başlamışlar.

Bir gün, gelinle kaynana tarlaya giderken ortalığı yıkan bir ağlama sesi duymuşlar. Sesin ne taraftan geldiğini anlamak için durup dinlemişler.

Sesin kulübeden geldiğini anlamışlar. 'Çıkalım bir bakalım' demişler.

Gidip kapıyı çalmışlar. Adamlardan biri açmış.

Kaynana: 'Hayırdır' demiş 'ne oldu, niçin ağlıyorsunuz?'

Adam: 'Cenazemiz var... En sevdiğimiz arkadaşımız öldü. Buyurun içeri sevabınıza bir Fatiha da siz okursunuz.'

Gelin kaynana içeri girmişler... Giriş o giriş! Adamlar işlerini halletmişler.

Gelin kaynana evden çıkmışlar...

Gelin kaynanasına sormuş: 'Ana be, naapcaz şimdi? '

Kaynana cevap vermiş: 'Valla gelin seni bilmem ama ben yedisine de gelicem, kırkına da, sevaptır!'