İsa Aleyhisselam...

Bir kabristandan geçiyordu.

Kabir ehlinden birinin azap çektiğini gördü.

Allah'a sebebini sordu.

-Ya İsa!

Dua et.

O kulum dirilsin.

Sen de kendisine sor.

Niçin azap çektiğini o söylesin.

Hz İsa (as) dua etti.

Ölü dirildi.

Sordu...

- Ey Ademoğlu!

Niçin azap çekiyorsun?

- Ya İsa!

Dünyada hamallık yapardım.

Odun taşırdım.

Bir gün yük taşırken, sahibinin haberi olmadan taşıdığım odundan bir çöp kopardım.

Dişimi karıştırdım.

İşte bunun hesabını veriyorum.

Azabını çekiyorum.

[*] [*] [*] [*]

Buradan bakıyorum.

Karşıma koydum aynayı.

Allah bizi affetsin.

Hakkı olanlar helal etsin.

Yoksa...

Bizim halimiz nicedir?

[*] [*] [*] [*]

O rahman...

Rahim...

Olmasa yandık...

Hem de ne yanma...

Allahım bizi ateş azabından koru.

Gerçek zengin...

İbrahim Ethem'e acıdı.
Yardım etmek istedi.
Niyetini anlattı.
- Gerçekten zenginsen yardımını kabul ederim.

-Gerçekten zenginim.
Hiçbir şeye ihtiyacım yok.
- Ne kadar paran var?

- Üç bin altınım var.

- Dörtbin altının olmasını ister misin?
- Elbette isterim.
- Beşbin altının olmasını ister misin?
- İsterim.
- Onbin altının olsa sevinir misin?
- Çok sevinirim.

- Sen zengin olduğunu söylüyorsun.
Gerçekte züğürdün birisin.
Onbin değil.
Yüz bin altının olsa...
Kanaat etmezsin.

Daha fazlasını istersin.

Kanaatkar olmayan zengin olamaz.

Gerçek zengin olsaydın.
Senin yardımını kabul ederdim.
Kusura bakma...
[*] [*] [*] [*]
İnsanoğlu...
Hep dahasını ister.
Kendine 'dur' diyebilene...
Kanaatkar olabilene güzeldir hayat.

Kar...

Bahardan...
Yazdan...
Sonbahardan hazırlık varsa...
Yakacak odunun...
Pişirecek kumanyan...
Yağ, tuz, şeker, un...
Eskiden gazyağı da bu listenin başında yer alırdı.
Şimdi elektrik...
Son teknoloji ürünleri kullanmak...
Şarj etmek...
Tekrar kullanmak.
Elektriğe bağlı.
Eğer yok ise...
Ekmek kadar önemli.
İnsanlar aç kalıyor.
Susuzluğa tahammül ediyor.
Ancak sosyal medyaya girmeden duramıyor.
Sabredemiyor.
[*] [*] [*] [*]
Bu ayrı konu...
Temel ihtiyaç malzemeniz varsa...
Tam köy zamanı...
Tabii önce bir köyünüz olması gerekir.
[*] [*] [*] [*]
Biz küçükken türkü söylerdik.
Kar yağar buram buram...
Evim yok nerde duram...
Senin gibi yarim olsa...
Yaylaya çadır kuram...
[*] [*] [*] [*]
Bir sevdanız varsa...
Eşe dair...
İşe dair...
Aşa dair...
Köye dair...
Orası güzeldir...
Kar yağsa da güzel...
Yağmur yağsa da güzel.
Yeter ki...
Neyse..
Yeteriniz varsa...
Ne mutlu size...