Değerli okurlarım; bir üniversitede, bir gün, bir sayın rektör, tüm üniversite geneline yönelik bir konuşmasında, üniversitenin bir bölümünde yapılan eğitim-öğretim ile ilgili olarak, "...Bu bölümümüzde yapılan eğitim-öğretim programını ve yapılan eğitim-öğretimi hiç beğenmiyorum. Şu, şu dersler gereksiz; staj ve laboratuvar çalışmaları yetersiz..." mealinde bir konuşma yapmış olsaydı, o bölümün başkanın gösterilebileceği tepki türleri neler olabilirdi

1. Eğer, Rektöre, daha önce bu konuda bölüm görüşünü belirten bir rapor sunulmuş ve kendileri bilgilendirmiş, bir talep iletilmiş idi ise; rektör de, bu rapora ve bilgilendirmeye dayanarak böyle bir beyanda bulunmuş idi ise; buradaki hata ya da eksikliğin, rektörün bu durumdan söz etmemiş olması olduğu söylenebilir. Bu durumun da, uygun bir zamanda kendilerine hatırlatılması yerinde olurdu.

2. Eğer, eleştiri konuları ile ilgili olarak, dekanlığa, rektörlüğe, bölümden bir rapor vs. iletilmediği halde bu beyan yapılmış ise;

Bölüm başkanının,
[*] "Sayın rektörüm, eleştirilerinize katılıyoruz. Bunun düzeltilmesini emirleriniz olarak görüyoruz ve düzeltilmesi için ne gerekiyorsa hemen yapacağız..."

[*] "Sayın rektörüm, bölümümüz ile ilgili bu beyanınıza, bölüm başkanı olarak katılıyorum. Eleştirilerinizde haklısınız. Böylesine önemli bozuklukların düzeltilmesi için bugüne kadar gereğini yapmadığımız için hatamız büyüktür. Bu hatayı yapan bir bölüm başkanının göreve devamını uygun bulmuyorum ve görevimden affımı arz ediyorum..."

Ya da;

[*] "Sayın rektörüm, bu konuda bölümümüz ile bir iletişiminiz olmadan bu beyanlarınızı ve eleştirilerinizi doğru bulmuyoruz ve de bölüm olarak katılmıyoruz. Bölüm başkanlığı görevimden affımı arz ederim..."

içerikli tepkilerden birini vermesi beklenir. (Görevlerim esnasında, iki kez yaptığım gibi, bende, "Siz kendinize uygun bir dekan-başkan bulunuz" derdim.)

Bu tutum ve davranışlardan hangisini göstereceği ise, o bölüm başkanının kişilik yapısı ile ilgili bir durum olduğu açıktır.

Burada, eğer rektörün eleştirileri doğru ise, bir bölüm için çok önemli olan bu bozuklukların düzeltilmesi için o güne kadar gereğini yapmayan bir kişinin bölüm başkanı yapılması ve görevde tutulması da, o eleştirileri yapan iradenin kusurudur.

[*] [*] [*] [*]

Değerli okurlarım, Sayın Cumhurbaşkanımızın TEOG'un (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı) kaldırılması ile sonuçlanan açıklamasını, rektör yerine, Sayın Cumhurbaşkanımızı, dekan yerine Sayın Başbakanımızı, bölüm başkanı yerine de Sayın Milli Eğitim Bakanımızı koyarak değerlendirebilirsiniz.

[*] [*] [*] [*]

CUMHURBAŞKANIMIZA MÜTEŞEKKİR OLMALIYIZ!

Bir süre önce Mersin'e gittiğimde, TEOG sınavlarına hazırlanan 8'inci sınıf öğrencisi torunumun sınava hazırlanması ile ilgili durumunu gördüm ve çok üzüldüm. Çalışma odasındaki masasının üstü, etraf, çantası; renkli, parlak kuşe kadına basılmış albenili, TEOG ile ilgili test ve soru kitapları, dergileri ile doluydu. Çantası, çelimsiz bir öğrencinin taşıyamayacağı kadar ağırdı. Her gün test ile yatıyor, test ile kalkıyor, ayrıca da etüde ve özel derse de gidiyor. (Oysa babası ABD'de okurken, hiç böyle ağır çantalar taşımamış, böyle sıkıntılar da yaşamamıştı!)

Bu arada, çeşitli derslerle ilgili test kitaplarındaki soruları da inceledim. Teknik Üniversite bitirmiş, yıllarca öğretim üyeliği yapmış birisi olmama rağmen, sorulan soruları anlamam bile birkaç dakika alabiliyor; doğru cevabı işaretlemem de ya çok zor ya da mümkün olamıyordu. Belki içinizden, "senin o yetmişi aşmış yaşınla, tabi mümkün olmaz!" diye de düşünebilirsiniz. Bırakınız beni ve benim gibileri, konu ile ilgili öğretmenleri ve de meslek mensuplarını, örneğin, TEOG 8'inci sınıf fen bilgisi test soruları ile sınava alınsalar, pek çoğunun geçer not alabileceğine inanmıyorum.

Öğrencilerimize, liselere ve üniversitelere girişlerde bu kadar testler çözdürülüyor ve bu kadar çok şeyler öğretiliyor, ama sonuçlar ortada. Üniversitelerin iki yıllık (hatta dört yıllık!) bölümlerini, programlarını kazanan öğrenciler arasında, okuma-yazmayı sökemeyen, dört işlemi yapamayan öğrencilerin varlığı bilinmeyen gerçeklerden değildir.

Test sorusu çöze çöze test çözme uzmanı olan ve sınavlarda başarılı olarak iyi okullara girmeyi başaran öğrenciler için de, durumun iyi olduğunu söylemek zordur. Onlar da, çocukluk ve gençlik yıllarını, hayatta hiç yararını göremeyecekleri test sorularını çözmek için kendilerini ve ailelerini yoruyor; beyinlerini bu gereksiz bilgilerle yüklemek için zamanlarını heba ediyor, enerjilerini tüketiyorlar.

Sayın Cumhurbaşkanımızın TEOG sınavları ile ilgili çıkışı, eleştirisi, bu konudaki bir bakanlık çalışmasının sonucuna dayansın ya da dayanmasın, sistemin kaldırılması ile sonuçlanması çok isabetli olmuştur. İnşallah geçiş döneminde de fazla sıkıntı yaşanmaz; onun yerine, evlere test kitaplarını sokmayacak, çantaları bu tür kitaplarla ağırlaştırmayacak; öğrenmeye ve ders kitaplarına önem veren bir sistem gelir.

Ayrıca, bilindiği üzere, eğitim sistemi bir bütündür. İlk, orta ve yükseköğretimin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Üniversite sınavları yerine de, inşallah bir sistem bulunur.

TEOG'un kaldırılmasını sağladığı için Sayın Cumhurbaşkanımıza müteşekkir olmamız gerekiyor, kendilerine torunumun da teşekkürlerini iletiyorum.

[*] [*] [*] [*]

NAZİK BİR DURUM!

Değerli okurlarım; Sayın Cumhurbaşkanımızın, ya da sözcüsünün, vatandaşların hayatını ve bürokratik işleyişi zorlaştırdığını; ülkemizin yararına olacağını gördüğü, TEOG benzeri pek çok önemli iç ve dış konuda, ilgili bakanın yapması gereken beklenmedik açıklamalar, eleştiriler yaptığı biliniyor. Genelde, bu beyanları, ilgili bakanlığın taleplerine ve çalışmalarına ya da Cumhurbaşkanlığı kadrolarının çalışmalarına dayanarak mı yaptığı ise çoğu zaman bilinmiyor. Kim bilir, bu tür çıkışları, belki de, başkanlık sistemine alıştırmak içindir!

Sözün özü, üniversitelerde, bölümünün-fakültesinin, işine-işleyişine, kendilerinin bilgilendirmesi ve talepleri olmadan, rektörlerin müdahalesinin olması durumunda, o bölüm başkanlarının ve dekanların görevlerini bırakmalarının;

Bakanlıklarda ve de diğer kamu kurumlarında da, bir bakanın ya da kamu kurumunun sorumlusunun bilgisi, bilgilendirmesi, talebi olmadan, o bakanlığın ya da kurumun görev ve sorumlulukları ile ilgili önemli konularda, daha üst makamlar tarafından kamuoyuna yönelik eleştirel açıklamaların yapılması durumlarında, o bakanın ya da bürokratın görevden aflarını istemelerini değerli bir etik davranış olarak görüyorum. Bu davranışı göstermeyen siyasi ve idari yöneticileri de, bir koltuk, bir masa, bir unvan verilip pek çok şeyi alınan kişiler olarak değerlendirilmesinin uygun olacağını düşünüyorum.

Kamu yönetiminde, bu tür davranışların yaygınlaşmasının sağlanması konusunda da, Sayın Cumhurbaşkanımızdan bir çıkışın olmasının çok isabetli ve yararlı olacağına inanıyorum.

[*] [*] [*] [*]

Yapılacak olan yeni TEOG düzenlemesinin; öğrencilerimiz, aileleri ve de ülkemiz için hayırlı olmasını dilerim.