1980´li ve 1990´lı yıllar Zonguldak basınının Bartın´a hakim olduğu, Bartın´ın gündemini belirlediği, Bartın´da istediği gibi at koşturduğu yıllardı.
O yıllar merhum Kemal Sönmez´in sahibi olduğu İnanış gazetesinin Bartın, Zonguldak ve Karabük´ten oluşan bu bölgede fırtına gibi estiği yıllardı.
Kemal Sönmez ve İnanış dendi mi akan sular dururdu.
Kemal Sönmez´in İnanış´ı bölgede yalanı, dolanı, yanlışı, hatası olan siyasetçinin, dernek ve oda başkanının, parti yöneticisinin, işadamının, milletvekilinin korkulu rüyasıydı.
O dönemde birçok kişi İnanış bizi yazmasın diye gazeteye abone olur, reklam verirdi.
İnanış gazetesinin bir özelliği de okul olmasıdır.
Zonguldak´ta bugün gazetecilik yapanların çoğu oradan yetişmiştir.
Pusula gazetesinin sahibi Ali Rıza Tığ, İhlas Haber Ajansı Bölge Müdürü Osman Sav, Halkın Sesi gazetesinin sahibi Mustafa Özdemir, Doğan Haber Ajansı muhabirliği de yapan Aydın Aslanyılmaz, Zonguldak dışında Ankara´da İstanbul´da gazetecilik yapan Nedim Odabaş, Mustafa Hoş, Necmettin Kurucu, Ahmet Külsoy bir çırpıda aklımıza gelen isimlerdir.
Zonguldak´ta gazeteci yetiştiren bir başka gazete Haber gazetesidir.
Muzaffer ve Cevdet Akgün kardeşler buradan yetişmiş ve daha sonra kendi gazetelerini açmışlardır.
Ali Bahadır´ın Uyanış´ı da Zonguldak basınında gazetecilere okul olmuş bir başka gazetedir.
Zonguldak gazeteleri denince Bartın´da akla gelen ilk isim Şevket Salcı´dır.
Salcı Bartın´da Zonguldak gazetelerini (İnanış ve Önder gibi) temsil eder, gazeteciliği gençlere sevdirmeye çalışır, yeni gazeteciler yetişmesine ön ayak olurdu.
1980-1990 arasında Bülent Deyiş, Gürkan Atsever ve Ender Çelik´lerle birlikte güzel bir ekip çalışması yapan Şevket Salcı bölgede gazetecilerin babası olarak bilinir ve tanınırdı, kendisine öyle hitap edilirdi.
Yetiştirdiği gazetecilerin başında sonradan eşi olan Sevgi Salcı gelir.
Şevket Salcı´nın Ali Rıza´nın ve benim gazeteciliğime de önemli katkısı vardır.
Bu katkı ile gazeteciliği güzelleşen Ali Rıza Zonguldak´ta 10 yıldan bu yana aylık dergi, 4 yıldan bu yana günlük gazete çıkarıyor.
Zonguldak gazetelerinin Bartın´a egemen olmasının sebebi Bartın basınının yarattığı boşluktu.
Eski milletvekilimiz Avukat Hasan Akyol Sanayi Bakanlığı yaptığı dönemde bir gelişme üzerine bana yaptığı açıklamada "yasaların yarattığı boşluğu mafya doldurur" demiş, bakanın bu sözü Milliyet´e haber olmuştu.
Hasan Akyol´un dediği gibi hiçbir şey boşluk kaldırmıyor.
Bartın basınında yaşanan boşluğu o zaman Zonguldak basını çok iyi değerlendirmişti.
Zonguldak basını zaten Bartın´a yabancı değildi.
1991´e kadar Zonguldak´ın ilçesi olan Bartın´ın eski vilayetinin gazeteleriyle haşır neşir olması da gayet doğaldı.
Zonguldak gazetelerinin Bartın´daki egemenliği 2000 yılına kadar sürdü.
2000 yılından sonra Bartın´ın basın yayın hayatında yeni bir dönem başladı.
Yeni açılan haftalık ve günlük gazeteler sektöre hareketlilik kazandırdı.
Hareketlilik mevcut gazetelere de yansıdı.
O zamana kadar kış uykusunda olan ve varlığı ile yokluğu belli olmayan gazeteler canlandı.
Gelişmeler Zonguldak gazetelerinin etkisini azalttı.
2000 yılına kadar Bartın´da ortalığı kasıp kavuran Zonguldak İnanış ve Adalet gazetesi özellikle 2003´den sonra, gazete gibi çıkması gereken gazetelerin gazete gibi çıkmaya başlamasıyla birlikte giderek geri planda kalmaya başladı.
Zonguldak gazeteleri etkisini kaybetti ama Bartın´a yine gelmeye devam etti.
Bugün Bartın´da Zonguldak´ı düzenli olarak gelen Doğru Haber gazetesi ile ara sıra gelen Zirve gazetesi temsil ediyor.
Bu gazeteler Bartın´da bir dönemin eski Zonguldak gazeteleri kadar etkili değillerse de belli bir çevreye hitap ediyorlar ve bu halleriyle bile bazılarına rahatsızlık verebiliyorlar.
Zonguldak gazetelerinden rahatsız olanlar geçmişte de vardı, bugün de var, gelecekte de olacak.
Bartın´da uzun yıllar gündemi Zonguldak gazeteleri belirlerlerken ben de bu gazetelerden birinin (Adalet) temsilciliğini yapıyor, kimliğini taşıyordum.
Bartın gazeteleri bir türlü okul olamadığı için biz de Zonguldak gazetelerinden yetiştik.
Zonguldak gazeteleri Bartın´ın uzun yıllar gündemini belirlerken bugün ellerindeki gazetelerden konuşurken mangalda kül bırakmayanlar o gün sus pustu, süt dökmüş kedi gibiydi.
Bunlar Zonguldak´tan Bartın´a gazete gelmesin diyorlar.
Arkadaşım Ali Rıza Tığ bunların sözüne kulak verdi.
Gazetesi Pusula´yı Bartın´a gönderip bir temsilcilik açmak yerine Bartın´a "Bartın Pusula" adıyla gazete açtı.
Anlayacağınız bu sefer Zonguldak´tan Bartın´a gazete değil gazeteci geldi.
Geçmişte Bartın´ın basın yayın hayatında yaşanan boşluk Zonguldak gazeteleri tarafından doldurulmuştu.
Bugün Bartın´ın basın yayın hayatında yine boşluk var.
Bir zamanlar Zonguldak´tan gelen gazeteler tarafından doldurulan bu boşluğu bugün Zonguldak´tan gelen gazeteci Ali Rıza Tığ´ın kurduğu Bartın Pusula dolduracak.
Arkadaşım Ali Rıza Tığ ve birlikte yola çıktığımız vefalı ekip arkadaşlarım ile birlikte Bartın´a yeni bir gazete kazandırıyoruz.
Sahibi Zonguldaklı ama Pusula Bartın´ın gazetesidir.
Çalışanları da tamamen Bartınlıdır.
Sahip çıkacağınıza inanıyoruz.


Bartın, Pusula´yı sevdi

Pazartesi günü ilk sayımızı çıkarmanın heyecanını yaşadık.
Dün ikincisi derken bugün üçüncü sayımızla karşınızdayız.
Bartın bizi güler yüzle karşıladı.
Çok sayıda tebrik ve takdir telefonu aldık.
Büromuzu ziyaret ederek ve çiçek göndererek gazetemizi kutlayanlar da oldu.
Gazetemizin kuruluşunu telefon açarak, bizzat ziyaret ederek, çiçek ve mesaj göndererek kutlayan bütün okurlarımıza, dost ve arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.
Okurlarımızla ilk günden aramızda bir sıcaklık oluştu.
Çok zengin, kaliteli ve düzgün bir gazete çıkardığımızı söylüyorlar.
Hani adam gibi adam derler ya gazetemiz de "gazete gibi gazete" oldu.
Böyle bir gazete yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
Eski gazetemizin değeri kapandıktan sonra anlaşıldı.
Esnafı, tüccarı, amiri memuru, vatandaşı kimi gördüysek Pusula çıkıncaya kadar yokluğunuz belli oluyor diyordu.
Pusula ile birlikte bunu değiştirdik.
İlk günden aldığımız tebrik ve takdirler Bartın´da bu alanda yaşanan boşluğu gazetemizin dolduracağını gösteriyor.
Bartın düzgün gazeteye, haber vermekten ve kamuoyunu bilgilendirmekten başka bir düşüncesi olmayan gazeteye sahip çıkacağını gösterdi.
Birçok kişi gazetemizin hangi bayiden satıldığı sordu.
Aranan, sorulan ve istenen bir gazete olmak çok güzel.
Başta da dediğim gibi Bartın bizi güler yüzle, saygıyla, sevgiyle, heyecanla karşıladı.
Bu arada rahatsız olanlar da oldu.
Münferit de olsa gazetemizi yüzünü asarak karşılayanlar vardı.
Biz üç-beş kişinin değil çoğunluğun görüşüne bakarız.
Dolayısıyla bunları önemsemiyoruz.
Bartın´a dizgisiyle, baskısıyla, içeriğiyle, kalitesiyle, dağıtımıyla yaygın basın ayarında bir gazete kazandırdık.
Gördüğünüz gibi gazetemizden haber fışkırıyor.
Daha yazacak çok haberimiz var.
Bizi izlemeye devam edin.