Yazılarımda isim vermediğim için bazıları, "Yazacaksan, isim yaz" diyor, ama...

27 yıldır bu işi yapan biri olarak, neyi yazıp-yazmayacağımı bildiğimi sanıyorum.

Zonguldak'ta çok önemli bir siyasetçinin, Uzakdoğu ülkelerinde yetişen, halk hekimliğinde yararlanılan, kazık köklü ve otsu bir bitki olarak bilinen ginsengi düzenli olarak kullandığını ve sattığını yazmıştım.

Böyle yazılar yazınca, bazılarına uçuk geliyor.

Ama öyle değil. Geçenlerde, o siyasetçiden ginseng alan başka bir siyasetçiyi dinledim.

450 lira verip aldığı ginsengin son kullanma tarihinin geçtiğini öğrendiğinde yaşadığı şoku anlattı.

Ama ünlü siyasetçi, 450 lirayı cebine indirdikten sonra, "Bu organik bir ürün. Tarihi geçse de bir şey olmaz. Ben kendim de kullanıyorum" demiş.

Ginsengin faydalarını anlata anlata bitiremeyen siyasetçi, afrodizyak özelliğini de özellikle vurgulamış! Bilindiği gibi ginseng, üreme hormonlarının üretimini düzenliyor ve bu hormonları arttırıyor. Cinsiyet ve doğurganlıkla ilgili problemleri düzeltiyor.

Bizim siyasetçilerimizin uğraştığı işler bunlar!

Ben yazınca, "belden aşağıya yazıyor" diye eleştiri geliyor.

"Zonguldak'ın ginseng satan siyasetçisi neyle uğraşıyor?" diye soran yok...

Elimizde bir tek Valimiz kalıyor...

Önceki Valimiz Sayın Ali Kaban'ın üç yıldır hazırladığı projeler bir bir hayata geçmeye başlamıştı. 69 Ambarlarından Manolya Park'a... Devrek girişindeki Bastoncular Çarşısı'na... Topraksız seradan manda yetiştiriciliği gibi birçok projemiz vardı.

Ve turizmin geliştirilmesi adına "Kelebeğin Rüyasına Yolculuk Projesi" başlatıldı.

Tam "Zonguldak kabuğunu kırıyor" derken, Sayın Ali Kaban, Malatya Valiliği görevine atandı.

Göreve gelen Sayın Valimiz Ahmet Çınar'ın bu projelerden hangisini devam ettireceğini bilmiyoruz.

Mesela "Kelebek" içerikli Valilik logosunu askıya aldı.

Kendi tasarrufudur. Ama hiç olmazsa "Kelebeğin Rüyasına Yolculuk Projesi" devam etmeliydi.

Bu turlar, Zonguldak'ın tanıtımı ve turizm potansiyeli açısından önemliydi.

Bakın Filyos'ta ardı ardına oteller açılıyor.

Yatırımcı, bu potansiyeli görmese gelmez.

Devletin yapması gereken, bölgenin turizm altyapısını güçlendirmek...

Yolunu yapmak, denizini temiz tutmak, tanıtımını artırmak.

Sayın Valimiz, "hayırlı olsun" ziyaretlerine gelenleri kabul ederken, iadeyi ziyaretlere de başladı.

Sahaya inip daha rahat çalışabilmek için işi hızlandırdı.

Şanssızlığımız, parti başkanlarının belirlediği isimleri seçmek zorunda kalmamız.

Yani milletvekillerimizden yana derdimiz büyük.

Sadece onlar da değil... Belediye Başkanlarımız, Belediye Meclis üyelerimiz, İl Genel Meclisi üyelerimizden de verim alamıyoruz. Elimizde bir tek Valimiz kalıyor...

Sayın Ahmet Çınar'ın Allah yardımcısı olsun...

Günün Fıkrası: İsim değişikliği...

Bir adam, ismini değiştirmek için mahkemeye başvurmuş... Hakim, yaşlı ve kulağı az duyan biriymiş. Dosyayı karıştırmış, adamın adını bulamayınca sormuş, "İsmini değiştirmek istiyormuşsun; ismin nedir?" diye sormuş. "Alper Döt, yakınlarım bana 'Döt Alper' derler efendim" demiş adam. Hakim, yine anlayamamış, daha yüksek sesle söylemesini istemiş ismini... Adam, hakimin kulağının ağır işittiğini anlamış ve yukarıdakileri yüksek sesle söylemiş. Mübaşir yere düşmüş! Yazıcı kız, önündeki dosyayı devirmiş... Hakim, "Peki evladım, anlıyorum, değiştirebilirsin. Yeni isminin ne olmasını istiyorsun" diye sorunca, adam, sevinçle haykırmış:

"Eralp Döt olmasını istiyorum hakim bey!.."

Günün Sözü:

"Aslan, köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri karşısındakilere aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek gibi olur."

Yusuf Has Hacib