Elimde iki bürokrat, bir sivil toplum örgütü başkanı ve bir ilçe başkanıyla ilgili önemli bilgiler var.

Bürokratın birinin bilgileri neredeyse tamam gibi!

Sadece insansız hava aracıyla yapılacak bir çekim gerekli!

Çünkü o kadar yakına gidip çekemeyiz!

Topuğumuzdan vurur bizi!

Nede olsa eski silah kaçakçısı!

Diğer bürokratla ilgili fotoğraflar geldi.

Ama o kadar net değiller!

Daha iyi fotoğraflar gelecek!

Ne zevksiz adammış o müdür!

Attığı taş, ürküttüğü kurbağaya değseydi keşke!

Gelelim sivil toplum örgütünün başkanına...

Öyle sadece sivil toplum örgütü de değil!

Resmi yanı da var bu işin!

Başkan bu ara önüne gelene cart-curt ediyor!

Ama başına gelecek var!

Adliyedeki dosyasına ulaşmak üzereyim!

İfadeleri ele geçirebilirsem, sizinle paylaşacağım!

Bir de ilçe başkanı var.

Onun da Ağır Ceza'da görülen bir davası var!

Yaptığı iş affedilir gibi değil!

Onun da dosyasını bekliyorum!

Önümüzdeki günlerde şenlik var!

Herkes kendi liginde oynasın!

Dün bu yazıyı hazırladığım dakikalarda yayında olan köşe yazım 5 bini geçmişti.

İnternet sitemizin toplam okur sayısı değil. Sadece bana ait olan köşe yazısının okunma oranı 5 bini geçmişti!

Bizi eleştirenlerin sitesini ziyaret eden okuyucu sayısı, köşemi okuyanların yüzde 10'u bile yok! Ama bize akıl veriyorlar! İnsanda biraz utanma, sıkılma olur! Kişi kendini bilmese bile haddini bilir, değil mi?

Köşemde yaptığım eleştiriye manşetlerinden yanıt verenler var!

Bu bir gazete için onurdur!

Yani bu köşe, o kadar etkili ki, yanıt manşetten geliyor!

O nedenle herkes kendi liginde oynasın! Lütfen!

Tahir Efendi!

17'nci yüzyılda yaşamış olan Nefi ne diyor, biliyor musunuz?

"Tahir Efendi bana 'kelp' demiş,

İltifatı bu sözde zahirdir,

Maliki mezhebim benim zira,

İtikadımca kelp tahirdir."

Yani, "Tahir Efendi bana 'köpek' demiş. Belli ki bana iltifat ediyor. Çünkü benim mezhebimce köpek temizdir" diyor.

Ama "kelp tahirdir" derken, hem "köpek temizdir" diyor Nefi, hem de "köpek Tahir Efendi'dir" demiş oluyor.

Tahir'in yerine kimi yazacağımı sanırım tahmin ediyorsunuz!

Adını yazıp sokak hayvanlarını rencide etmeyeyim!

O kulağı çekerler!

Bizim "etik"ci başı bir şeyler karalamış!

Yazıyı okuyan da yok!

Üç parça yazı sırayla silindi!

Bir parçası kaldı!

Sen ki, köşende manifestolar yayınlayacaksın!

"Şöyle gazetecilik yapacağız, böyle gazetecilik yapacağız" diyeceksin!

Sonra kulağını tıkayıp sağıra yatacaksın!

O kulağı çekerler!

O kulağa kar suyunu kaçırırlar!

Adama kıblesini bile şaşırtırlar!

Zinciri çok sallama, kolların incir!

Bir Belediye Başkanı, onun için, "Para edeceğini bilse, mezardan babasını çıkartır, ciğerini satar" demişti.

Ve hatta o belediye başkanı, öyle bir hareketin içine girmişti ki, bunların 69'unu zincire bağlayıp nezarete çektirmiş, Ankaralara sürüklemişti!

Galiba "zincir" meselesi oradan aklında kalmış!

Yaşlandığı için bazı olayları birbirine karıştırıyor!

El arabasına bindiği günler aklına geliyor mesela!

İnşallah Alacaağzı günlerini de hatırlar!