Değerli okurlarım; Gazeteci Sayın Ali Rıza Tığ, bir karşılaşmamızda, gazetedeki bir yazıyı okutanın başlığı olduğunu söylemişti. Ben de, Sayın Tığ'ın söylediğini dikkate alarak, yazılarıma ilginizi çekebileceğini düşündüğüm başlıklar seçmeye çalışıyorum.

[*] [*] [*] [*]

Bu yazıma da, pek çoğumuzun aklında, gönlünde; bu tarafta ya da öbür tarafta, aradığı ya da onun için arayanların aradığı bir yer olabileceğini düşünerek, "Yer Bulundu!" başlığını seçtim. (Bu arada, erenlerin, bilenlerin; eğri-doğru yollardan, belki bu tarafta gönlümüzden geçen yeri ya da yerleri bulabileceğimizi; ancak öbür tarafta işin o kadar kolay olmadığını söyledikleri de unutulmamalı!)

Yazıda sözü edilecek yer, pek çoğumuzun aradığı kişisel amaçlı yerlerden olmasa da; ilimiz, kentimiz, halkımız, toplumumuz açısından önemli bir yer olduğu için ilginizi çekeceğini düşünüyorum. Ancak bu bulunan yer, kentimizde bir türlü bulunamayan, ya da bulunup da karar verilemeyen hastane yeri olmasa da, onun kadar önemli bir yer olduğunu söylemeliyim.

[*] [*] [*] [*]

Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) İlahiyat Fakültesi'nin Kurucu Dekanı Sayın Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya, kendilerinin ricası ile gerçekleşen bir birlikteliğimizde, "Hocam, sizin bu yöreyi iyi bildiğinizi öğrendim. Yeni kurulan fakültemiz, bir başka fakülteye ait binanın bir bölümüne sıkışık bir haldedir. Bu durum; faaliyetlerimizi de, gelişmemizi de çok zorlaştırıyor. Yeni yapılacak fakülte binamız için uygun bir yer arıyoruz. Projeyi hazırlayacak mimarımız, hatta binayı yapacak hayır sahibimiz de hazır sayılır. Yer bulma konusunda bize yardımcı olmanızı bekliyoruz" mealinde ifadelerle bir talep iletmişlerdi.

Kendisine bir meşgale arayan, (bunun için, ta bin kilometre uzaklıktaki Avrasya Üniversitesi'ne gitmeye bile katlanan!) emekli bir öğretim üyesi için, yararlı bir hizmet olacağını düşünerek, talebi memnuniyetle kabul etmiş ve elimden gelen katkıyı sunacağımı iletmiştim.

[*] [*] [*] [*]

Bu çerçevede de, öncelikle, uygulama projesini hazırlayacağı ifade edilen Mimar A. Yılmaz Örnek ile görüşülmüştü. Ülkemizde, özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın da beğenisini ve takdirini kazandığı bazı önemli kamu binaların müellifi olduğu belirtilen Sayın Mimar, bu görüşmede, her yere inşaat yapılabileceğini; bu konuda önemli olanın, kendisine iletilen ihtiyacı karşılayabilecek genişlikte; ilgililerin beğendiği bir arazinin bulunması olduğunu söylemişlerdi.

Kendisine intikal ettirilen mekan listesinin, 5-6 bin metrekare dolayında temel ve 15-16 bin metrekare inşaat alanı ile karşılanabileceğini; bunun için de 15-20 dönüm kadar bir arazinin ihtiyacı karşılayabileceğini ifade etmişlerdi.

Sayın Dekan ve Fakülte ilgilileri ile yaptığımız görüşmelerde, İlahiyat Fakültesi ve Tatbikat Camisi Kampüs arazisinin;

[*] Üniversitenin ve Fakültenin halkla; bilimsel, kültürel ve sosyal iletişim içinde olması ve bütünleşmesi için, Üniversite Merkez Kampüsüne ve şehrin yoğun yerleşim ve gelişme alanına olabildiğince yakın konumda olması,

[*] Mevcut Üniversite ve şehir görünümüne güzellik ve zenginlik kazandıracak, anıtsal nitelikte bir yapıya uygun konumda olması,

[*] Kampüs içinde ve çevresinde yeşil alan oluşturmaya uygun olması,

[*] Kamulaştırma gerektirmemesi,

gibi nitelikler taşıması üzerinde mutabık kalınmıştı.

[*] [*] [*] [*]

Bu çıkış verileri ile tarafımızdan yapılan çalışmalar sonunda, amaca çok uygun olduğu düşünülen bir alan belirlenmiş ve sonuç ekleri ile birlikte bir rapora bağlanarak, Fakülte Dekanına arz edilmişti.

Belirlenen öneri kampüs alanı, Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun yarı özel yurtlar kampüsünün kuzey batı uzantısında ve üniversiteye ait Obezite ve Diyabet Merkezi'nin devamındaki, yaklaşık 22 bin metrekarelik bir alanı kapsıyordu.

Belirlenen öneri; alanın olabilirliği konusu, bölgede yapılan imar planları ve tadilatları konusunda bilgi ve deneyime sahip olan Şehir Plancısı Sayın Tuğberk Altınalan gibi ilgililerle de görüşülmüştü.

Bu görüşmelerde, söz konusu alanın, bu amaçla kullanımı konusunda bazı güçlükler olsa da, talebin çok önemli bir kamusal ihtiyaç için olması nedeniyle, gerekli plan tadilatlarının ve bazı iyileştirmelerin yapılmasıyla, sahanın yapılaşmaya uygun hale getirilmesinin ve bu amaç için kullanılmasının mümkün olacağı ifade edilmişti.

Hazırlanan raporun, bazı küçük anlatım değişiklikleri yapılarak, ekleri ile birlikte Dekanlık önerisi olarak, Rektörlük Makamına arz edildiği de tarafımdan bilinmektedir. Ancak daha sonraki gelişmeler konusunda hiçbir ilgim ve bilgim olmadığı gibi, üniversiteden ayrıldığını öğrendiğim Kurucu Dekan Sayın Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya ile de "Allah'a ısmarladık" arayışı dışında bir görüşmemiz de olmamıştı.

[*] [*] [*] [*]

Ta ki Pusula Gazetesi'nin 29 Mayıs 2017 tarihli nüshasında yer alan "Bülent Ecevit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi inşaatına 2017 yılında başlanıyor" başlıklı haberi okuyana kadar.

Haberde, inşaatın uygulama projesinin hazır olduğu ve toplam 17 bin 500 metrekare inşaat alanlı binanın Farabi (Merkez) Kampüsü'nde yapılacağı ifade ediliyordu.

Yazıdan anlaşılacağı üzere, Dekanlık önerisi alan da Farabi Kampüsü'nün uzantısında; mevcut kampüs alanına katılacak bir alandır. Eğer Fakülte binası, bu önerilen ilave alana yapılacaksa, haber çok sevindiricidir. Çorbada tuzumuzun olması nedeniyle, bizler için çok daha fazla sevindiricidir.

Eğer yeni bina, yapılaşmanın ve arazi kullanımının çok yoğun olduğu mevcut kampüs alanı içinde yapılacaksa, haberin pek de sevindirici olduğunu söylemek mümkün değildir. Kampüsün yükünü daha da artırmış olacaktır. (Zira, mevcut Merkez Kampüs alanı, 1970'li yıllarda, bin 500-2 bin öğrenci kapasiteli, dört bölümlü bir mühendislik okulu (Zonguldak Yüksek Teknik Okulu) için öngörülmüş bir alanıdır.)

Öyle ya da böyle, karar verilmiş. Bu aşamada hayırlı olmasını dilemekten başka bir söz uygun olmaz.

Ancak, Dekanlık önerisi alan, makamca uygun görüldüğü halde, mümkün olamamışa, bir hususu da merak ediyorum. Zonguldak'ı iyi tanıyan bazı değerli Zonguldaklılar, "Orası sözünü ettiğiniz amaç için çok uygundur. Ancak, belirli bir adres için ayrılmış ya da düşünülmüş olmasın!" mealinde ifadelerde bulunmuşlardı. İnşallah böyle bir durum söz konusu olmamıştır.

[*] [*] [*] [*]

Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını dilerim. Allah'tan, ülkemizde, şehitlerin, kazaların, belaların, üzüntülerin olmadığı günler niyaz ederim.