Ereğli Organize Sanayi Bölgesi'ndeki 10 numara yağ tesisinden söz ettik.
Nitelikli dolandırıcı haberden çok rahatsız olmuş!
Haberi kaldırtma girişimi başarısız olunca, korosunu harekete geçirdi!
İftira, yalan, hakaret...
Efendim, Ereğli İlçe Emniyet Müdürü Fahri Küçük, Ereğli OSB'de akaryakıt kaçakçılığı yapıldığına dair kendilerine intikal eden bir olay olmadığını söylemiş.
Zaten kendisine böyle bir olay intikal etse, gereğini yapmaz mıydı?
Biz yazdık, konu şimdi kendisine intikal etti! Göreceğiz bakalım, ne yapacak?
Basının görevi nedir?
Yasa dışı olayları kamuoyuyla paylaşmak, yetkililerin harekete geçmesini sağlamak.
Bakın bir kez daha yazıyorum. Ereğli OSB'de 10 numara kaçak yağ işi yapılıyor.
Yetkilileri göreve davet ediyorum.
Arkasında hangi danışman, hangi siyasetçi olursa olsun, bu işin üzerine gidilmeli.
Üstelik o bölgeye yakın bir akaryakıt istasyonu sahibi, "Bu şeref yoksunu yüzünden hepimizin adı lekeleniyor. Devlet bu şeref yoksununa neden müdahale etmiyor?" dedi.
Biz de bu şeref yoksununa neden müdahale edilmediğini soruyoruz.
Bir de, bu 10 numara yağ meselesini yazdıktan sonra, bazı sazanlar, "Sen Ereğli'ye karışma" içerikli yazılar yazıyor!
Şimdi size bir şey derim, adam yerine geçersiniz!
Haddinizi bilin!
Biz; kimi, nereyi, hangi yöreyi yazacağımızı size mi soracağız?
Hadi yürüyün gidin, işinize bakın! Pompacılar sizi!
Danışman, bürokratı tehdit eder mi?
Bir dostumuz anlatıyor.
TBMM'de otururken, niteliksiz danışman, Zonguldak'ta bir daire müdürünü arıyor.
Bir yakınının eşine güzel bir kadro istiyor.
Bürokrat direniyor.
Niteliksiz danışman, tehditvari konuşuyor!
Danışmanın yanında bulunan dostumuz dedi ki:
"Danışman, milletvekilinin imzasını kaşe yapmış. Vekilin haberi olmadan her şeye basıyor! Bunların hangisi milletvekili, ben anlamadım!"
Şu atama konusunu araştırırken, ne çıktı, biliyor musunuz?
O atama için Zonguldak'tan koli koli balık gönderilmiş, niteliksiz danışmana!
Yahu, insan kendisiyle aynı soyadını taşıyan akrabasından avanta balık alır mı?
Post cihazları başka hesaba mı bağlı?
Kamu Hastaneleri Birliği Zonguldak Genel Sekreteri Uzman Dr. Muharrem Erdem...
Hastane kantinlerinden alman gereken 2 milyon lirayla ilgili olarak neden bir gelişme yok?
Neden tahsilatı hızlandırmıyorsun?
Banka hesaplarına haciz koyduğunu söylüyorsun!
Öyle olsa, bu alacak 15 günde tahsil edilirdi.
Sen Ereğli Devlet Hastanesi'nde Başhekim iken, bu kantinciyi hangi gerekçe ile kolladıysan, şimdi de aynı gerekçe ile mi kolluyorsun?
Bak Muharrem Erdem!
Mübarek Ramazan ayında devletin parasını tahsil et, günaha girme!
Acaba, senin "haciz koydum" dediğin hesaplar çakma mı?
Acaba, o akaryakıt istasyonlarındaki post cihazları başka hesaplara mı bağlı?
Bak şu işe!
Başın girmesin derde!
Günün Fıkrası: Ben bağırıyor muyum?
Adamcağız sahilde yürürken denize düşer. Bir taraftan kurtulmak için çırpınırken, diğer taraftan da avazı çıktığı kadar imdat ister. Yoldan geçen biri sorar:
- Niye bağırıp, çağırıyorsun?
- Yüzme bilmiyorum da ondan.
- Allah iyiliğini versin! Ben de yüzme bilmiyorum, ama senin gibi bağırıyor muyum hiç?
Günün Sözü:
"İnsanın en büyük hatası şudur; kendini olduğundan büyük görmek ya da kendine hak ettiğinden az değer vermek."
Goethe
