İnsanoğlunun katır ile yaptığı taşımacılık ilginçtir. Zira katır dişi at ile erkek eşeğin çiftleşmesi ile dünyaya gelen melez bir hayvandır. Bu kromozom yapısı gereği üreyemeyen ve doğada bulunmayan bir hayvandır. Babasından inadı, anasından gücü alan bu hayvan, dayanıklılığı sayesinde at ve eşeklerden verim alınamayan dağlarda, yaylalarda ve maden ocaklarında yıllardır yük taşımacılığında kullanılmıştır. Anadolu'da yıllar boyu engebeli arazide yol yapılacak rotayı, üzerinden bir katır yürüterek belirlerlermiş. Çünkü katır, yolda eğimin sıfır olduğu yüzeyi ölçüm yapmışçasına hassas bir şekilde bulup seçermiş ve o yolu takip edermiş.

İnsanlığın her döneminde yük ve eşya taşımacılığında kullanılan katırlar, maden şehri Zonguldak'ta da yeraltındaki marifeti kadar yerüstünde de nakil hayvanı olarak hayatı kolaylaştırmada katkı sağlamıştır... Eskiler hatırlarlar, cadde sokaklarda evlere kömür taşıyan sıra-sıra katırlar vardı. Başlarında seyisleri beraber her sokak arasında karşılaşmak mümkündü. Dik merdivenleri, dar sokakları aşıp kapı-kapı kömür taşırlardı. Sepetlerin etrafından geçirilen ipin pimi çekilerek sepet boşaltılır, hös, çüş ve oha diye bağırılarak hayvan yönlendirilirdi...

Yeraltında çalıştırılan katırların ömrü ocak içindeki ahırlarında geçer. Özel bakıcıları, seyisleri, nalbantları ve hatta veterinerleri bulunurdu.

MADENLERDE KATIRLAR...

Madencilik geleneğimizdeki birçok olgu gibi Avrupa'lı madenciler aracılığı ile ülkemize geldiği düşünülen katır taşımacılığı, Avrupa'daki birçok madende yıllardır kullanılan bir olgudur.
Anadolu madencilik kültüründe de yıllar boyu üretim noktalarındaki galerilerde, eğimi düşük olan desandrelerde ve ana nakliye galerilerinde cevher ve malzeme taşımacılığında katırlar kullanılmıştır. Ülkemizdeki madencilik birikimi ile eşdeğer sayılabilecek bir süre, katırlar maden nakliyesinde kullanılmış ve halen de kullanılmaktadır. Osmanlı kayıtlarında; madenlerde iki türlü nakliye yapıldığı yazmaktadır.
Birisi küfeciyan olarak adlandırılan ve sırtında küfe ile maden taşıyan "amele"...
bİr diğeri de kiraciyan denilen ve sahibi olduğu katırı nakliye işlerinde maden sahibine kiralayan kişidir.
Yine aynı kayıtlarda ortalama olarak küfeciyanların 80-100 m. mesafede 25-30 kilo yük taşıyacakları, kiracıyanların da katırın her iki yanına asılan 50'şer kiloluk küfelerle 300-350 metre maden taşıyacakları belirlenmiştir. Anlaşıldığı kadarı ile üretim panosundan cevher küfeciyanlarla, ana galeride kiracıyanlarla nakledilmektedir.
Cumhuriyetten sonra Zonguldak Kömür Havzası'nda çalışan Kömüriş ve diğer özel madencilik kuruluşlarının 15 Ekim 1940 tarih ve 2/14547 sayılı yasa ile devletleştirme ve birleştirme (füzyon) gereğince, yeraltı ve yerüstü tüm tesisleri ile birlikte EKİ'ye devredildiğinde zabıt altına alınan tutanaklarla kayıt altına alınmıştır.

KATIRIN, YERALTINDAN YERÜSTÜNE TAYİNİ...

Sabit Kıymetin Adı :Katır
Tırnak Numarası :372
Doğum Tarihi :1931
Yüksekliği (Boyu) :1.33
Kıymeti (TL) :100.48
Karakteristiği :Kestane doru, dişi katır.
1.12.1940' da füzyon münasebetiyle, Kozlu Kömür İşleri TAŞ'den (KÖMÜRİŞ No:181) devir alınmıştır.
Yele kaidesinde (tabanında) beyaz kıllar. Tarafeyni zahir (iki yanı belli).
Katanda münteşir (yaygın) lekeler.
Sol mafsalı kilitli.
Zirvede ufak bir nedbe (yara izi).
Burnu siyah. Sağ kalçanın hakafinde (arkasında) bir nokta bulunmaktadır.
Tonluk dolular ile baca ağzından çıkarken görüntülenen, 9 yaşında EKİ kaydına giren ve yukarıda künyesi görülen katır;
31.12.1956 tahinde yerüstüne (Tayin) çıkarılarak "İdare" emrine verilmiştir. 2 yıl yerüstünde Kozlu Şirket Evlerine su taşıma görevinde bulunmuştur. Katır; İdare Komitesinin 23.03.1959 tarih ve 741 sayılı kararı ile 15.04.1959 tarihinde ıskat edilmiştir." denilmektedir.

YAPTIĞI HİZMETLER...

TTK Genel Müdürlüğü bünyesinde de bu hayvanlar uzun yıllar hizmet vermiştir. Kuruma bağlı Armutçuk, Amasra, Üzülmez, Kozlu ve Karadon kömür işletmelerindeki maden ocaklarında, 1980 öncesinden itibaren lokomotif görevi yaparak kömür vagonları çeken 40 katır, nakil edilecek kömür ve malzemelerle dolu 4-6 tonluk vagonlarının manevra işlerinde, lokomotif görevi üstlenmişlerdir.
Zonguldak TTK'nda çoğu bağırsak enfeksiyonu ve kas rahatsızlığından ölen katırlar, ocaklarda meydana gelen grizu patlamalarında, göçüklerde ve kazalarda birçok işçinin hayatının kurtarılmasında etkin rol oynamıştır. Göçükleri temizleme çalışmalarında da katırdan yararlanılmıştır. Katırlar işçilerin giremeyeceği galerilerde pek çok kez tahlisiye ekipleriyle birlikte görev yapmışlardır.

MADENLERDE KATIR KULLANILMASINA SON VERİLMESİ...

Taşkömürü Kurumu ocaklarında çalıştırılan katırların, 1988'den sonra iş kazaları geçirmeleri ve hastalanmaları sonucu ölümlerin yaygınlaşması üzerine TTK'nun bütçesinde yer alan katırlarla ilgili ödeneklerde kısıtlamaya gidilmiş ve 2001 yılından sonra tamamen kaldırılmıştır. Kurumun sembolü olan ve özel veterineri, bakıcısı bulunan katırların tamamının ölmesiyle birlikte yeraltında çalışmıyor olmaları madenciler arasında da üzüntüye yol açmıştır. Katırların ocaktaki ahırı da kaldırılmış, bundan böyle artık ocaklara katır sokulmaması kararlaştırılmıştır.

VARDİYALI KATIRLAR...

Anlatılanlara göre Zonguldak dışında başka maden ocaklarında katırlar yerin altında 24 saat çalıştırılır, hayvanın biyoritmi bozulmasın diye, 24 saat sonrasında dışarı çıkarılır ve hemen maden ocağının yanında bulunan otlakta, 24 saat de otlamaya bırakılırmış. Ancak 24 saat dolmadan katır ana nakliye galerinin hemen baş tarafına getirilir, böylece hem hayvan içeri gireceğini (vardiyasının başlayacağını) anlar, hem de otlamadan kesildiği için ocak içine pislemezmiş. Bu durumdan farklı olarak Zonguldak'ta devamlı yeraltında çalışan katırlar yeryüzüne çıkarıldığı zaman gözleri gün ışığında görmezlermiş.
Ustaların anlattığına göre katırlar ne kadar yük taşıyacaklarını, nereye kadar taşınacağını ve ne zaman durulup, ne zaman hareket edileceğini bilirlermiş. Katır ana nakliye galerisinde bir tonluk 4 vagon çekermiş.

Katır boyunduruğu ile birlikte çekeceği yükü bekler, madenci kömür doldurduğu vagonları eğimden de yararlanarak raylar üzerinde katıra doğru itermiş. Katır sayar; 1, 2, 3 ve 4. Dördüncü vagonunda "şak" diyerek kilit sistemine oturması ile birlikte komut beklemeden hareket edermiş. Katır bilirmiş, ne üç vagonda kalkarmış, ne beş vagonu çekermiş. Yıllarca 4 vagon çekmeye alıştırılmış, dört vagon çekermiş. Katır inadı meşhurdur ya en zorlu anlarda dahi beş vagon çekmezmiş.
Katır madendeki tüm yolları bilir, disiplinli bir şekilde üretim sürecinin hangi noktasında ne yapılacaksa o noktada olur ve o işi yaparmış. Ne işten önce yemek molası verir, ne de yemek yeneceği saatten özveride bulunurmuş. Hayvanların duruşundan, çalışma şeklinden ocakta bulunan ve katırlara bakmakla görevli seyisler anlarlarmış. Zonguldak'ta ölen son katırın seyisi İbrahim Oruca da, TTK'da 18 yıldır, 14 katırın bakımını yürüttüğünü ve bırakın dinlenme ya da yemek yemelerini ölmelerinden önce dahi 560 metre derinliğindeki galerilerden de kendi başlarına ahırlarına gelebildiğini anlatmaktadır.

MADENLERDE ÇALIŞTIRILAN SON KATIR...

22 Eylül 2007 tarihli Hürriyet Gazetesi'nde bir haber; "Madenci Katır, Sahibine Gelir Sağlıyor". Habere göre Zonguldak'ta özel bir ocakta çalışan katır herkesten daha ağır iş yaparak sahibine gelir sağlıyordu. Zonguldak'ın Karadon mevkiinde bulunan özel bir maden ocağında, ocakta işçilerin yanı sıra bir de katır çalışıyor. Sahibi ile madende çalışan katır, taşıdığı tonlarca kömür ile sahibinin gelirini artırıyor. Zonguldak'ta maden ocağında, ağır koşullarda hayvan için çalışmanın pekte zor olmadığını ifade eden katırın sahibi İlyas Alaca, "Benim en iyi arkadaşım ve dostum katırım. Ocağa beraber giriyoruz, beraber çıkıyoruz. Ocağın içinde vagona yüklediğimiz kömürleri, ocak dışına çıkarıyor. Katırım olmasa ben bu kadar ağır işte kendi başıma çalışamam" demiş.

Ancak yıllar önce bu konuyla ilgili başka bir haber... Zonguldak madenlerinde çalıştırılan son katırın da öldüğüne dair... 24 Ocak 2001 tarihli Hürriyet Gazetesi'nde başlık, "Madenci son katır da öldü". Haber devam edince; TTK Armutçuk İşletmesi'nde, 27 yıldır lokomotif görevi yaparak kömür vagonları çeken son katırın da bağırsak enfeksiyonu ve kas rahatsızlığından yaşamını yitirdiği anlaşılıyor. Kuruma bağlı Armutçuk, Amasra, Üzülmez, Kozlu ve Karadon kömür işletmelerindeki maden ocakların da, 1980 öncesinden itibaren lokomotif görevi yaparak kömür vagonları çeken 40 katır bulunduğu son katırın da ölmesiyle birlikte, ocaklara bir daha katır sokulmaması kararı alındığı belirtiliyor. Anlaşıldığı üzere; TTK, 2001 yılından beri ocaklarda katır kullanmıyor, ancak Zonguldak'taki birçok özel işletmede hala hayvan gücü madencinin en büyük destekçisi durumunda.

Bu hayvanlar, 100 yıla yakın bir süre Zonguldak Kömür Havzası'nda madenciye yoldaş olmuş, arkadaş olmuş. Madenci, katırlarla birlikte yerin yüzlerce metre altında kömür tozlu havayı paylaşmış, solumuş. Zonguldak'ta genellikle doğumlarından 6 ay sonra üretim panolarına getirilen katırlar, gün ışığı görmeden 25-30 yıl çalıştırılırlar ve ancak ölüleri gün ışığına tekrar çıkabilirmiş...
Günyüzü görmeden geçen bir ömür bu olsa gerek...

Yardımcı kaynaklar...
Zonguldak Nostalji
zonguldaknostalji.com
Nadir AVŞAROĞLU (Maden Mühendisi)
Mühendislik ve Mimarlık Öyküleri kitabı...