Yazıyoruz.
Konuşuyoruz.
'Tık' yok.
O zaman 'Trafik Açılımı' yapalım.
'Açılım moda oldu' derseniz üçleme yapalım.
At avrat silah.
Allah din kitap.
Yol su elektrik.
En önemlisi.
Kavşak, kavşak, kavşak.
Yaptık.
Nereye?
İkinci Makas'a.
Acılık'ın üstüne.
Kadırga'nın dibine.
Oldu mu?
Bakın trafiğe.
Saat gibi işliyor.
Herkes halinden memnun.
Sürücüler hariç.
Cevap oldu; 'Yersen'
[*] [*] [*]
Cumartesi İkinci Makas'tan geçeceğiz.
Otobüs eni konu geldi üzerimize.
İçimden 'Yuh' dedim. -şoför irikıyımdı-
Sanki bana cevap verdi derinden.
'Asıl sana yuh'
Adam haklı.
Asıl bana yuh.
Plaka yabancı.
Belki ilk kez böyle 'kavşak' gördü.
Nereye gidecek?
Belli değil.
Görmüş bir Akköylü.
Ezsin de aklımız başımıza gelsin.
Trafiğin nereye çıkacağı belli olmayan kavşak mı olur?
Oldu. Helal olsun bize.
[*] [*] [*]
Gelelim Kadırga'ya.
Yeniden anlatmaya gerek yok.
Bir TIR girdi mi çıkmaz.
Trafik iki büklüm.
Kadırga dik.
Bir ıslandı mı, giren çıkmıyor.
Girene de, çıkana da helal olsun.
[*] [*] [*]
Son icadımız; Acılık Köprüsü.
Onca para harcadık.
Karımız: Otobüs duraklarının karşıya taşınması.
Başka? Yok.
Işıklar da söküldü.
Trafik her yönden akıyor.
Becerebilirsen geç karşıya.
[*] [*] [*]
Geçen de solo test oynadım.
Kalan taşa göre puan veriyor.
En az dokuz taş bırakan 'beyinsiz'
Oyunu kitleyene söz yok.
Zonguldak trafiği de böyle.
Tıkamak için özel yetenek gerekli.
Ve biz bunu el birliğiyle başardık.
Tek kurtuluş:
Akıllı bir trafik açılımı yapmak.
Tabii milleti arabaların altında ezdirmeden.