1 Mayıs, işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günü...

Tüm dünyada aynı günde kutlanır.

Yani uluslararasıdır.

Enternasyonal ve ulusal bilgiler ve anılarla anılır, anlatılır.

Bu 1 Mayıs'ta çizginin dışına çıkalım, dilerseniz.

Size Zonguldak işçi sınıfı tarihinden bir sayfa açalım.

Aşağıdaki şiir-öyküyü yazan, Abaza Yılmaz;

Yılmaz Yedigel...

Önce öyküyü okuyalım...

[*] [*] [*] [*]

BURNU BÜYÜK KÜRT VELİ USTA

Kürt Veli Gürsu Ustam, frezeciydi.

Boyu kısa, kolları uzun, yaba gibi elleri,

Burnu ufacık, neredeyse cüceydi.

Gözlerindeki bakış perdeli,

Derine çekilmiş içeri doğru bükülü,

Aldanmayan insanlar gibi, kaşları kalın,

Parlayan derin gözlerdeki seyirle,

Dişli hesaplarını yapar.

Makinesini ayarlar, sigarasını yakar,

Derin bir nefes alır.

Ne gelene bakar, ne hayale dalar.

Yaratacağı işe başlar, konuşmazdı.

Yandaki demirhanedeki ocakta ateş,

Demir yuvarlak plakayı ısıttığı,

Ve kıskaçla tutulup tezgah kenarına,

Sefer tasının üzerine konulduğunda,

Öğlen yemeğini hazırlardı.

Paydos zili çalar, makine stop olur,

Kollarını uzatır ileri,

Kocaman elleri vurur tezgaha;

"Bu eller aptal olmasın diyedir"

Diyerek mırıldanır, oturur,

Tek gözlü tas yemeği çırağıyla yerdi.

Başladığı işi bitirmeden,

"Aceledir" deseler bile,

Başka işe başlamaz.

Huyunu bilen ustabaşı,

Hoşlanmasa da, ona yanaşmaz,

Uzaktan çatılır karakaşlar.

Bir gün siyah bir kıl çıktı burnunda,

Çekti çıkardı dayanamadı sonunda,

İki gün sonra şişti burnu,

Gözlerinin arasında kocamandı.

Adı değişti Kürt Veli Usta'nın,

Oldu "Burnu Büyük Veli Usta"

Tedaviye bile gitmedi,

Elden ne gelirdi ki,

2 Mayıs 1964 günü aldılar onu,

Gözleri daha da büyüdü -hele kocaman burnu-

Ne söylediler bir şey, ne de kendi sordu.

Yüznumaraya doğru gidiyordu,

Kapıyı söküp sırtına yüklediler,

Kalın halatla bağlayıp sürüyerek gittiler.

Ertesi gün Şefik Usta'yı ,

-hepimizin Şefik Usta dediğimiz-

Diğer kapı sırtında, sonu bilinmedik.

Öğrendik peşi sıra kapıya ne yazdıklarını;

"Yaşasın 1 Mayıs İşçi Sınıfının Bayramı!

Selam sana!

Selam yaratana!

Selam işçi sınıfı taburlarına!"

Yılmaz Yedikel

7 Mayıs 1964

Karadon Torna Tesviye Atölyesi

(Abazanın Tanrısı şiir kitabından)

[*] [*] [*] [*]

Bu şiirde anlatılan öykü bire bir gerçek...

Ben Yılmaz Yedikel ağabeyimi tanıma mutluluğuna geç kavuştum.

Ama öykünün kahramanlarından Veli Usta -Veli Gürsu- mahalle komşumdu.

Bu yanını bilmezdik doğrusu...

Yani, mütevazı bir sıra neferi olduğunu...

Ha, diyeceksiniz ki;

"Nerden bilmişler onun yazdığını?"

Çünkü tebeşirle yazılmış.

Tebeşiri de atölyede yalnızca o kullanırmış.

Çünkü tezgahta yapacağı dişlileri tebeşirle çizermiş.

Ve bu kaba çizimle hatasız ürünler yaratırmış.

İyi ustaymış yani...

Yılmaz ve Veli Ağabeyler, Şefik Ustalar sonsuzluğa göçtüler.

İstedim ki...

Okunsunlar...

Anılsınlar...

Ve dahi unutulmasınlar!

Anıları önünde saygıyla eğiliyorum.

Işıklar yoldaşları olsun!

[*] [*] [*] [*]

Bu tavanın balıklarına selamlar...