Zonguldak'ta yılların ihmali var. Faturayı sadece AK Parti'ye kesersek, haksızlık olur.

Ama AK Parti iktidar olduğu günden bu yana da Zonguldak'ın yüzü gülmedi ki!

Türkiye'nin her yanında devrim niteliğinde yatırımlar olurken, Zonguldak'ta ne yapıldı?

Türkiye'de hızlı tren var! Bizim hızlandırılmış tren eskisinden daha yavaş gidiyor!

Üstelik Avrupa Birliği hibe fonlarından yapıldığı halde!

Türkiye'nin her yanı duble yol olmuş. Biz daha Sapça'ya çıkamadık! Ereğli'ye gidemedik!

Boğazın üstüne köprüler, altına tüp geçitler yapılıyor. Biz Mithatpaşa Tüneli'ni açamıyoruz.

50 yıl önce esamisi okunmayan iller büyükşehir oldu, nüfusları uçtu gitti, yatırımları aştı gitti, ihracat alabildiğine...

Zonguldak'tan iki il çıktı, üçüncüsü yolda!

Nüfusu azaldı. Yatırım yok, üretim yok, istihdam yok.

Zonguldak Limanı'ndan Akdeniz'in portakalı satılmasa, ihracat da yok!

İthalat var! O da kömür!

"Filyos Vadi Projesi" diye diye geçti bir ömür!

Kentin sahipleri, kentin sakini olduğu için, ilgisiz-alakasız kişiler söz sahibi oldu.

Herkes söz sahibi oldu, ama kentin sahibi olmadı.

Bu hale geldik! Ne diyelim artık! Allah kurtarsın!

Özbakır'ın danışmanı 'bakan' olmak istiyor!

AK Parti Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır'ın haberlerinin sıklıkla yer aldığı ve Özbakır'ın da bu haberleri paylaştığı bir internet sitesinde, Özbakır'ın adının Adalet Bakanlığı için geçtiği şeklinde bir haber yayınlandı.

Özbakır, bu haberi sosyal medya hesabından nasıl paylaşmadı, hayret ettim!

Şimdi sizin aklınız kesiyor mu?

Hüseyin Özbakır, Adalet Bakanı olacak!

Biz MKYK'da kalıp-kalmayacağını merak ediyoruz.

Danışmanı, adının bakanlık için geçtiğini yazıyor!

Galiba danışmanı, milletvekilliği kesmedi!

Bakan olmak istiyor!

Sabah gelen sis, öğlen gitti!

Mart ayının ortasından Nisan ayının ortasına kadar "Sisler Bulvarı" gibiydi Zonguldak!

16 Nisan günü hava öyle bir açtı ki!

İyi de gidiyorduk.

Dün sabah Zonguldak şehir merkezi kaybolmuş gibiydi.

Ama öğleden sonra hava birden açıverdi.

Hayat da böyle işte!

Bazen çok uzun sürüyor, Sisler Bulvarı!

Bazen sabah gelen sis, öğlen gidiyor!

Ama bazılarının sisi uzun sürüyor!

Hep kötü ya da hep iyi olsa, hayat çekilir miydi?

Pok böceği!

Hani ağustosböcekleri çok ötünce çatlayıp ölüyormuş ya!

Keşke bizim hakkımızda bilip-bilmeden konuşanlarda da bu özellik olsaydı!

Biz böcek olduklarını biliyoruz da!

Herkes çok daha kolay anlardı!

Ama bizim pok böceklerinin, gerçek pok böceği kadar faydası yok.

Biliyorsunuz, pok böcekleri, mera ortamında küçük, ama önemli rol oynar. Dışkı ile beslenirler. Poku yuvarlak hale getirebilme yeteneğine sahip tek böcektir!

Besin çevrimini, toprak yapısını geliştirmekte ve bütün bunlar esnasında büyümeye çabalamaktadır. Pok böcekleri, mera idarecilerinin dikkatini çekebilecek kadar dışkı ve besin çevriminde önemlidir.

Ama bizdekilerin bir pok böceği kadar bile faydası yok!

Bırakın ağustosböceğini!

Günün Fıkrası: Temel ile Ayna!

Temel, aynalı sigaralığından bir tane sigara çıkarmış. O anda gözü aynaya takılmış.

- Ula Dursun, ha bu aynadaki adam baa tanıdık geli...

Dursun, aynayı Temel'den almış, şöyle bir bakmış:

- Ula salak, tabi tanıdık gelir, bu benim...

Günün Sözü:

"Eğer iki insan her konuda anlaşıyorsa, emin olabilirsiniz ki düşünen bir tanesidir."

Lyndon B. Johnson