Zonguldak Merkeze bağlı Meşturiyet Mahallesi'nde yapılmak istenen plan değişikliği maddesiyle ilgili haber ve yorumların ardından dün iki yanıt geldi.

İlki, CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun'dan...

Ebru Hanıma yanıt için teşekkür ediyorum.

İddiaların Pusula'nın internet sitesinde yayınlandığı günün akşamı yapılan grup toplantısına neden katılmadığıyla ilgili olarak;

"Grup toplantısına belediye başkanının katılmadığını sonradan öğrendim, gerekçesini bilmiyorum.

Benim katılmama sebebim ise, bana bir bilgilendirme yapılmaması, yani grup toplantısından haberim olmadı" dedi.

[*] [*] [*] [*]

Uzun'un ifadesi her anlamda acı ve CHP açısından düşündürücü...

Ne demek, CHP Merkez İlçe Başkanına haber vermemek?

Uzun'un da bu konudaki tepkisi önemli...

Diyor ki:

"Bu vesile ile şunu da söyleyeyim, bundan sonra gündem maddeleri bir gün önce bana iletilmediği takdirde hiçbir grup toplantısına katılmayacağım."

[*] [*] [*] [*]

Uzun, Mecliste görüşülen ve CHP'den sadece üç ismin "hayır" dediği plan değişikliği konusunda söz konusu rant ilişkileri iddialarıyla ilgili olarak, "Yani asıl söylemek istediğim haberi size servis eden zat-ı muhteremin iddia ettiği gibi hiçbir görüşme trafiğinin içinde olmadım, olmam. Belediye Meclis üyeleri ile grup toplantısı dışında gündeme gelecek konularla ilgili görüşmem olmamıştır.

Dediğim gibi gündemi de zaten toplantı öncesi öğreniyorum" ifadesini kullandı.

[*] [*] [*] [*]

Ebru Uzun yine ilgili maddeye "hayır" denilmesinin ardından bir hışımla ayrılmasına gerekçe olarak ise, "O gün grup toplantısında 17'nci maddenin komisyonda görüşülmesi oylandı ve grup kararı alındı, fakat Meclisteki oylamada grup kararına uyulmadı, salonu terk etme sebebim de budur.

Belediye Meclis üyelerinin kendi aralarındaki kutuplaşmalardan dolayı bu disiplinsiz kendini örgütün üstünde görme tavrına tepkidir.

Tepkimin bu olduğunu çok iyi bildikleri halde 17'nci maddenin reddedilmesine sinirlenip çıktığımı iddia edenler, bu maddeden benim ne çıkarım varmış, onu da söylesinler bende bileyim" dedi.

[*] [*] [*] [*]

Ebru Hanım böyle diyor, ama ortada alınmış bir grup kararının olmadığını da yine İl Başkanından öğreniyoruz.

Daha doğrusu, bu konu grupta gündeme geldiğinde bir karara bağlanabilmiş değildi ki, ortada bir grup kararı olsun.

[*] [*] [*] [*]

Son olarak hakkında bu iddiaları dile getiren ve yazıp yorumlayanlarla ilgili şunları söylüyor, Ebru Hanım:

"Beni bu çatışmaların içinde taraf gibi göstermeye çalışanlara, eğer varsa, herhangi bir rantın parçası olduğumu iddia edenlere Hz. Ali'nin güzel bir sözü vardır, 'Ayıbın büyüğü, aynısı sende varken başkasını ayıplamandır' der. Herkes aynaya baksın, işini doğru yapsın."

[*] [*] [*] [*]

Ebru Hanım haklı...

Ama Sayın Uzun'un öncelikle şunu bilmesi gerekmiyor mu?

Ortada şaibeli bir yapılanma, düzenleme çabası varsa, Ebru Hanımın bu konularda tarafsız kalma hakkı var mı?

Kaldı ki, daha önce bazı konulardaki yanlışların karşısında olmaya çalışmış, yalnız kalsa da dik durmuş, lafını esirgememiş Ebru Uzun'un böylesi ciddi bir tartışma nedeniyle disipline verilmeye çalışan Meclis üyelerinin yanında olması gerekmez mi?

Sorular uzar gider.

Ve grup toplantısına davet edilmemiş bir Merkez İlçe Başkanı olarak bunun hesabını sorması gerekmez mi?

Kim yaptı son grup toplantısını?

Kim çağrıda bulundu?

Akdemir'in beline birden bire ne oldu?

[*] [*] [*] [*]

Ebru Uzun'un rest çekmesi gereken yer, kendi Belediye Başkanı, imardan anlamadığını söylediği halde her türlü şeytani planın uygulayıcısı haline getirilmek istenen Atınç Kayınova gibi bir ismi istifanın eşiğine getirenler olmalı.

İlerleyen günlerde neler olacağını göreceğiz.

[*] [*] [*] [*]

Son olarak tartışmalara medya üzerinden katılma taraftarı olmayan Milletvekili Şerafettin Turpcu'nun da gelinen süreçten rahatsız olduğunu duyuyoruz.

O gün neden karşı çıkmadı?

Meşturiyet Mahallesi'nde yapılmak istenen ve CHP'nin üç Meclis üyesi ile birlikte AK Parti ve MHP'li üyelerin de karşı çıkmasıyla reddedilen plan değişikliğiyle ilgili olarak hedefteki isimlerin başında CHP Grup Başkanvekili ve imarın "i"sinden anlamadığını söyleyen İmar Komisyonu Başkanı Mehmet İzzet Türkçelik, iddiaları yalanlamaya çalıştı.

Açıklamaları zaten haberde var.

Ama tüm bunların özetine karşı sorulacak üç soru var.

[*] [*] [*] [*]

Birincisi...

Sayın Türkçelik, bu plan değişikliği konusunda ve diğer konularda o kadar dürüst ise, bu yanlışa neden o günkü Meclis toplantısında diğer üç Meclis üyesi gibi "hayır" demedi?

[*] [*] [*] [*]

İkincisi...

Sayın Türkçelik, yine itirazlar nedeniyle alınamamış bir grup kararına uymadıkları gerekçesiyle bu Meclisin en duyarlı isimlerinin disipline verilmesine neden engel olmadı?

[*] [*] [*] [*]

Üçüncüsü...

Sayın Türkçelik, mevcut plan içinde ailesine ait olarak gösterilen alanlar ilgili itiraz ederken, aynı planın Zonguldak Barosu Lokali'nin de olduğu ailesine ait Birlik İşhanı'nı da kapsayıp-kapsamadığını neden araştırmadı?

[*] [*] [*] [*]

Türçelik, imardan fazla anlamayabilir.

Ama imardan anlayanları çok iyi anladığı kesin!

'Başkanın beli ağrıyordu!'

CHP Grup Başkanvekili ve İmar Komisyonu Başkanı Mehmet İzzet Türkçelik, dün bu sütunlarda çıkan yorumla ilgili yanıtlar vermiş.

Teşekkür ediyoruz kendisine...

Pek çok açıklaması zaten haberde var.

Diyor ki:

"Belediye Başkanımızın zoruyla grup toplantısı yapmadık.

Grup Başkanımız, Belediye Başkanımız değildir, biz Belediye Başkanımızdan emir almayız. Bizim Grup Başkanımız, İl Başkanımızdır.

Belediye Başkanımızla tabi ki birlikte hareket etme zorundayız, ama bize verilen talimatlar İl Başkanı tarafından verilir.

Bu talimatlar kesin emir olarak kabul edilir.

Belediye Başkanının zoruyla grup yapmayız.

Grup Başkanı benim, grup yapmak için talep benden gelir, İl Başkanımız onaylar ve yerini, saatini belirler.

Akdemir, böyle bir şey demez, çünkü herkes yerini, konumunu, haddini bilir.

İmar yönünden Zonguldak'ta büyük sıkıntılar var.

Kozlu tarafına kaymış bir şehir var.

Zonguldak'ta yeni yaşam alanları yapmak zorundayız.

Biz bunları yapmaya çalışırken, bizi böyle yazarak yıldırmazlar, biz doğru bildiğimiz yasal olan her şeyi yaparız.

Sözde, biz grup toplantısından sonra Belediye Başkanımızla buluşmuşuz.

Yanımda Özberk Papila ve Süleyman Özdoğan vardı.

Başkanımızın gelememesinin sebebi de şudur: Belinden sakat, otururken ve kalkarken zorluk çekiyor.

O merdivenleri çıkma şansı yoktu.

Olur da işi olur, gelmeyebilir.

İlla ki, 'toplantılara katılacak' diye bir kaide de yok.

Biz oradan geçerken Başkanımızla tesadüf karşılaştık, bizi görünce durdu.

Korumasının elinden tutarak zorla indi.

Biz buluşma ortamı tertip etsek, yolun ortasında, sokağın ortasında niye buluşalım?"

Başkanın beli ağrıyor!

Ebru Uzun'a da haber verilmemiş.

Yorum sizin!