Sayfa Editörümüz Bayam Tomakin ile Ankara´dayız.
Erkenden yola çıkmışız.
Telefonum çaldı.
"Fazilet Hanım´ın eşi vefat etti."
Dondum kaldım.
Bayram Tomakin, "Ne oldu?" der gibi gözlerime baktı.
"Yarın ordayız" dedi.
Fazilet Hanım´ın Zonguldak basını için anlamı büyüktür.
Hepimizde emeği vardır.
Onun acısı bizim de acımızdır.
Eşi Hüsnü Öztürk, Zonguldak Kız Meslek Lisesi&[#]8217;nde yıllarca öğretmenlik ve yöneticilik yaptı.
Onu da yakından tanıyorum.
Oğlu Mert, benim çocukluk arkadaşım.
Öztürk ailesinin acısını paylaşıyoruz.
Bugün (26 Eylül Cumartesi) Ereğli Hatip Camii´nde kılınacak öğle namazının ardından toprağa vereceğiz Hüsnü Hocamızı.
Hüsnü Hoca´ya Allah´tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Fazilet Hanım´a gelince...
38 yıllık yol arkadaşını kaybetti.
İşi kolay değil.
Ama hepimize yürek veren, elimizden tutan, bugünlere gelmemize katkı veren Fazilet Hanım´ın yanında olacağız.


Bu yol daha çok can alır


Kozlu Sahil Yolu yine can aldı.
Asude Ağartan feci şekilde can verdi.
Demirtaş ve Ağartan ailelerinin acısı büyük.
Kozlu yolu kaç ailenin yüreğine düşürdü bu acıyı?
20 yıla yaklaşan meslek yaşamında özellikle şimdiki Fiat Keleşsan´ın önündeki virajda meydana gelen kazaların haberini yapmaktan bıkmıştım.
Bir gün Karayolları yetkililerine sormuştum bu durumu.
Şöyle demişlerdi:
"O virajın deveri, yani eğimi 50 kilometre hıza göre yapılmış. Viraja hızlı girince kaza oluyor."
Kardeşim o zaman yolun deverini, yani eğimini yüksek yap, ama tabelaya yine 50 yaz, kaza sayısı azalsın olmaz mı?
Bu kaza, dediğim yerde olmadı.
Ama Kozlu yolu çok can aldı.
Buraya bir çözüm bulmak lazım.
Polisevi&[#]8217;nin oraya kırmızı ışık kurduk.
Yolu giriş yaptık.
Orada da bir gün feci kazalar olacak.
Biz şimdiden uyaralım.
Küçücük bir şehrin planlamasını yapamayan yöneticilere sahibiz.
Yazık değil mi?