Yıllardır yazmaya, yorumlamaya çalıştım.

Bu kentin her yanı doğal müze!

Dağı, tepesi, denizi, sahili, mağarası değil sadece...

Ama ne yazık ki, turizmin bu kent için ne anlama geldiğini, ne anlama gelebileceğini, neler yapılabileceğini, neler katabileceğini görmeyen, anlamayan, anlamak istemeyen yöneticilerin, siyasetçilerin taşkafaları nedeniyle anlatamadık.

Bizim gibi bu çağrıları yapanlar, fikir ortaya koyanlar, mücadele vermeye çalışanlar yalnız bırakıldı, dinlenmedi, değerlendirilmedi.

Çok şükür, ortada somut şeyler olmasa da çok önemli başlangıçlar var.

Heyecanlar var.

Ve bu düşünceler hayata geçinceye kadar Zonguldak'ta pek çok kişi hala bunları anlayamayacak.

Önemsiz, gereksiz, park-bahçe düzenlemesine benzetecek!

[*] [*] [*] [*]

Vali Ali Kaban'ın son dönem ortaya koyduğu çaba inanıyorum ki, benim gibi bu anlamda kendisini yalnız hissedenleri heyecanlandıracaktır.

Diğer yandan kentin markası konumundaki Bülent Ecevit Üniversitesi ile bahanelere değil çözüme ortak olma çabasındaki Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer ve diğer akademisyenlerin çabası aynı heyecanı katlayacaktır.

Sonuçta baş nereye giderse bu işler oraya gidiyor.

[*] [*] [*] [*]

Haber şöyle diyor:

"Zonguldak Valisi Ali Kaban beraberindeki Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, TTK Genel Müdür Vekili Ercan Gebeş, Kent Konseyi Başkanı Yesari Sezgin, TSO Başkanı Metin Demir ve Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Doğu ile birlikte turizme kazandırılacak yerlerde incelemelerde bulundu."

[*] [*] [*] [*]

Daha önceki çalışmalarda Üzülmez'de bir "Kültür Vadisi" gündeme gelmişti.

Sırada daha pek çok nokta var.

Mesela; "TTK A Tipi Misafirhanesi"

Diyor ki Vali Bey:

"Yabancı Devlet Başkanlarından, Cumhurbaşkanlarımıza ve Bakanlarımıza kadar birçok devlet adamını ağırlamış bir yer.

Bu içinde bulunduğumuz yer için kimi zaman perili köşkte dediler ki hakkında yazılmış haberlerde var.

Bu konak aslında hakikaten bir tarih barındırıyor.

Gerek konuk ettiği isimler ile gerek filmlere konu olması sebebi ile.

Yıllar önce Kenya ziyaretim sırasında böyle bir konağa gitmiştik. Nairobi'nin dışında bir konağa götürdüler.

İnanın burası oradan daha güzel.

Ama ünlü bir film senaristinin çocukluğu orada geçtiği için müze haline dönüştürülmüş ve biletli ziyaretçiler kabul etmekte.

[*] [*] [*] [*]

Şimdi o kadar insanı ağırlamış, Zonguldak'ın o şaşalı günlerini bize hatırlatan bu yapıyı artık sanatla buluşturmanın vaktidir.

Aslında gönlümüzden geçen modern sanatlar müzesini burada kurmaktı ama yapı kendi içinde zaten zengin.

Buradan bazı malzemeleri çıkarmamız lazım ki burada ancak bir şeyler yapılabilsin. Fakat bu seferde buranın orijinalliğine bir sıkıntı gelebilir. Oysa mevcut haliyle koruyup daha çok bizim kömür geçmişimizin sergilendiği, TTK'nın şaşalı geçmişinin yeni nesillere ve Türk halkına sunulduğu bir yere çevirmek istiyoruz.

[*] [*] [*] [*]

Bu kadar güzel bir yapıyı yılda sadece 2 gün ve 2 saat için kapatmamız insanımıza yaptığımız bir haksızlık olur.

TTK ile yaptığımız görüşmede konuya sıcak yaklaştılar yönetim kurulu konuya olumlu baktı.

Özel idaremiz ile TTK arasında yapılacak olan özel bir protokol ile bu konağın TTK'nın geçmişinin insanlarımız ile paylaşıldığı bir yer olarak değerlendirilmesini istiyoruz."

[*] [*] [*] [*]

Devam niteliğindeki bir başka sözünde ise "Rumbaki Konağı"nı anlatıyor.

Diyor ki:

"Bu binayı çalışma atölyelerinin de olduğu bir sanatçı konukevi yapmayı düşünüyoruz.

Daha önce ülkemizde sanatçılar için özel olarak yapılmış, onların gelip kaldıkları, orada eserlerini yapıp o eve bağışladıkları iki konukevi var. Burasıda üçüncüsü olacak.

Ülkemizde güzel sanatlar alanında emek veren sanatçılarımızın bu kadar güzel bir coğrafya ve tarihi pas geçmemesi için onları konuk edeceğimiz bir yere ihtiyaç vardı."

[*] [*] [*] [*]

Eski kok fabrikası bacasını da hatırlatıyor.

Diyor ki:

"Bu yapı aslında uygun olarak yani İtalya'da bulunan Pisa Kulesi gibi eğri şekli ile restore edilecek.

Bu yapıyı koruyarak Üzülmez Kültür Vadisi'nin bir parçası olarak devam ettirmek niyetindeyiz.

Bununla ilgilide çalışmalar yapıldı ve bitti.

Önümüzde ki dönemde ise yapılışına başlanır diye düşünüyorum. Burası vadi projesinin önemli parçalarındandır.

Burası Zonguldak'ın siluetinde yer alan Zonguldak'ın parçalarından biridir."

[*] [*] [*] [*]

Lavuar alanının da aralarında olduğu daha başka noktalar, daha başka yerler var.

Hala pek çok kişi inanmıyor ama bu çalışmalar tamamlandığında yerel yönetimlerin tüm kötülüklerine, ihanetlerine karşın kentin her noktasında dışarıdan gelen insanları gezip, fotoğraflar çektirirken göreceğiz.

Son 15 yılı heba etmeseydik, bugün çoktan bazı şeyler değişmeye başlamıştı.

Geç oldu, umarız temiz olur.

[*] [*] [*] [*]

Eeee şimdi biz Vali Beye, Rektör Beye değil de, başkasına mı teşekkür edelim?

Aksine bu tarz girişimleri destekleyerek süreci hızlandırmak zorundayız.

Sayın Kaban...

Lütfen elinizi çabuk tutun.

Kazara bir kararname ile giderseniz yeniden en başa döneriz!

Ömerağzı!

Çatalağzı beldesinin Ömerağzı mevkiine yapılması planlanan ve tartışmalar nedeniyle yapılamayan ÇED toplantısının ardından bu def Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda devam niteliğinde bir başka toplantı var.

Yoğun gündem içinde unutulanlar arasında bu santral meselesi.

İnanış Gazetesi'nden Öznur Güneş, düşüncelerini sosyal medya hesabından paylaşmış.

Diyor ki:

"Ömerağzı'na dokunma!

Çocukluk anılarımızın üzerine santral kurdurtmayalım!

Henüz 7-8 yaşlarındaydım. Kalabalık bir aileydik, Ömerağzı sahiline yakın Yaka Köyü'nde yaşıyorduk. Tek eğlencemiz denize gitmekti. Yapacak başka faaliyetimiz yoktu.

Hafta sonu bütün sülale toplanır, tam teşekküllü Ömerağzı'na denize giderdik. Rahmetli babacığım hepimize yüzmeyi orada öğretmişti. Güzelim yeşilliklerin arasından o patika yollardan nefes nefese kalıp tepeye ulaşırdık. O tepeden önce Ömerağzı'nı izlerdik, sonra fişek gibi koşa koşa denize ulaşmaya çalışırdık.

Denize ulaşmanın o heyecanını şu an yazarken bile yaşıyorum. Benim ve Ömerağzı'nı bilenlerin birçok anısı vardır, biliyorum.

Şimdi o doğa harikası yere çocukluk anılarımızın üzerine santral mi kurmak istiyorlar? Yetmedi mi halka verdiğiniz zarar? Artan kanser vakaları, KOAH vakaları, halkın bağına-bahçesine verdiğiniz zarar yetmedi mi? Babacığımı akciğer kanserinden kaybettim ve beldede ismini sayamadığım birçok kişi!

Gidin kardeşim başka yerde kurun santralinizi... Çatalağzı Merkez, Yaka, Cumayanı, Doğancılar, Körpeoğlu, Kırımsa, Işıkveren vs. halkı Çatalağzı beldesinde artık santral istemiyorsanız imza kampanyasına siz de katılın. İzin verme!"

Bu kentte bunca santralin ardından hala bihaber yaşamaya devam edenler bu kafayla devam ettiği sürece bu kente 50 tane daha santral yapılır.

Hayırlı olsun...

Pusula TV'nin el değiştirme sürecindeyiz.

Yayınlar yeniden başlayacak.

Herkes ve Zonguldak için hayırlı olsun.