Referandum yaklaştıkça, siyasetçiler birbirlerini "FETÖ'cü" olmakla vurmaya çalışıyor.

Kitleler de, günün şartlarına göre onların peşinden gidiyor.

Lanet olsun!

Tezgaha ne konulursa, onu almak, onu satmak moda olmuş!

Tıpkı darbeden önce olduğu gibi!

[*] [*] [*] [*]

FETÖ'cüleri dönemlere bölebilirsiniz.

Bu doğru olabilir.

Darbe girişiminden sonra FETÖ'ye karşı hala sempatisi olan, hala FETÖ'cülerden medet umanlar varsa, öncelikle onlar alçaktır.

Bu gerçeği öncelikle bilelim.

Bir de işin "ama"sı var.

FETÖ, darbe girişimine kadar çok mu masumdu?

"Çok mu masumdu da koruyup kolladınız, besleyip büyüttünüz?" diye de sorası geliyor insanın...

[*] [*] [*] [*]

FETÖ, 17/25 Aralık ve 15 Temmuz öncesi başka darbeler yapmadı mı?

Yaptı.

Kamuda yaptı.

Bürokraside yaptı.

Medyada yaptı.

Ticarette yaptı.

Emniyette yaptı.

Sporda yaptı.

Hayatın her aşamasında yaptı.

O zamanlar bunları dile getirenler, cezaevlerine tıkıldı.

Cezalandırıldı.

Linç edildi.

Görev verilmesi...

Görevde yükselmeleri engellendi.

Psikolojik şiddete maruz kaldı.

Sesini çıkarının başına, FETÖ'cülerin tokmağı indi.

Kalkıp şimdi pek çok ismin bu kadar çok günahı çıkarmaya çalışması inanın samimi gelmiyor.

[*] [*] [*] [*]

Örneğin, bugün Zonguldak'ta günah çıkaran, çıkarmaya çalışan pek çok ismin, elbette 15 Temmuz ile mukayese edilmeyecek kadar olsa da; toplumsal barışı, adaleti, çalışma barışını, hakkaniyeti baltalayan, kendinden olmayanları yok edenlere sessiz kalması, ayakçılığını yapması neyin nesiydi?

[*] [*] [*] [*]

Zonguldak'taki kurumlarda Zaman Gazetesi önemli bir referanstı.

Zaman Gazetesi'ni almayı reddeden, ev toplantılarına gelmemek için 50 takla atan memurlar fişleniyordu.

Peki, bugün FETÖ ve FETÖ'cüleri hiç tanımamış, hiç sevmemiş, benimsememiş gibi davranan, aleyhte konuşan isimlerin hangileri FETÖ'nün namlusuna mermi sürüyordu?

Kimler, bunları bile bile FETÖ'nün egemen kılmaya başladığı sistemden beslenme yarışına girmişti?

[*] [*] [*] [*]

Kimse kusura bakmasın.

Bazı şeylerin "elde yazılı delil yok" diye bunları da görmezden gelmek samimi olmaz.

[*] [*] [*] [*]

FETÖ, o günlerde silahlı darbe girişimi yapmıyordu belki, ama hem kendi elemanları, hem de bu güçten beslenme, bu güç ile kurumlarda iyi yerleri tutma adına sessiz kalanlar, FETÖ'nün namlusuna mermi sürüyordu.

Her kurumda, her camiada infazlar yapılıyordu.

[*] [*] [*] [*]

Şimdi bugün çıkıp günah çıkaran nicelerini görüyoruz.

Sosyal medyalardan kendilerini aklama yarışına girmişler.

Kurumlarda üst düzey görev almak için FETÖ imamlarının dibinden ayrılmayan, talimatlarını uygulayan, esas duruşa geçenler onlar değil miydi?

[*] [*] [*] [*]

Bu işler çok yazılır, çok konuşulur.

Darbe girişimi sonrasında temizlik adına FETÖ'nün yanından geçmemiş isimleri bile ihraç ederken, FETÖ'nün sayesinde önemli görevlere gelmiş, ama Bank Asya'da hesabı olmadığı için tertemiz sandığımız isimleri korumaya kalkarsanız, vicdanları sızlatırsınız.

[*] [*] [*] [*]

Kamuda görevde yükselmek için üç referans vardı.

İktidara yakın olmak...

Memur-Sen üyesi olmak...

Ve Gülenci olmak...

Pek çok yerde ve pek çok zaman "Gülenci"lerin referansı yoksa, diğer ikisinin pek fazla yeterliliği yoktu.

Gülenci ve Memur-Sen üyesi olanların hızla yükselmesi sağlanıyordu.

Eğer bu özelliklerin üçü de varsa, birinde onu tutabilene aşk olsun!

[*] [*] [*] [*]

Sırf bu nedenle FETÖ düşmanı olan veya görünen, ama "Gülenci"lerin itmesiyle önemli görevlere geldiği halde bu görevlerde kalanların kimler olduğuna iyi bakmak gerekir.

[*] [*] [*] [*]

İsmet Akyol'u ihraç edinceye kadar FETÖ'nün üflemesiyle görevlere gelenlerden kimler hala duruyor, onlara bakmak lazım.

Öyle, "Kandırıldık, bilmiyorduk" demekle olmuyor bu işler.

FETÖ'nün ipiyle kuyuya inmediği halde cezalandırılanların ne günahı var?