Uzun süredir Ankara yapmamıştım.

Devrek'ten Dorukhan'a kadar yollarımız ne kadar güzel olmuş.

Allah tamamına erdirsin!

Can dost İbrahim Tığ ile eş-dost ziyareti yaptık.

Her anlamda dolu dolu, verimli bir Ankara seyahatiydi.

O soğuk Ankara, bir anda nasıl da ısındı.

Ankara izlenimlerimi paylaşmak istiyorum sizinle...

Ankara'da yelek modası başlamış, şu sıralar.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ne giyerse, moda oluyor ya...

Ceket içine yelek revaçta o yüzden.

Üst düzey bürokratlarda da bıyık modası başlamış.

Takım elbiseler yeleklenmiş.

Modayı yazmışken, demodeyi de yazalım.

Mesela, Zonguldak'tan Ankara'ya balık göndermek demode olmuş.

Çünkü en taze, en güzel balık, en sağlıklı şekilde Ankara'ya gidiyor zaten.

Buradan giden balıkları odacılar yiyormuş.

Ankara, 16 Nisan'a kilitlenmiş.

Referandumun sonucuna göre ülkemizin yol haritası yeniden çizilecek.

Nefesler tutulmuş bekleniyor.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in eski rüzgarı kesilmiş.

Kulisler kaynıyor Ankara'da...

Anavatan Partisi döneminde olduğu gibi adı "iş takipçisi"ne dönen milletvekilleri türemiş Ankara'da.

Bir de, "Ben telefonu bin liradan aşağıya kaldırmam" diyen danışmanlar...

Ankara... Yine bildiğimiz Ankara...

Ne kadar soğuk olsa da, dost sıcaklığıyla ısınan Ankara...

Namuslu adamlara ihtiyacımız var...

Zonguldak'ı seven siyasetçilere ihtiyacımız var bizim.

Zonguldak insanını seven siyasetçilere ihtiyacımız var bizim.

Zonguldak adına siyaset yapıp, başkalarının haklarını koruyan siyasetçilere ihtiyacımız yok bizim.

Hemşehricilik yaparak, onların çıkarlarını kollayıp kendilerine çıkar sağlayan siyasetçilere ihtiyacımız yok bizim.

Bürokratken siyasetçi, siyasetçiyken de bürokrat gibi davranan siyasetçilere de ihtiyacımız yok bizim.

Bizim, konuştuğunu net bir şekilde anlayabildiğimiz, dekodere ihtiyaç duymadığımız siyasetçilere ihtiyacımız var.

Bizim, üstündeki kıyafetin parasını kendisi ödeyen siyasetçilere ihtiyacımız var.

Özetle, bizim "namuslu adam"lara ihtiyacımız var.

Bizim 3-5 bin liraya tenezzül eden adamlara ihtiyacımız yok.

Bizim, evinin kirasını, taksitini maaşından ödeyen adamlara ihtiyacımız var.

Bizim, elini cebine atmadan, yaşamını asalakça sürdüren siyasetçilere ihtiyacımız yok.

'İş' olduğu belli de, 'adam'lığı tartışılır

Hakkında şikayet olan bürokratın görevden alınması gündeme geliyor.

Ama yerine adı geçenler yüzünden, görevden alınması gereken bürokratla devam ediliyor.

Siyasetçi, daha iyisini önereceğine, mevcut bürokrattan daha beterini öneriyor.

Bürokrat için kriter ne olmalı?

Çalışkan, namuslu, dürüst...

Önerilen isim; tembel, namussuz, hırsız...

Gelinen noktaya bakar mısınız?

Bu memleket nasıl kalkınacak?

Bizim bazı işadamlarımıza bakar mısınız?

Adam, lafın gelimi "adam" diyorum.

Bankaları dolandırmış...

Milletin üstünden kredi kullanmış...

Devlete ödemesi gereken milyonlarca lirayı ödememiş...

Çaldıklarıyla iş kurmuş...

"İşadamıyım" diye geziyor!

"İş" olduğu belli de, "adam"lığı tartışılır.

Siyasetçiler de, böyle nitelikli dolandırıcılara prim veriyor.

Olacak iş mi?