Allah'ın sevgili kullarındanmış...
Hızır Aleyhi Selamı bir kez görmüş.
Sonrası...
Onun özlemi...
Hasretinden yanar, tutuşurmuş...
Gece-gündüz ellerini açar...
Her daim dua edermiş.
- Ya Rabbi! Bana yine onu göster.
Bana yine Hızır'ı göster...
Yalvarır, yakarırmış...
Derken...
Aklını oynatmış.
Düşmüş yollara...
Dağ-bayır gezmiş yıllarca...
Aradan uzun zaman geçmiş.
Aklı geri gelmiş.
Köyüne geri dönmüş.
Ama yine Hızır gelmemiş.
Yine açmış ellerini...
- Ya Rabbi! Yıllardır ne hallere düştüm.
Bir kez olsun göster Hızır'ı bana...
Der demez...
Hızır yanı başında belirmiş.
Garibin eli ayağına dolaşmış.
- Rabbimden beni görmek istemişsin.
Benden isteğin nedir?
Şaşırmış.
Dili sürçmüş.
Toparlamış kendini...
- Ya Hızır!
Maden göz açıp-kapamaya gelirsin.
Bu kadar kolaydır.
Yıllardır beni neden bekletirsin?
Senin yüzünden aklımı oynattım.
Dağ-bayır dolandım.
Yıllardır evden-barktan uzak kaldım.
Hızır Aleyhi Selam, üzerindeki yeleği adam giydirir.
Sarığını da adam kafasına koyar.
- Şimdi sen Hızır'sın...
Var çarşıya.
Herkese görün.
İner çarşıya...
Bakar etrafına...
Bir de ne görsün?
Kimi boynuzlu...
Kimi karnı üzerinde sürünür.
Çarşı meydanında onlarca mahlukat.
Yılanlar, çıyanlar, sırtlanlar...
Domuzlar, fareler, böcekler...
Örümcekler, aslanlar, maymunlar...
Dünyada mana ve suretimiz ne olursa olsun...
Siyretimizle haşronulacağız...
"İnsan" denen suret ile...
Göz ile kaş değil...
İnsan, manadan ibaret...
Hızır olunca...
Herkesi gördü...
Zalimleri, sırtlan şeklinde...
Dönek ve ikiyüzlüleri, maymun şeklinde...
Onu-bunu ısıran, gönül kıranları, köpek şeklinde...
Batılı, yalanı konuşanları, domuz şeklinde...
Hayretler içerisinde kalır garip.
- Bu ne haldir Allah'ım!
Derken!
O mahlukatların arasında nur yüzlü bir ihtiyar görür.
Sakalları, ak-pak...
Gözlerinden nur saçar.
Rahatlar garip...
Hemen yaklaşır ihtiyara...
- Ben Hızır'ım. Benden bir isteğin var mıdır?
Var ise söyle.
Hemen yerine getireyim.
Görünecek kimse olmayınca...
Kendisi varır "Hızır'ım" diye garip.
- Evladım. Sen işine bak.
Bize Hızır lazım olursa, senin evine varırız.
[*] [*] [*] [*]
Hikaye...
Tapduk Emre'den...
Bir... İnsanlar yaşadıkları hayata göre ölürler.
Öylece dirilirler.
İki... Tövbe kapısı her daim açık...
Son ana kadar...
Üç... Ameller, niyetlere göredir...
Niyetiniz ne ise...
[*] [*] [*] [*]
Gerisi nasip...
Bize düşen yolunda bulunmak...
Belaya sabır...
Nimete şükür...
Öyle yapalım ki...
Her daim kazanalım.
